Kelebek gibi uçar, arı gibi sokar!

Amerikalı meşhur Müslüman boksör Muhammed Ali, 74 yaşında hayatını kaybetti. Uzun süredir Parkinson hastalığı ile yaşayan Muhammed Ali, solunum yetersizliği nedeniyle 2 Haziran günü hastaneye kaldırılmıştı. Muhammed Ali’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Çocukluk yıllarımızın vazgeçilmez sporcusu boksörü. Tabii ki o zamanlar her evde televizyon yok. Siyah-beyaz televizyondan onun attığı yumrukları heyecan dorukta izlerdik. Hepimiz O'nun boks maçındaki başarılarını heyecanla seyrederek büyüdük. Kendini ezilmiş hisseden herkesin, kendiyle özdeşlik kurarak sevdiği Muhammed Ali'nin yumrukları, rakibe değil zalimlere atılıyordu sanki... Sadece boksörlüğüyle değil karakteriyle efsane olmuştur. Koskoca Amerika'ya meydan okumuş bir insandı. Böyle sporcular artık sadece kendi milletinin değil, tüm insanlığın ortak simgesi oluyor. Büyük şampiyonların, efsane sporcuların, sadece kendi bayrağını taşıdığı ve marşını çaldırdığı ülkelerde değil, dünyanın her tarafında hayranları var... Hele de ezilenlerin sesi olurlarsa, sosyal sorumluluk projelerinde yer alırlarsa, Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u nasıl fethettiyse Muhammed Ali de gönülleri fethetmişti. Muhammed Ali'nin Müslüman olması Müslümanlara moral vermiştir ama onun tavırları tüm insanlığın zihninde yer etmiştir. Hristiyan’kenCassiusClay olan adını, Müslüman olarak Muhammed Ali’ye çeviren bütün zamanların en efsane boksörü, sadece 1.5 milyarlık İslam Coğrafyası'nın değil, bütün dünyanın fenomeniydi... Zencileri köle gören ülkesindeki ırkçı Amerikalıların kâbusu, renktaşlarının gurur abidesiydi... O dönemde ABD’de hapse girmeyi göze alarak 1967’de Vietnam’da savaşmayı reddedip, bütün ezilen ve emperyalizme savaş açan her kesimin evrensel kahramanı oldu... Rakiplerini döverken, ırkçıları da yeniyor, sömürgecileri de yumrukluyordu... O; Foreman’ı, Frazier’i, Ken Norton’u nakavt ederken, bütün bir insanlık zafer kazanmış oluyordu... 60’lı, 70’li yıllardan 90’lı yıllara kadar ABD, çok büyük şampiyonlar yetiştirmişti ama buna rağmen 1996 Atlanta Olimpiyatları’nın meşalesini, gene de, hem de Parkinson hastası olduğu halde Muhammed Ali’ye taşıtan güç, işte bu Allah sevgisiydi... ABD’nin hâlâ ırkçılıktan vazgeçmeyen kara vicdanlı beyazları, bir gün, zenci bile değil, melez bir başkana, Obama’ya razı geldilerse, bunda Ali’nin rolü büyüktür... Günümüzün kahramanlarının başında, siyahi Muhammed Ali’nin yolundan giden Real Madrid’in Portekizli beyaz yıldızı Cristiano Ronaldo var... Tabii, sonra da İsrail’e yan bakan herkeste olduğu gibi, Yahudi lobisinin iftira dolu kampanyasına muhatap oluyor... UEFA, nasıl bir vazife çıkardıysa, soruşturma başlatıyor... O da ne yapsın, araya bir İsrail ziyareti sıkıştırıyor... 1990’lardaki Sırpların Bosna Katliamında da İsveçli Brolin’in insanî çıkışı unutulacak gibi değil... Neyse ki o zaman UEFA, katliamcıları cezalandırıyor ve Yugoslavya’yı, Avrupa Şampiyonası finallerinden ihraç ediyordu... Daha pek çok örnek var... Muhammed Ali'nin "örnek insan, örnek sporcu" şeklindeki İslamiyet adına verdiği mücadele tüm Müslümanlara yol gösterici olmalı... Sevgili Anadolu Gazetesi okuyucuları, O ezilenlerin gür sesiydi... Suskun dünyanın hür sesiydi O. Ruhun şad, mekânın Cennet olsun. Muhammed Ali.