Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Kaşıkçı soruları

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları;

Kaşıkçı’nın nişanlısı telefon ettiğinde Yasin Aktay ne yapıyor? Sözleriyle okuyorum, “Bizim istihbaratı da, emniyet güçlerimizi de, Cumhurbaşkanı’nın ofisini de bilgilendirdim.” Yani, herkese bildirdim diyor. Kısa bir süre içerisinde kısa sürede bütün makamlar haberdar oldular, hemen gereken tedbirler alındı” diyor. Havaalanında kuş uçsa tespit edilecek bir noktaya gelindi. Kaşıkçı çıkmadı, nişanlısı herkese haber verdi, öyle bir noktaya geldik ki. Güzel.

NEDEN 5 GÜN BEKLEDİNİZ?

5 Ekim, dünya medyası yazıyor içeride öldürüldü diye. MBS, Bloomberg’e açıklama yapıyor, Başkonsolosluk’ta Türkiye’nin arama yapmasına izin verilebilir. Peki arama ne zaman oluyor? 10 gün sonra.

Birinci soru: Neden 5 gün beklediniz, kim size talimat verdi?

İkinci soru: Konsolosluğun konutunda da arama yapılacak. 16 Ekim’de. Şu garip işe bakın, konsolos elini kolunu sallayarak Suudi Arabistan’a gidiyor. Niçin müdahale edilmedi? Hunharca işlenen cinayetin faili ya da tanığı; neden serbest bırakıldı. Dokunulmazlığı var diyorlar, hikaye!

17 Ekim’de başdanışman açıklama yapıyor. “Olayı fazla deşelemeden” diyor. Yav ortada cinayet işlenmiş, masum bir insan öldürülmüş. Nasıl oluyor da deşelemeden bir şeyler yapıyoruz.

"PARA YÜZÜNDEN KATİLLERİ SERBEST BIRAKTINIZ"

Kaşıkçı’yı öldürmek amacıyla ekip geliyor, konsolosluğa yerleştiriliyor. Öldürülüyor. Dünya medyasına yansıyor. Ne oluyor arkasından? Öldürenlerin tamamı, elini kolunu sallayarak Türkiye’den ayrılıyor. 15 kişilik timden 13 kişi, 18:30 ve 22:45 saatlerinde kalkan özel jetlerle, 2 kişi ise tarifeli uçakla gitti deniyor. Katiller herkesin gözünün önünde, uçağa binerek Türkiye’den ayrılıyor. Para yüzünden katilleri serbest bıraktınız.

Ne diyordu Yasin Aktay BBC’ye yaptığı açıklamada: Bütün makamlar haberdar oldular. Kuş uçsa tespit edilir. Kuş değil, katiller uçtu. Bu, şu anlama geliyor. Türkiye, ahır devletine, bir çadır devletine dönmüştür. Gelip Türkiye’de cinayet işleyebilirsiniz, kimse size dokunmaz.

"TÜRKİYE BİR ÇADIR DEVLETİNE DÖNMÜŞTÜR"

Bugün beyefendi diyor ki, failler İstanbul’da yargılansın. Beyefendi, onlar senin gözetiminde ve himayende yurtdışına çıktı. Katiller herkesin gözünün önünde Türkiye’de özel uçaklara binip gittiler. Türkiye Devleti bir çadır devletine dönmüştür.

81 milyonun vicdanı adına sorduğum sorulara cevap istiyorum. İşin ucunda para olunca katilleri serbest bıraktılar. Bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin onuruyla, haysiyetiyle oynamaktır. Siz hala kandırılıyorsunuz farkında mısınız? FETÖ kandırdı, PKK kandırdı… Yaptığın her şey yanlış.

ÜNİVERSİTEDE ÖZERKLİK

Bugün cezaevinde olan akademisyenler varsa, sen nasıl benim ülkemde üniversiteler özerktir diyebiliyorsun? Alay konusu olursun. Hak arayan işçiler hapiste, avukatlar hapiste, akademisyenler hapiste… Nasıl özerktir diyebiliriz üniversiteler?

Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. AKP iktidarı yoksulluk demektir, pahalılık demektir, işsizlik demektir, israf demektir, tefecilere hizmet eden iktidar demektir.

158 milyar dolar yurtdışındaki tefecilere ödedikleri faiz. Ya o parayla yeni bir ülke kurardınız! Ne kadar bilgi gizliyorlarsa hepsini kamuya açıklayacağız. Para bulamadılar, satacak bir şey kalmadı, borçlanıyorlar… Bu faiz bana yetmez diyor tefeci. Önce Merkez Bankası 3 kat faiz artırdı. Sonra 5 yıllık devlet tahvili faizini de artırdılar. Damat son derece memnun.

AKP iktidar bir grup tefeciye hizmet eden iktidardır, herkesin bunu bilmesi lazım! Seçimden önce “Bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle nasıl uğraşılıyor göreceksiniz” dedi. Seçimden sonra “Emret tefeci kardeşim” diyor! Türkiye’nin yakasını tefecilere kaptırdılar. Biz milletimizi ezdirmeyiz.