Kılıçdaroğlu: Davutoğlu düzgün bir adamdı
Kemal Kılıçdaroğlu: Davutoğlu düzgün bir adamdı, yolsuzluklara hırsızlıklara karşıydı, onun için gönderildi
Davutoğlu'nun çekilme kararından sonra siyasette tansiyon iyice yükseldi.
Meclis'teki grup toplantılarındaki konuşmalar daha bir dikkatli takip edilmeye başlandı.
Liderlerin mesajları kritik öneme sahip.
Bahçeli'nin konuşmasından sonra gözler CHP liderinin açıklamalarına çevrilmişti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'nun görevden alındığını öne sürerek "Davutoğlu düzgün bir adamdı, yolsuzluklara hırsızlıklara karşıydı, onun için gönderildi" dedi.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları:
Seçimlerde taşeron işçilere kadro verilecek diye programımıza koyduk. Hiç bir siyasi parti düşünmezken bu çağdaş kölelik sistemini biz kaldıracağız dedik. Bizim bu söylemimiz diğer siyasi partiler tarafından kopya edildi.
Taşeron işçilere kadro tek başına iş başına diye AKP bilbordu. Taşeron işçiye kadro verirken hiç bir ayrım yapmayacağız dedik. Hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayız. Birisinin ekmeğiyle oynamak dünyanın en ahlaksız işidir.
Geçen gün ASKİ'den bir grup güvenlik geldi, işimize son veriyorlar bizimle ilgilenin dediler. Kimsenin aşıyla işiyle uğraşılmaması gerektiğini mektupla Başbakan'a gönderdim. Sözümüzün arkasında durduk. Ocak ayında 400 kişinin işine son verildi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda. Mayıs ayında 1722 işçinin işine son verdiler. 1 milyonu aşkın taşeron işçi kardeşime sesleniyorum senin derdini bilen CHP'dir.
Görüşün ne olursa olsun sana kadro sözü vermek nasıl benim ifademse bunu gerçekleştirmek de benim boynumun borcudur. Senden bir isteğim var benim sözümü hayata geçirmek için bana iktidar kapısını açmak zorundasın. 5 milyon kişinin oyunu istiyorum sana kadro sözü veriyorum. Asgari ücret 1500 TL olacak dedik. Ve CHP'li belediyelerde asgari ücret net 1500 TL'dir.
Soma'ya gittim faciayı izledim. Dünyanın sözü verildi. 301 kardeşimiz hayatını kaybetmişti. Bu işçilerimizin sonunu aramak namus borcumuzdur demiştim. Söz verdiler dediler ki bütün sorunları çöeceğiz. Hakkını yememek lazım bazı sözlerini tuttular. Verdikleri sözlerinden biri denetimler sona erene kadar kimse aşağı madene inmeye zorlanmayacak ve kimsenin işine son verilmeyecek denildi. Ama bir telefon mesajıyla 2831 kişinin işine bir telefon mesajıyla son verildi. Sen devletsin hükümetsin.Söz veriyorsun. 1 Aralık günü kalkoyprsun 2831 kişinin işine son veriliyor. Ölen işçilerin tazminatları ödeyeceğiz dediler. Tazminat hakları olarak 24'te 1'ini yatırdılar. Bugün 5'ini ödediler diğerleri olduğu gibi duruyor. Ölüm peşin bedeli taksitle. Madem söz verdiniz ödeyin. Ahım şahım rakamlar değil. Birden ödeyin. Kazadan 36 gün sonra şirket kendi mal varlığına tedbir koyduttu.
CAN DÜNDAR'A SALDIRI
Doğru haber yaptı diye mahkum olan gazetecilerimiz var. Haber doğru, peki doğru haber dolayısıyla bir gazeteci nasıl hapse atılıyor? Ben bu kürsüden silah götüren şoförün ifadesini burada okudum. Bunlar görüntüleri de yayınladılar. Casus vatan haini diye suçladılar. Kralın çıplak olduğunu herkes biliyor. Can Dündar da Erdem Gül de kral çıplak dediler ve tabloyu Türkiye'nin önüne koydular. Sizden bunun hesabını soracağım diyor. Ya senin bakanın çıktı Tuğrul Türkeş konuştu. Vallahi de billahi de o silahlar Türkmenler'e gitmiyordu diyordu. Yargılayacaksan onu yargıla. Neden gazeteciler, gücü ona yetiyor. Ama senin gücün onlara da yetmeyecek.
Bir ülkenin saygınlığına en büyük katkıyı üniversiteler yapıyor. Üniversiteleri kurdun, araştırma görevlisi aldın güzel. Diğer üniversitelerde doktorolarını yapması için görevlendirdin. Şimdi 10 bin öğretim görevlisine diyorlar ki doktoranı bırak eski üniversitene dön. Yazık günah değil mi? Tepedeki zat istedi onunu için yapıyoruz diyorlar. Sayın YÖK Başkanı'ndan da istirah ediyorum.
KİLİS'TE YAŞANANLAR
Kilis'in derdiyle ilgilenen parti biziz. Bir il düşünün gazeteye tam sayfa ilan veriyor hükümet nerede diyor. Bir ara bıyık bırakan düşük profilli birisi (Yalçın Akdoğan) Kilis'e gitti. Roket atılınca apar topar Ankara'ya geri döndü. Kilis sürratle Suriyelileşiyor. Kilis'te yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 25'i göç etmek zorunda kaldı. Suriyeliler oralara yerleşti. Bunlar düşük profilli her şeye evet diyecek adam arıyorlar. Kilis yerle bir olsa umurlarında değil. 4 aydır okullar kapalı.
Amerika'da bir üniversitede yapılan bir araştırmada islami ilkelere göre yaşanan ülkeler sıralamasında Türkiye 103. sırada. Londra'da bir müslüman belediye başkanı seçildi. Neyine baktılar, ahlakına baktılar. Kimliğine bakan oldu mu hayır! Kul hakkı yemeyeceksin, çalmayacaksın! Havuz medyası budan bahsedebilir mi? Çünkü rüşvetten besleniyorlar.
DAVUTOĞLU'NUN ÇEKİLMESİ
Davutoğlu'nu savunuyorsak halkın iradesine saygı duyduğumuz için savunuyoruz. Türkiye, 2010'dan itibaren farklı bir sürece itilmek isteniyor. Yasama ve yürütme benim için ayak bağıdır dedi. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra dedi ki ''Parlamenter sistem artık bekleme odasına girdi" dedi. Buna CHP dışında itiraz eden olamadı. Meclis Başkanı da aklını oraya kiralamış. "İster kabul edilsin ister kabul edilmesin artık sistem değişmiştir" dedi. Bu sivil görünümlü bir darbedir. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri sonrası Davutoğlu geldi Başbakan koltuğuna oturdu. Saray'a davet edildi. Ben istifa ediyorum dedi. "Benim tercihim değildir, bir zaruretin neticesidir" dedi. Bir başbakan 23 milyon oy alan bir başbakan bir kişinin ağzından çıkan sözlerin esiri oluyorsa onun demokrasi kültürü yoktur. İşin özü budur. Bu aynı zamanda ben demorkasiye inanmıyorum milli iradeye de inanmıyorum. Benim için önemli olan sarayda outran zattır diyor.
"Sayın Cumhurbaşkanı kusura bakma beni buraya 23 milyon kişi getirdi, bir kişinin demesiyle koltuğu bırakmam" demeliydi. Böyle bir rezalet olur mu diyoruz? Siz bunu anlamazsınız, sizde bu tür bir Kültür yok. Evet doğru, bizde kimse aklını kiraya vermez. Biz kula kulluk eden saraya uşaklık eden birisini aramızda barındırmayız.
"NASIL Kİ PARALARI SIFIRLADI SENİN DE 23 MİLYON OYUNU SIFIRLADILAR"
Neden diyorsun Davutoğlu istifa et? Anayasayı neden çiğniyorsun? Neden bir partinin iç işlerine karışıyorsun. Nasıl ki paraları sıfırladılarsa senin de 23 milyon oyunu sıfırladılar. Böyle bir ahlaksızlık hiç bir dönemde olmadı. Senin sözünden ben hiç çıkmam diyorlar. Ben en düşük profil olurum diyor. Sen bu ülkeye başbakan mı arıyorsun uşak mı? Ne garip ki Davutoğlu'nu savunmak bize düştü. AKP'nin gençlerine seslenirken gücün yozlaşmasına karşı mücadele edin diyor. Peki sen niye mücadele etmiyorsun! Başkanlık sistemiyle sultanlığı getirmek istiyor. Bunlarda arkadan hançerleme geleneği var. Bu darbe arkadan hançerlenen bir saray darbesidir. Sultanlık ve Cumhuriyet arasında ne fark var biliyor musunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor: Cumhuriyet fazilettir, Sultanlık korkuya dayanan bir idaredir. Sultanlık korku ve baskıya dayandığı için korkak, alçak insanlar yetiştirir.
"BAŞKANLIK BÖLÜCÜLÜKTÜR"
Bütün bunlar Başkanlık için yapılıyor. Neden mi, çünkü ömür boy bana dokunulmasın diyor. Herkes farkında. İlla ben başkanlık istiyorum diyor. Ben Türkiye'yi bölmek istiyorum diyor. Başkanlık bölücülüktür. Eski koltuklarını bırakmama hastalığı var bunlarda. Bırak herkes görevini yapsın. Anayasada ne yazıyorsa onu yap. Her şeye maydanoz olan adam demiştim. Onun derdi başkanlık peki vatandaşın derdi ne? Gidin süt üreticisine sorun ne derdi var.
Türkiye'yi almış Başkanlığa kilitlemiş. Sen TBMM'de tek bir CHP'li dahi olsa Başkan olamayacaksın. Başkanlık nedir, "Türkiye'yi ben yöneteceğim" diyor. 3.5 milyon hanede 17 milyon yoskulumuz var. Onun derdi başkanlık bizim derdimiz yoksulluk.
GAZİANTEP'TE BİR AİLE YOK OLDU
6 milyon işsizimiz var. Yazık günah değil mi bu çocuklara. Orta gelir tuzağındayız. Milli gelir bir türlü artmıyor. Fakir, bırak ezilsin. Nasılsa oyu bende diyor. Bütün fakir kardeşlerime sesleniyorum; senin sorununla ancak ben ilgilenirim. 2002'ye gidelim; bunlar 3Y dediler. Gaziantep'te geçen hafta bir barakada bir aile yok oldu. Evde elektrikleri yoktu. Mum ışığında yatıyorlardı. Tamamı yok oldu , anne hariç. Peki bu tablo nedir Allah aşkına! Vicdanı olan annelere sesleniyorum. Efendim uçağımızı yaptık, şunu yaptım diyor. Sen bu insanları açık açık göz göre göre ölüme gönderdin. 2002'de Türkiye'deki toplam servetin yüzde 1'i nüfusun yüzde 39'u alıyordu. bugün bu oran yüzde 54'üne yükseldi. Bu mudur fakirlikl mücadele.
"DAVUTOĞLU DÜZGÜN BİR ADAMDI"
Biz harama el uzatmayız öyle yetiştik. Yoksullukla mücadele edeceklerdi 17 milyon yoksul yarattılar. AKP'ye oy veren kardeşlerime bir sözüm var: Sizler Rıza Sarraf gibi adamların önüne yatan bakanları korudunuz. Sizin bu dünyada da öbür dünyada da yatacak yeriniz yok! O hale getirdiler ki Davutoğlu'nu yoksulluğu ve rüşveti engellediği için aldılar. Bütün büyük ihalelelere dur dediği için onu görevden aldılar. Görevden zorla ayrılmasının sebebi budur arkadaşlar. Davutoğlu yolsuzluk konusunda düzgün bir adamdı, bunlara dur dediği için büyük olasılıkla görevden alındı!
Yolsuzluk AKP'nin milli sporu haline geldi.
Yasaklarla mücadele edeceklerdi değil mi! Daha basılmamış kitabı yasakladılar.
Atatürk Orman Çiftliği'ne giden bir vatandaş burada bir hayvanat bahçesi vardı ne oldu diyor. Adamı gözaltına alıyorlar. Böyle bir ülke haline geldik.
Haberin Videosu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.