Kış güneşi cilde zarar verebiliyor!

Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, "Leke tedavisinin başarıya ulaşması için, kış güneşinden korunmak gerekiyor" dedi.

Kış güneşi cilde zarar verebiliyor!
Yayınlanma:
Güncelleme:

Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, "Leke tedavisinin başarıya ulaşması için, kış güneşinden korunmak gerekiyor" dedi.

 Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, kış güneşi uyarısında bulunarak, "Cilt lekeleri, özellikle kadınlar için kırışıklık ve yaşla ilgili cilt sorunlarından sonra en sık görülen sağlık sorunlarından biri. Cilt lekelerinin oluşumunda, akla sadece güneş ışınlarına direkt temas sonucu gelişen lekeler geliyor" dedi. 

Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Lütfiye Çoban, cilt lekelerinden korunma yolları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. 

“YÜZ, YANAK VE ALIN BÖLGESİNDE YOĞUNLAŞIYOR" 

Uzman Dr. Lütfiye Çoban, “Melazma’ adı verilen güneş lekeleri, doğuştan olmayan, sıklıkla yüzde ve yanak bölgesi ile alın ve üst dudağa yerleşen kahverengi görünümde yapılardır. Güneş lekeleri yüzeysel ve derin olarak ikiye ayrılır. Ultraviyole lamba ile güneş lekesinin derinliğini tespit edilebilir. Fakat yüzde görülen her kahverengi oluşum, güneş ışınlarına bağlı olmayabilir. Bu yüzden mutlaka dermatoloji uzmanının muayenesi ile cildin değerlendirilip en uygun tedavinin planlanması gerekir” dedi. 

"KIŞ GÜNEŞİ MASUM DEĞİL"

Leke tedavisinin başarıya ulaşması için güneşten korunmanın büyük önem taşıdığını belirten Çoban, “Evden dışarı çıkılmasa da güneş kremi sabah yüz temizlendikten hemen sonra sürülüp, öğlen ve ikindi vakti tekrar edilmelidir. Ayrıca gebelik ve doğum kontrol ilaçlarının kullanımında, ağda gibi epilasyon işlemlerinden sonraki günlerde güneşten sakınmak ve güneş koruyucu ürün kullanmak çok önemlidir. Lekelerin tedavisinde pek çok yöntem kullanılmaktadır. Yüzeysel güneş lekeleri tedaviye daha iyi yanıt vermektedir. Başarılı sonuca ulaşmak için hastanın cilt tipi, ten rengi, eşlik eden hastalıkları, genetik yapısı ve yaşam şekli kadar lekenin derinliği ve yapısı da önemlidir. Hastaların bir kısmında bazı leke açıcı kremler yeterli olurken bazı hastalarda peeling veya lazer gibi işlemlere ihtiyaç duyulur. Bu amaçla en sık uygulanan işlem, meyve asitleri ile yapılan glikolik asit peelinglerdir. 2-4 hafta aralar ile yapılan peelingler derinin üst tabakalarındaki lekeli bölgenin pullanıp dökülerek soyulmasını sağlar” diye konuştu. 

"SONBAHAR AYLARINDA LEKE TEDAVİSİNE BAŞLANABİLİR"

Çoban şöyle devam etti: 
“Peelinglere göre daha derin bir soyulma gerektiği zaman ise fraksiyonel lazer uygulamaları da leke tedavisinde kullanılmaktadır. Fraksiyonel lazerler, son yıllarda deriyi soyma işleminde, hekime ve hastaya büyük kolaylık sağlamıştır. Her leke türünde oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Fraksiyonel lazerler dışında farklı dalga boyuna sahip özellikte lazerler de deride soyulmaya neden olmadan yalnızca leke bölgesine etki ederek, çil ve yaşlılık lekesi şeklindeki bazı oluşumların tedavisinde kullanılmaktadır. Leke tedavisi esnasında cilt çok daha hassas ve lekeye yatkın hale gelir yeterli korunmazsa lekeler daha da artar. Bu yüzden tedavilerin özellikle güneşin etkisinin azaldığı sonbahar ve kış aylarında yapılması daha uygundur. Tedavi bitmiş olsa dahi lekelerin tekrar etmemeleri için dört mevsim düzenli bir şekilde yüksek faktörlü güneş kremlerinin kullanılması gerekir. C vitamini takviyeleri ve antioksidan farmasötikler kullanmak ciltte leke oluşumunu baskınlayabilir. Sonbahar aylarında güneş ışınlarının yakıcı etkisinin azaldığında, doktor önerisi ile leke tedavisine başlanabilir" 

 

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.