Mansur Yavaş: Özhaseki çok pot kırıyor

Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, 31 Mart Yerel Seçimleri kapsamında çalışmalarına devam ediyor. Yavaş, Yenimahalle’de Çakırlar Taksi Durağı’nı ziyaret ederek, taksicilerin sorunlarını dinledi, çözüm önerilerini ve projelerini anlattı. 
 
TAKSİCİLERDEN SU FATURASI TEŞEKKÜRÜ

Mansur Yavaş’ın projelerini dinleyen taksiciler, ilk olarak su ücretlerinde yapılan indirimin faturalara yansıdığını belirterek, yaptıkları için Yavaş’a teşekkür etti. Taksicilerden birinin “Yeni emekli olmuş biri olarak, neden mevcut yönetimi bırakayım da size oy vereyim?” sorusuna Yavaş, şu cevabı verdi: “17 yıldır aynı hükümet, 25 yıldır aynı belediye başkanı var. Eğer Ankara’daki sorunlar çözülmüşse oraya oy verelim. Ama bugün baktığımızda Ankara’da ulaşım sağlıklı değil, musluktan su içilemiyor ve pahalı, ailece gidebileceğimiz yeşil alanlar yok… Başkent kimliğinden uzaklaşmış, oysa Ankara’nın artık Londra ve Paris ile yarışıyor olması lazım.”

“BELEDİYE BAŞKANI BAŞKA ŞEYLE UĞRAŞAMAZ”

“Belediye başkanı dediğin vatandaşını soydurmayacak” diye konuşmasına devam eden Yavaş, şunları söyledi:
“Dolmuşçulara gittik dedilerki, bizim 2 bin 300 civarında dolmuşumuz vardı bundan 8 sene önce, daha iyi kazanıyorduk. Ankara’nın nüfusu oldu 6 milyon, zarar ediyoruz. Belediye otobüsleri zarar ediyor. Diğerleri de memnun olmadıklarını söylüyorlar. Taksici de memnun değil. Burada bir yanlışlık var. Herkes zarar ediyor ve herkes şikayetçi. Benim elimdeki rakamlara göre, sizler bir günde 400 bin kişi taşıyorsunuz. Biz size, 2’şer tablet vereceğiz. Firmalardan reklam karşılığında bu tabletleri alacağız. Reklam bedelleriyle de odanız, sizlere kışlık taker mi alır yoksa daha ucuz gaz akaryakıt mı verirler, bilmiyoruz. Biz bu şekilde gelirinizi artıracağız. Bizim birinci derdimizin ekonomi olması lazım. Bırak yol, trafik böyle kalsın. Aç, açıkta insan varken başka şeyle uğraşamaz belediye başkanı.”

 
“KİRLİ SİYASETİ BIRAKMALARINI TEKRAR TAVSİYE EDİYORUM”

Yavaş, ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Rakibi Mehmet Özhaseki’nin sosyal medyaya düşen bir videosunda kullandığı, “dağdaki gerilla” sözlerinin sorulması üzerine Yavaş, şöyle konuştu:
“Çamur atmaya çalışıyorlar ama atmaya çalıştıkları çamur hep ellerine bulaşıyor. Bize bu çamurlar bulaşmaz, geldiğimiz gelenek belli. Kirli siyasetten vazgeçmelerini bir daha tavsiye ediyorum. Ben daha rakibimle ilgili hiçbir şey bahsetmedim. Kirli siyasete girdikten sonra malzeme çok ama Türkiye’nin bunlarla uğraşacak vakti yok. Temiz siyaset ve iş yapacakların insanların iş başına geçmesi gerekiyor. Tekrar kirli siyaseti bırakmalarını tavsiye ediyorum. Ankara’da çok güzel örnekler vardır. Yenimahalle Belediyesi, AK Parti’den CHP’ye geçmiştir. Kaç işçi çıkarılmış? Kaç PKK’lı işe alınmış? Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde kaç terörist işe alınmıştır? Bunlar ayıp şeyler. Siz ülkenin yarısını terörist ilan edemezsiniz. Bana oy verecek insanların vatanseverliğinden kim şüphe edebilir? Bunlar yanlış ve incitici söylemler.”
 
“SEÇİM GÜVENLİĞİNİ KENDİME SORUMLULUK OLARAK ALDIM”

Bir önceki seçimde yaşanan şaibeler ve seçim güvenliğine ilişkin de bir açıklama yapan Yavaş, “2014’e göre avantajlarımız var. O dönem sadece CHP vardı. Şimdi İYİ Parti’de var. Mansur Yavaş gönüllüleri var. Eskiden siyaset yapmış, eskiden tanıdığım arkadaşlarım var. Onlarla bir ekip oluşturduk. Hepsini bir araya getireceğiz. Ben gittiğim her yerde söylüyorum.  Ülkesini seven birisi olarak seçimde şaibe var mı yok diye yurt dışından bize sanki üçüncü dünya ülkesiymişiz gibigözlemci gelmesini ben hazmedemiyorum. O yüzden ben bunu bir sorumluluk olarak aldım. İnşallah ıslak imzalı tutunaklarla Yüksek Seçim Kurulu’nun sonuçlarını örtüştürerek insanların güven içinde oy kullanmasını kendimize görev olarak biliyoruz” diye konuştu.
 
“ÖZHASEKİ POT KIRIYOR, ÇAYI CUMHURBAŞKANI DAĞITIYOR”

Özhaseki’nin “Çay dağıtırım, süt dağıtırım derseniz bu ülkeye yazık edersiniz” sözlerinin hatırlatılması üzerine Yavaş, “Çok pot kırıyor. Çayı biz dağıtmıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı dağıtıyor. Ne demek istiyor, ben anlamıyorum. Süte gelince, ben süt dağıtmıyorum. Ben sadece ‘Tıpkı Eskişehir ve İzmir’de olduğu gibi hayvancılığı destekleyerek, üreticinin para kazanmasını sağlamak için sütlerini alıp okullara dağıtabiliriz’ demiştim. Bunu da proje olarak görmüyor olabilirler. Gıda güvenliği, çocuklarımızın sağlığı en büyük projedir” ifadelerini kullandı.