MEYAD Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Akgün: ''Mobbingi yenen iş yeri, liyakatte kazanıyor!''
Mobbing, iş hayatında verimliliği düşüren ve çalışanları derinden etkileyen bir tehdit. MEYAD yetkilileri, mobbing ile mücadelede liyakat, farkındalık eğitimleri ve kapsamlı yasal düzenlemelerin önemine dikkat çekiyor.
ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Büyük Anadolu Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çetin’in davetiyle anadolugazete.com.tr olarak, Mobbing Eğitim Yardım ve Araştırma Derneği (MEYAD) ile bir araya gelerek mobbing konusunu detaylıca ele aldık. Sorularımızı, MEYAD Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Akgün, Genel Başkan Yardımcısı Nermin Gürhan ve Yönetim Kurulu Üyesi Zahide Çakır yanıtladı.
Büyük Anadolu Medya Yönetim Kurulu Başkanı ve KIRSİAD Başkanı Ali Çetin, anadolugazete.com.tr okurlarını bilgilendiren MEYAD Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Akgün ve beraberindeki isimlere teşekkür etti.
“MOBBİNG YALNIZCA ÇALIŞMA HAYATINDA OLAN BİR DURUMDUR”
Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği (MEYAD) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Akgün, mobbing kavramını detaylı bir şekilde ele alarak şu açıklamalarda bulundu: “Mobbing, iş yerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından, diğer kişi ya da kişilere yönelik olarak belirli bir süre boyunca sistematik bir şekilde devam eden, yıldırma, pasifize etme ya da işten uzaklaştırmayı hedefleyen davranışlar bütünüdür. Bu süreç, mağdurun hem kişisel hem de mesleki hayatını olumsuz etkiler. Tanımı detaylandıracak olursak, mobbing’in dört temel unsuru bulunur: iş yeri bağlamında gerçekleşmesi, belirli bir süreye yayılması, sistematik davranışlar içermesi ve mağdura zarar vermesi olarak tanımlanır.”
MEYAD Genel Başkan Yardımcısı Nermin Gürhan ise Türk Dil Kurumu’nun mobbing için “bezdiri” terimini önerdiğini ancak bu kelimenin yaygınlaşmadığını belirterek, “Yıldırma ya da psikolojik taciz şeklinde ifade edebiliriz'' dedi.
“TÜRKİYE’DE MOBBİNGİN EN SIK GÖRÜLDÜĞÜ DÖRT SEKTÖR VAR”
Türkiye’de mobbing’in en sık görüldüğü alanlara dikkat çeken Akgün, “Hizmet, bankacılık, eğitim ve sağlık sektörleri başı çekiyor. Kadınların yoğun olduğu tekstil sektörü ve eşit düzeydeki çalışanlar arasında yaşanan mobbing vakaları da oldukça yaygın” diye konuştu. Gürhan ise sağlık sektöründeki meslektaşlar arası mobbingin altını çizerek, “Hemşirelerin birbirine veya doktorların asistanlarına yönelik tutumları, sağlık alanında psikolojik baskının görünmez bir boyutunu oluşturuyor,,” ifadelerini kullandı.
“MOBBİNG MAĞDURLARI HUKUKİ SÜREÇTE DELİL TOPLAMA KONUSUNDA ZORLUK YAŞIYOR”
Akgün, mobbing davalarının en büyük sorunlarından birinin delil toplama olduğunu belirterek, “Mağdurlar, mobbingi kanıtlamakta zorluk çekiyor. Çoğu zaman tanık bulamıyor veya tanıklar çekimser davranıyor. Yargıtay kararlarına göre, izinsiz ses kaydı bazı durumlarda delil olarak kabul edilebiliyor. 2011 yılında yayımlanan Başbakanlık Genelgesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi önemli adımlar olsa da daha kapsamlı ve net yasal düzenlemelere ihtiyaç var.”
“ MOBBİNGİN ÜSTESİNDEN LİYAKAT GELECEK”
Mobbing’in önlenmesi ve etkilerinin azaltılması için çözüm önerilerini sıralayan Akgün, özellikle liyakat ilkesine dikkat çekti: “Nepotizm, iş yerlerinde adaletsizlik algısını derinleştirerek mobbing’in zeminini hazırlıyor. Kişisel ilişkilerin ön planda olduğu ortamlarda çalışanlar kendilerini dışlanmış hissediyor ve bu durum psikolojik baskıyı artırıyor. Adil bir çalışma ortamı oluşturmak için liyakate dayalı sistemlerin benimsenmesi şart.”
Eğitim ve farkındalığın önemine vurgu yapan Gürhan ise şu ifadeleri kullandı: “Çalışanların ve yöneticilerin mobbing konusunda bilinçlenmesi, bu sorunun çözümünde kritik bir role sahip. Kurum içi eğitimler, farkındalık kampanyaları ve bağımsız denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesi mobbingi önlemede etkili olacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.