Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar
Ömer Çelik, Mansur Yavaş ile ilgili ortaya atılan sahte senet iddialarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Mansur Yavaş ile ilgili son günlerde çeşitli iddiaların gündeme geldiğini, buna rağmen CHP ve Mahsur Yavaş'tan herhangi bir açıklama gelmediğini söyleyen Çelik, “Bizim kendi incelememiz sonucunda vardığımız sonuçlar, belgeli, bilgili sonuçlar olarak vahim bazı durumların olduğunu ortaya çıkarttı. Mansur Yavaş ile ilgili olarak ortaya atılan iddia, sahte senet kullanarak icra takibi yaptığına dair. Bu çok ağır bir iddiadır.
Siyasi sorumluluğu olan birisi anında buna bir şekilde cevap verirdi. Fakat bunu görmezden gelme, üstünü örtme gibi bir tavır var. Mansur Yavaş sahte bir senedi icra takibine koyarak 600 bin dolar tahsil edilmeye çalışılıyor. Bununla ilgili olarak yasal süreç başlatılıyor.Bu imza incelendiğinde vatandaşa ait olmadığı ortaya koyuluyor. Bu imzanın ilgili vatandaşa ait olmadığı Adli Tıp raporlarında sabit hale gelmiştir. Mahkeme Mansur Yavaş ile ilgili olarak para cezasına hükmediyor. Dava süreci sonuçlanıyor, 2016 yılında Yargıtay tarafından onanıyor ve kesinleşiyor. CHP'nin Ankara'ya önerdiği şahsın sahte senet takibi yaptığı, Mansur Yavaş'ın kötü niyet cezasına ve para cezasına çarptırıldığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Yargıtay tarafından onanmış. Basında çıkan iddialara niye cevap verilmediği, örtbas edilmeye çalışıldığı da ortaya çıkmış oluyor” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ve Mansur Yavaş'ın kamuoyuna bir açıklama borcu olduğunu söyleyen Çelik, “Bu şahıs, Ankara'ya belediye başkanı olarak önerdiğiniz bu şahıs, sahte senetle icra takibi yapmış mıdır, yapmamış mıdır? Mansur Yavaş bu sahte senet ile ilgili olarak alacağının olduğunu söylüyor, hangi ilişkinin neticesi olarak bu alacaktan bahsedilmektedir? Böyle bir yargı kararı olmasına rağmen meneden buna şimdiye kadar cevap verilmemiştir.
Ankaralıların bunu bilmesi gerekiyor, birkaç yılda bir CHP tarafından Ankara'ya aday olarak gösterilen bir şahıs, seçimi kaybettikten sonra ortadan kayboluyor, sesi duyulmuyor, kendisi görülmüyor, iki seçim arasında aday olmanın dışında ne iş yaptığını, nelerle uğraştığını bilmek vatandaşımızın hakkı. Hakkında bir sürü suçlama bulunan bir kişinin CHP tarafından Ankaralılara aday olarak gösterilmesi Ankaralılara haksızlıktır. En ufak bir olayda bütün sözcüleri çıkıp arka arkaya açıklama yaparken, günlerdir basında yer alan bu olay için CHP'nin hiçbir sözcüsü açıklama yapmamıştır. CHP Genel Başkanı, aday yaptığı kişinin sorumluluğunu en üst düzeyde taşıyan kişi olarak açıklama yapmamıştır” şeklinde konuştu.
Mansur Yavaş'ın bir CHP projesi olduğunu söyleyen Çelik, “Millet İttifakı'na kabul ettirilmiştir. CHP projesi olmasına rağmen CHP'li sıfatının kendisine yük olacağını düşündüğü için, kendisini aday yapan CHP'yi örtbas etmek amacıyla Millet İttifakı meselesi öne çıkartılarak kendisini sunmaya çalışmaktadır. Yaptığı açıklamalar, ortaya koyduğu tavırlar CHP zihniyetinin bir temsilcisi olduğunu göstermektedir. Mansur Yavaş'ın istediği her destek, örtüsü Millet İttifakı olsa da özünde CHP'nin kötü belediyeciliğine istenen bir destektir” ifadelerini kullandı.
ABD'den gelen S-400 açıklamaları
S-400 savunma sistemleri ile ilgili ABD'den gelen açıklamalara ilişkin konuşan Çelik, “Türkiye, Suriye'deki savaşın ortaya çıkmasından sonra hava savunma ihtiyacı ortaya çıkmış bir ülkedir” açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin bir NATO üyesi olarak kendi milli güvenliğini garanti altına alacak bir takım arayışları sürdürdüğünün altını çizen Çelik, “Türkiye gibi bu coğrafyada yaşayan bir ülkede için hava savunma sistemini elde etmesi en öncelikli ihtiyaçlarından birisidir. Patriot'u uygun bir şekilde vermeyenler bugün S-400 alınmasında bir takım yanlış açıklamalarda bulunuyorlar.
Bu konudaki açıklamaların biraz sınırı aştığını, izansız bir noktaya vardığını görüyoruz. Bu şekilde tehditler Türkiye'nin kapısından içeriye girmez” dedi.
Çelik, F-35'lerle ilgili yapılan açıklamalara ilişkin ise, “F-35 konusunda yapılan açıklamaları son derece absürt buluyoruz. Zaten orada subaylarımız eğitim görüyor, bu bizim başından beri içinde olduğumuz bir proje. Bu şekilde büyük projelerde, NATO müttefikliği çerçevesinde orta çıkan işbirliklerinde çeşitli siyasi gelişmelere göre bütün bu ilişkiler gözden geçirilecekse dünyada müttefik olan iki ülke kalmaz. Türkiye'ye yaptırım gibi sözlerle karıştırılmaması gerekir" ifadelerini kullandı.
“Orada bir ezan protestosu yapılmıştır”
Taksim'de kadınlar yürüyüşünde ezanı protesto etmek için ıslık çalınması ile ilgili sorulan bir sorusuna cevap veren Ömer Çelik, “Bu yürüyüşü organize edenler ‘bizim böyle bir kastımız yoktu' diye açıklama yaptılar. Biz görüntüleri inceledik, orada bir ezan protestosu yapılmıştır. Belli bir grubun ezan protestosunu gerçekleştirdiği ortadadır. O yürüyüşe katılan şahısların önemli bir kısmı bunu sahiplenmektedir. Ne zaman ezanla ilgili, kutsal ile ilgili, milletimizi millet yapan değerlerle ilgili bir saygısızlık söz konusu olsa CHP ses vermiyor.
Ne zaman biz bu konu ile ilgili hassasiyetimizi gündeme getirdiğimizde, bu hassasiyet gündeme geldiği andan itibaren gerçeğin böyle olmadığını ispat gayretine düşüyorlar. Ezanın Türkiye'de ideolojik bir dayatma olduğuna dair yapılan açıklamalara bakın, bu yürüyüşe katılanlar tarafından dile getiriliyor. Hepimizin tepkisi ezana dönük bu saygısızlığa dönüktür. Türkçe ezan meselesinden beri biz bunu yakından takip ediyoruz, bir kampanya olarak devam edegeliyor. Ezanın ideolojik bir dayatma olduğuna dair, sadece erkek egemen kültürle değil, dinle hesaplaşma içinde olduklarına dair halen açıklamalara devam ediyorlar. Sosyal medyaya bakarsanız bu önünüze geliyor” açıklamasında bulundu.
“İYİ Parti Genel Başkanı açık bir iftira içinde bulunuyor”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Denizli mitinginde kullandığı sözleri eleştiren Çelik, “İYİ Parti Genel Başkanı açık bir iftira içinde bulunuyor. Buradan iki mana çıkar. Birincisi ya bu şekilde geçmişte Türkiye'nin çok acı çektiği, terör örgütüne yardım aktarmış çizginin, o denklemin içinde olan kişilerin yeniden aday gösterilmesi, bunların iş başına gelmesi, aynı süreçleri yeniden başlatması o parti için bir terör faaliyeti manasına gelmiyor, rahatsız edici bir durum olarak algılanmıyor demektir ya da Cumhurbaşkanımızın bu organizasyona dönük olarak söylediği sözleri millete söylemiş gibi çarpıtarak açık bir iftira içinde bulunuyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalara yönelik verilen cevaplara da tepki gösteren Çelik, “Cumhurbaşkanına ‘terörist' diyen bir genel başkan söz konusu karşımızda. Cumhurbaşkanımızın da ‘işlediği suçtur, bu suçun bedeli ödersin' demesi, karşı tarafın ‘terörist' demesi karşısında verilen normal bir cevaptır” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.