Recep Tayyip Erdoğan: F-35 ve S-400 krizi artık bitmiştir
Erdoğan, ABD Başkanı’yla görüşmesinin detaylarını anlattı: Trump, S-400’le ilgili ‘Size yapılan adaletsizlik’ dedi. F-35’ler için de ‘Parasını ödediği uçakları almak istiyorlar, bu çok doğal” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan S-400 meselesinin herhangi bir sıkıntı yaşanmadan aşılacağını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın G20 zirvesinde yaptığı değerlendirmelerle S-400 için duruşunu belirlediğini ifade eden Erdoğan, “S-400'ler konusunda özellikle birilerinin, farklı kesimlerin sağda solda artık konuşmaması lazım” dedi. G20'nin ardından medya yöneticilerinin sorularını cevaplayan Erdoğan özetle şunları kaydetti:
* Trump “Obama yönetimi Patriotları Türkiye'ye satmadı. Erdoğan benim bakış açımla çok çetin biri. Bu gerilimde Erdoğan'ın suçu yok. Ben kendisi ile çok iyi anlaşıyorum” dedi ve Türkiye'ye adil davranmadıklarını söyledi. Nasıl izlenimlerle ayrıldınız?
Aslında gayet güzel özetlediniz. Söylediği zaten bu çerçevede ifade edilebilecek sözler…
* Trump'ın dediği gibi çetin biri misiniz efendim?
Pazarlıkta çetin biriysem -ki severim- bu iyi bir şey. Trump bazı şeyleri ifade ederken zihin arkasında bir şeyler saklamıyor. Mesela basına yaptığı açıklamada S-400 ile ilgili çok açık, net, dürüstçe ifadeler kullandı. Ben de dedim ki “Ben de sizi bu yönünüzle seviyorum.” Çünkü kendi arkadaşları, ekibi orada. Ekibin içerisinde bu işe karşı duranlar da belki var. Bu yönü hakikaten çok çok farklı. Bunları bu şekilde anlatması da takdire şayan. Obama'ya diyor ki “Bu süreci sen bu hâle getirdin. Sen eğer Patriotları vermiş olsaydın bugün böyle bir durum olmayacaktı. Ama sen vermedin. ‘Kongre' dedin, ‘şu' dedin, ‘bu' dedin, işi buraya kadar sürükledin. Şu anda da adaletli davranmaya mecburuz.”
F-35'ler konusunda bir noktaya geldi, bu çok daha önemli. “1 milyar 400 milyon dolar para vermişler. Sen malını vermiyorsun. Böyle anılmak da iyi bir şey değil” dedi. Şimdi bu parayı verdik ama malımızı bize vermiyorlar; ne böyle bir tüccar olur ne de böyle bir müşteri. Bunu da çok açık ve net söylemek bir insanın dürüstlüğüne işaret eder. Bununla ilgili olarak da arkadaşlarımızı görevlendirdik, işin takibini yapacaklar. Tabii S-400 konusunda da Sayın Putin'le yanımda yaptıkları şakalaşmalar oldu. Onlar da güzeldi.
* Ne dediler efendim?
(Gülerek) Onların neler olduğunu karıştırmayın. Bazı şeyler de bende kalsın.
* “Biz ABD ile stratejik ortağız. Böyle ülkeler arasında bu tür yaptırımlar olmaz” dediniz. Tam olarak “Ortadan kalktı” diyemiyoruz belki ama nasıl bir orta yol bulunabilir?
Sayın Trump şu ana kadar “Biz size şu yaptırımı yapacağız” demedi. S-400'le ilgili olarak da “Haklısın” dedi. Bugün işi çok daha ileri bir seviyeye taşıdık. Bu ileri seviyede de Sayın Trump “Bu adaletsizliktir” dedi. Bu çok önemli. Sayın Putin'le üçlü olarak bir araya geldiğimizde de yine makul ve güzel şeyler söyledi. Tabii daha önce de Sayın Putin ve Trump arasındaki görüşmeyi Sayın Putin zaten bize anlatmıştı. Yani oralardaki görüşmelerde de bu konu olumlu istikamette. Öyle zannediyorum ki herhangi bir sıkıntı olmadan bu süreci aşacağız. Tabii bu arada Sayın Trump'ın Türkiye ziyaretinin gerçekleşmesiyle ve iş konseyini de yapmak suretiyle bu işi çok daha ileriye taşımış olacağız. Bu arada biz bir de oradan THY olarak 100 tane Boeing uçağı alıyoruz.
* Bütün dünya “Sayın Erdoğan Trump'ı ikna edecek mi?” diye beklendi. Sanki ikna olmuş gibi geldi; “Hiçbir Hollywood setinde bu kadar güzel insanı bir arada görmedim” diyerek mesela. Nasıl karşıladınız bu yaklaşımını?
Böyle bir yaklaşım elbette iyi karşılanır. Tabii bundan sonraki süreç de çok önemli. Bu S-400'ler konusunda özellikle birilerinin, farklı kesimlerin sağda solda artık konuşmaması lazım. Çünkü bu açıklamadan sonra Sayın Trump konumunu belirlemiştir. Ama birileri de maalesef kendilerine göre gelin güvey oldular, rastgele yazıp çiziyorlar.
* Buna umut bağlayanlar var.
Evet var. Başlığı atıyorlar ama içinde bir şey yok. Hatta ben konuşmamda da yaptırımlar için “Böyle bir şeyi tahmin etmiyorum” açıklamasını kullandım.
* Trump ABD basınına, “F-35'leri, yani parasını ödediği uçakları almak istiyorlar, bundan doğal ne olabilir ki?” dedi.
Bunu bizim yanımızda da söyledi zaten. Ödemeyi aksatmadan yapan bir ülkeye, üstelik bir stratejik ortağa karşı böyle bir uygulamayı o da haklı olarak eleştirdi; “Ödemesini yapıyorlar ama biz uçaklarını vermiyoruz” dedi.
BİR S-400 ÜÇ PATRIOT'A BEDEL
* Trump'la yaptığınız görüşme sonrası muhtemel yeni bir Patriot alımına yeşil ışık yanmış oluyor mu?
Teknolojik olarak bir S-400 üç Patriot'a bedel. Buna rağmen biz şartları görelim. Eğer şartlar S-400 ile eşit bile olsa biz Patriot alırız. Ama eşit olmazsa -kusura bakmayın- o zaman sen menfaatini düşünüyorsan biz de menfaatimizi düşüneceğiz. Bunu da açıkça söyledik.
* İdlib'deki saldırıları rejim yapıyor ama Rusya'nın da kontrolünde olan bir yer. Siz Putin ile bu konuyu konuştuğunuzu söylediniz. Nasıl açıklıyorlar bu saldırıları?
Şu anda orada Rusya'nın tesiri olsa bile biz bunun arkasında rejimin olduğunu görüyoruz. Putin'e bu saldırılar konusunda rejimi uyarmasını söylüyoruz. Son olayda rejimin bizim gözlem noktalarımıza yaptığı saldırıda 1 askerimiz şehit oldu. Biz de buna gerekli karşılığı verdik. Bundan sonraki süreçte de eğer böyle bir yanlışları olursa gerekli dersi almaya devam edecekler.
Suriye'de güvenli bölge kurulması ile ilgili de temaslarım oldu. Biz burada devlet olarak TOKİ ile devreye girebiliriz. Düşüncemiz yerel mimariye de uymak suretiyle içinde bahçesinde ekip biçebileceği, hayvancılık yapabileceği konutlar inşa etmek. Böylece onları çadırdan, konteyner kentten kurtarmış oluruz.
KAŞIKÇI İÇİN CİDDİ PARALAR DAĞITILIYOR
* Mursi'nin şüpheli ölümü, Mısır'daki idamlar ve Kaşıkçı cinayeti... Bunları muhataplarınıza anlattınız mı?
Bu konuyu gündeme getirdiğim konuşmamda Muhammed bin Selman ya ben konuşurken ayrıldı ya da ben konuşmaya başlamadan ayrıldı. Burada kimse bu konulara girmiyor. Sisi de Muhammed bin Selman da bunu bizden dinlemeli. “Bu işler yapıldı ve artık bitti, unutuldu” olmaz. Bunu bizim gündemimizden çıkarmadığımızı göstermemiz gerek. Mursi'nin ölüm şeklini anlattık. Gelecek kuşaklar dünyada Müslüman liderlere neler yapılmış bunu bilmeli. Çünkü bu ne ilk ne de son. Bu ikiyüzlülüğü tüm dünyaya ilan etmemiz, hatırlatmamız lazım. Dünyada egemen güçlerin bir kısmı Kaşıkçı meselesini gündemden düşürmeye çalışıyor. Birileri çok ciddi paralar dağıtıyor.
MACRON 'BAK' DEDİM
Türkiye'de iken Macron ile ilgili çok sert ifadeler kullandınız. Buradaki görüşmelere nasıl yansıdı?
Buradaki görüşme tam aksine çok olumlu geçti. Sayın Macron “niye bana bunları söyledin falan” demedi. İkili görüşmede kendisine bizzat söyledim; “Bak” dedim, “Kıbrıs meselesinde sen bir defa konuşamazsın. Senin Kıbrıs'la yakından uzaktan alakan yok. Burada ben konuşurum, Yunanistan konuşur, İngiltere konuşur, AB konuşur ama sen konuşamazsın.” açıklaması yaptı.
Türkiye Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.