Sanatçıların yeni adresi: Altınköy

Türkiye’nin tek ve ilk açık hava köy müzesi olan Altınköy, Türkiye’nin dört bir yanından sanatçıları ve zanaatkarları ağırlamaya devam ediyor. Unutulmaya yüz tutmuş sanatlara tekrar hayat veren Altınköy, Edirne’den Tarsus’a kadar birçok sanata ve sanatçıya ev sahipliği yaptı.

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin projesi olan ve kısa zamanda Ankara’nın turizm merkezi haline gelen Altınköy’de bu hafta ziyaretçiler Ahşap Yakma’dan Selçuklu mirası İğne Oyası sanatına, Geleneksel Siirt Tiftik Battaniyesi yapımından Edirne Kari’ye kadar birçok sanat ve sanatçı ile tanışma fırsatı yakaladı.

UĞRAK YER OLDU

Altınköy’ün Türkiye’ye örnek bir kültür hizmeti sunduğunu söyleyen Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, “Altınköy sadece bir köyü canlandırmıyor. Altınköy artık köylerde bile yaşatılmayan 100 yıl öncesinin köy kültürünü yaşatmakla beraber, unutmaya yüz tutan atalarımızdan kalan geleneksel sanatlara da hayat veriyor. Altınköy’ün konusunda uzman ekipleri, titiz bir çalışma ile Türkiye’nin her noktasından geleneksel sanatlarımızı yaşatmaya çalışan ustaları, üstatları bularak Altınköy’e davet ediyor. Altınköy’ün ziyaretçileri için oluşturduğu bu farkındalık sayesinde çocuklarımız atalarının el uğraşlarını öğrenerek, kendi kültürünün sanatları ile tanışma fırsatı buluyor. Altınköy sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin kültür projesidir” ifadelerini kullandı.

ALTINKÖY’E ÇOK EMEK VERİLMİŞ

Hatay’ın Anktakya ilçesinden gelen Ahşap Yakma Ustası Hüseyin Bilgin, 13 yıldır ahşap yakma ile uğraşıyor. Resim öğretmeni olan Hüseyin Bilgin, kendi resim öğretmeni sayesinde kara kalem çalışmalarının yanında ahşap yakmaya da merak sarmış. Altınköy’e üçüncü kez gelen Bilgin, Altınköy için “Çok emek verilmiş, müthiş bir ortam. Ahşap yakma mesleği için atmosfer ilham verici. Doğal bir ortam ve ahşap ile iç içeyiz. Ziyaretçilerde yoğun ilgi gösteriyor. Bizlere destek olan başta Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’ye ve ekip arkadaşlarına teşekkür ediyorum” sözleri ile duygularını belirtiyor.

BURASI UNUTULMAZ BİR DENEYİM OLDU

Selçuklu döneminden Mersin’e miras kalan iğne oyası sanatına hayat vermeye çalışan Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Şenay Tosun, ustası olduğu mesleğini şu şekilde ifade ediyor, “Mersin Tarsus’da doğup büyüdüm. Çocukluğumda büyüklerimden görerek bu sanatı yapmaya başladım. Çamlıyayla İğne oyası, Selçuklulardan kalma bir gelenek. İlk önce fındıktan yapılan yumaklarla yapılırmış. Sonrasında ipeğe geçilmiş. İğneyi ipliğe takılarak yapılacak modele karar verilir. İlk teknik zürafa olarak adlandırılan tekniktir. Zürafayı öğrendikten sonra tek bir teknik üzerinden devam edersiniz. Doğadaki portakal çiçeğinden tutun birçok çiçeği model olarak kullanıyoruz. Ben kendi kızıma da öğretiyorum. Biz Çamlıyayla’da kültürümüzü devam ettirmeye çalışıyoruz. Altınköy gibi merkezlerde ise sanatımızı tanıtmaya çalışıyoruz. Amacımız oyamızın gelir kaynağı olması dışında unutulmaması ve yaşatılması.