Taşcıer "Kadın cinayetlerinde indirime yeter" dedi
CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze Taşcıer, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen, şiddet, cinayet ve cinsel suçlarda iyi hal ile haksız tahrik indirimlerinin kaldırılması talebini yineledi.
TAŞCIER: “KADIN CİNAYETLERİNDE İNDİRİME ARTIK YETER!”
CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze Taşcıer, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, geçtiğimiz ay TBMM’ye sunduğu kanun teklifini hatırlatarak, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen, şiddet, cinayet ve cinsel suçlarda iyi hal ile haksız tahrik indirimlerinin kaldırılmasını talebini yineledi.
“TOPLUM VİCDANI BU SKANDAL KARARLARI ASLA KABUL ETMİYOR”
Kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarda iyi hal ve haksız tahrik indirimlerinin uygulanmamasına yönelik teklifini Meclis’e sunan TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Taşcıer, “Geçtiğimiz yıl 440 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 317 kadına cinsel şiddet uygulandı, bin 217 çocuk istismar edildi ve 26 çocuk öldürüldü. Ortada felaket bir tablo var. Ancak bu felaketin yaratıcısı katillere mahkemelerde iyi hal ve haksız tahrik adı altında indirimler veriliyor. Bir hayatı karartan cani, mahkemede sesini yükseltmedi diye, takım elbise giydi diye iyi hal indirimi alabiliyor. Bir kadın katili, “o saatte orada ne işi vardı, etek giyiyordu, topuklu ayakkabı giyiyordu, teklifimi kabul etmedi, başkasını seviyorum dedi” gibi gerekçelerle haksız tahrik indirimi alabiliyor. Aşırı sevgi ve tutku gibi sözde gerekçelerle indirim yapılabiliyor. Toplum vicdanı bu skandal kararları asla kabul etmiyor.” ifadelerini kullandı.
ERKEK EGEMEN ZİHNİYETİ KULLANARAK PAÇAYI KURTARMA ÇABASI
Son dönemlerde Türkiye’nin pek çok ilindeki kadın cinayeti davalarına katıldığını belirten Taşcıer, “Ankara’da görülen Ceren Damar ve Şule Çet davalarına, Kırıkkale’de görülen Emine Bulut davasına, Gaziantep’te görülen Güldane Yırtıcı davasına ve Kocaeli’de görülen Ecem Balcı davasına katıldım. Bu davaların bazılarında duyduklarım adeta bir zihniyetin dışa vurumuydu. Sanıklar sanki sözleşmiş gibi, benzer ifadelerle, hayatını kaybetmiş maktullerle ilgili, “Gezip tozmayı severdi, alkol alırdı, cinsel birlikteliğimiz vardı” gibi sözler söyleyerek bir algı yaratmaya çabalamakta. Bu aslında ne yazık ki, her alanda olduğu gibi yargıda da var olan erkek egemen zihniyeti kullanarak paçayı kurtarma çabasıdır ve ne yazık ki bu sistem işliyor. Kadını suçlayan ve cinayetin veya tecavüzün bahanesi olabilecekmiş gibi ileri sürülen bu ifadeler, çoğu mahkemede indirimle ödüllendiriliyor. Adeta kadın katillerini cesaretlendiren bir sistem var. Bunun yarın değil, derhal bugün değişmesi lazım.” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE UYUM SAĞLANSIN
Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan “Şiddet eylemlerinin gerçekleşmesinden sonra başlatılan ceza davalarında kültür, töre, din, gelenek veya sözde ‘namus’un gerekçe olarak öne sürülmesinin önlenmesini temin etmek üzere, gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır” şeklindeki 42. Maddesini hatırlatan Taşcıer, “Ülkemizin İstanbul Sözleşmesi’ne uyum açısından bu skandal kararları engellemesi gerekiyor. Bu nedenle de kadına ve çocuklara karşı işlenen şiddet, cinayet ve cinsel suçlarda iyi hal ve tahrik indirimlerinin uygulanmaması ile ilgili teklifim yasalaşana kadar mücadele vereceğim. Kadınlar olarak bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz kalmadı.” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.