Terör yüzünden gözlerini kaybetti, bağlamasıyla hayata tutundu
Şırnak’ın Uludere ilçesinde terör örgütü PKK’nın tuzakladığı patlayıcının infilak etmesi sonucu görme yetisini kaybeden İsmail Babat, bağlamasıyla hayata tutundu.
Uludere ilçesi Şenoba beldesinde ikamet eden İsmail Babat (35), 1992 yılında, terör örgütü PKK’nın yola tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı, köyden beldeye hareket etmek için bindikleri traktörün geçişi sırasında infilak ettirmesi sonucu 5 kişi ile birlikte yaralandı. Terör saldırısı sonucu henüz 10 yaşında ve 3’üncü sınıf öğrencisiyken gözlerini kaybeden Babat, hayata küserek, okulu bıraktı. Öğretmeninin tavsiyesi üzerine bağlama dersleri almaya başlayan Babat, bu sayede yeniden hayata tutundu. Kısa sürede bağlama çalmayı öğrenen Babat, hayatını düğün ve çeşitli organizasyonlarda sahne alarak idame ettiriyor.
10 çocuklu ailenin 9’uncu çocuğu olduğunu anlatan Babat, “1993’ün Ekim ayında kaldığımız köyden Şenoba’ya doğru yola çıktık traktörle. O gece örgüt tarafından mayın döşenmişti yola. Köyden ilk çıkan biz olduk ve o mayına bizim traktörümüz bastı. O zaman ben çocuktum. Yanımda 5 arkadaş daha vardı. İki gözümü de kaybettim, diğerlerine hafif yaralanmıştı. Bu nedenle okulu bırakmak zorunda kaldım. Tabi ki yaşadığımız coğrafyanın şartları kısıtlıydı. Şu anki imkanlar yoktu. 1996 yılında öğretmenimin tavsiyesi üzerine bir bağlama aldım. Zor şartlar altında bağlama kursuna kayıt oldum. Şenoba’dan Şırnak merkeze haftada 2 gün kursa gidiyordum. 3 ay devam ettim ve çoğu kez yolda kaldım. Elimden tutacak birini bulamıyordum. Ya da minibüsü kaçırıyordum. O zamanki şartlar benim için oldukça zordu. Ama pes etmedim ve devam ettim. 3 ayın sonunda en başarılı öğrenci ben çıktım. Bağlama çalmaya başladım. Sonra bir müzik grubu kurdum. Düğün ve sünnetlere katılıyoruz. Şu anda grubumuz devam ediyor zaten. O grubun yönetmenliğini yaptım. Geçimimi bu şekilde sağlıyorum” dedi.
“Bağlama en yakın dostum”
Bunun yanı sıra birkaç yerde kurs aldığını ve bilgisayar ile daktilo kurslarını başarılı bir şekilde tamamladığını dile getiren Babat, “Oxford Üniversitesine bağlı terapi kursu vardı Antalya’da. Ona da katıldım ve belgeyi aldım. Evliyim, 4 çocuğum var. En büyüğü 12 yaşında ve küçüğü 4 yaşında. 1993 yılından bu yana görmüyorum. Engelliyim ama herhangi bir engelle karşılaşmadığımı belirtmek isterim. Gerçekten bir engelle karşılaşmadım bu güne kadar. Önüme gelen fırsatları tepmedim. Onları değerlendirmeye çalıştım, başarmaya çalıştım. Hiçbir zaman hiçbir şeyden korkmadım. Yaptığım bütün şeyleri gerçekten azimle, severek yaptım. Şu an bağlama en yakın dostum. Bir ara kurs açtım ve öğrenci yetiştirdim. 70’e yakın öğrencim oldu. Bunların arasında yetenekli ve benden daha iyi bağlama çalan çıktı. Şu an onlar da bağlamadan ekmek kazanıyorlar” diye konuştu.
“Dünyanın her yerini gezmek isterim”
Engellilere tavsiyelerde de bulunan Babat, şunları kaydetti:
“Benim durumumda olan arkadaşlara azda olsa örnek olduğumu söyleyebilirim. Hiçbir zaman tüketen biri olmadım, hep üreten biri olmaya çalıştım. Bunları azimle yaptım. Ben gezmeyi çok seviyorum. Görmeyi, hissetmeyi çok severim. Elimden geldiği kadarıyla geziyorum. Dünyanın her yerini gezmek isterim. Bütün güzel olan şeyleri görmek isterim. Bazen benim arkadaşlarım, ‘Zaten sen görmüyorsun, gezmek neden hoşuna gidiyor’ diyorlar. Hislerim beni yanıltmamıştır hiçbir zaman. Hislerime çok güvenen biriyim. Nereye gittiysem ve gezdiysem, hissetmişimdir, görüyorum diyebilirim. Herkes engelini aşabilir. Yeter ki hevesli olsunlar, azimli ve istekli olsunlar. Yaşamaktan vazgeçmedim ve umudumu kaybetmedim. Engelli arkadaşlarımın her şeyi başkalarından beklemesinin faydası yok. Üretici olalım çünkü engel diye bir şey yok. Ben engel diye bir şey tanımıyorum. Ben şimdiye kadar hiçbir engelle karşılaşmadım.”
“Sürekli hayata katkısı var”
Öğrencisi Kerim Nurken ise İsmail Babat’ı çocukluğundan beri tanıdığını anlatarak, şu ifadelerde bulundu:
“Uzun yıllar onunla beraber çalıştık ve sadece müzikte değil hayatın farklı alanlarında birçok şey öğrendim ondan. Uzun yıllar beraber çalıştık, beraber ağladık ve güldük. İsmail hoca kişiliği, hayata bakışı ve bağlılığıyla sadece kendisi gibi olan insanlara değil, herkese örnek olabilecek bir kişilik. Çevresi tarafından çok sevilen, güler güzlü, kendisiyle barışık, hayatla barışık bir insandır. İsmail hocayla beraber birçok başarıya, sosyal projeye imza attık. Sürekli hayata katkısı olan bir insandır. Bir insan düşününki gözleri görmüyor ancak gören insanlardan daha çok görüyor bazı şeyleri. Daha çok farkında olabiliyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.