Tüketici şikayet üzerine kazandı
Son zamlardan her kesimden tüketicinin cebini vurunca ALO 174 hattına şikayetler rekor seviyesine geldi.
Türkiye, ABD yönetiminin ‘Rahibi bırakmazsanız sonuçlarına katlanırsınız’ tehdidinden sonra döviz kurundaki artışla şok yaşadı. Dövizde 3 ayda yüzde 40’a yakın artış olunca bunu fırsat bilen vurguncular atağa kalktı. Türkiye’de üretimi bulunan yabancı firmaların tüketim ürünlerinden marketlere, deterjancısından makarnacısına, çikolatacısına kadar büyük-küçük herkes zam yapma telaşına girdi. Fırsatçılar kârına kâr katmaya çalışırken geliri değişmeyen tüketici zamların altında ezilmeye başladı. Fırsatçının atağını gören devlet, döviz bahanesiyle zam yapanların bu eylemlerini ‘tüketiciyi yanıltma’ kapsamına aldı ve ceza verileceğini açıkladı. Ardından şikâyet mekanizmasını devreye aldı. Alo 174 Gıda Hattı ile Alo 175 Tüketici Hattı’na telefon yağarken, gazetemizi arayan, e-posta gönderen çok sayıda tüketici de fahiş zamları fotoğraflarıyla ifşa etti.
Bu hareket, tarihte şimdiye kadar görülmemiş dev bir dalgaya dönüştü. Tüketiciler yumurtanın bile iddia edilen gramajda olup olmadığını kontrol etmeye, satıcısından hesap sormaya başladı. Ambalajıyla et tartan kasap da tüketicinin büyütecinin altında, gramajını düşürerek gizli zam yapan da. Geçtiğimiz haftalarda haftalarda un fiyatına zam geldi diye ekmeğin fiyatını artırmaya çalışanlar büyük tepki görürken “Maliyeti kurtarıyor” diyerek ekmeğin fiyatını 65-70 kuruşa indirenlerin satışı katlandı. Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı Aydın Ağaoğlu “Hep birlikte başardık. Fırsatçılık tüketiciyi kandırma kapsamına alındı, Tükreticiyi Koruma Genel Müdürü bizzat denetim yaparak vurguncuya ceza verdi. Şimdi krizi fırsata çevirmek isteyenler geri çekiliyor. Birçok üründe fiyat eski fiyatın da altına döndü” diyerek tüketicinin elde ettiği başarıyı alkışladığını dile getirdi.
TÜKETİCİ BİLİNCİ İŞTE BÖYLE OLUR
1-Yumurtayı tartmak aklınıza gelmiş miydi?
“Fırsatçılığa izin vermeyelim” çağrısı yaptığımız okurlarımızdan, ‘tüketici bilincinde zirve’ dedirten örnekler geldi. Okurlarımızdan Yıldıray Karaca, yaşadığı iki olayı şöyle anlattı: “Markete gittim. 30’lu pakette yumurta alacağım. Fiyatı da 21 lira. Baktım paketin üzerinde 58-62 gram yazıyor. Ortalaması 59 gram dedim, kasiyerden tartmasını istedim. Yaklaşık 1.800 gram gelmesi gereken 30 adet yumurta, ambalajıyla birlikte 1.510 gram çıktı. Yani benden tam 5 yumurtayı çalmışlardı. Üstelik bunu söylediğim mağaza müdürünün bile haberi yok. “Paketli alıp öyle satıyoruz” dedi. Şimdi biz yeni bir çağrı yapıyoruz. Her şeyin gramaj-fiyat dengesine dikkat edin. Yumurtanızı da tarttırın.
2- Bir kilo et için ambalaja kaç lira ödüyorsunuz?
Aynı okurumuz, aynı marketin kasap bölümünde beklerken yaşadığı olayı da şöyle anlatıyor: Reyon görevlisi kilosu 60 lira olan eti 2 çeşit ambalajla birlikte tarttı ve müşterisine veriyordu. İzin istedim vatandaştan ve reyon görevlisinden ambalajları tartmasını istedim. 25 gram geldi. Yani ona 1 kilogram değil, 975 gram et satıyordu market. Bu da 60 liralık kilo fiyatına göre 1,5 lira demekti. Yani ambalaj bedelini böyle almak ticari ahlaka sığmaz, kul hakkına girer.
KRİZ FIRSATA ÇEVRİLDİ
Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Başkanı Nezih Allıoğlu, Türkiye’de sayısız sektörde ürün fiyatlarının keyfi olarak artırıldığını belirterek “Bu, ekonomik krizi fırsata çevirmek değil, vurgunculuktur. Kriz yeniliklerle yeni pazarlarla fırsata çevrilir, zamlarla değil” ifadesini kullandı. Allıoğlu “Yüzde 50-60’lara varan fiyat artışlarıyla fırsatçılık yaparak değil, işletmenin hizmet alanını genişleterek krizden çıkılır. Önce tasarruf etmeli, millî ve yerli ürünler kullanmaya gayret göstermeliyiz. Devletimiz çok sayıda hibe, teşvik, destek veriyor. Onlardan yararlanıp sorumluluğumuzu yerine getirelim” dedi.
YEM ZAMMI DURURSA TAVUK FİYATI DA DÜŞER
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca, Toprak Mahsulleri Ofisinin TMO) yükselen yem fiyatlarına müdahale etmesi gerektiğini ileri sürdü. Sait Koca, AA muhabirine, son dönemde piliç ürünlerindeki fiyat artışlarının kurdaki spekülasyona bağlı maliyet artışlarından kaynaklandığını savundu. Üretimin büyük bölümünün ithal girdilerle sağlandığını, ancak üretimde kullanılan mısırın yerli olduğunu söyleyen Koca “Mısırda da fiyat çok hızlı arttı. Yerli mısırı tonu 950 liraya mal ediyorduk, bugün 1.300-1.400 lira. Fiyatlar düştüğünde müdahale eden TMO’nun yükselen fiyatlara da müdahalesini bekliyoruz. Girdi maliyetini ürünlere tam olarak yansıtmadık ama yine de fiyatlar arttı. İtidalli olmalıyız. Tedbirler peş peşe geliyor. Fiyatlar kısa sürede dengeye ulaşır” dedi.
GIDA HATTINA 538 BİN BAŞVURU
Güvenilir gıda konusunda talepleri karşılamak için 2009 yılında başlatılan ALO 174 Gıda Hattı’nın son derece mühim olduğunu söyleyen Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Beykaya “Şu ana kadar yaklaşık 538 bin 482 adet başvuru gelmiş. Et ve et ürünleri, tahıl, hazır yemekte, süt ve süt ürünleri, meyve ve sebze, pastacılık ürünleri gibi her sahadan başvurular geliyor” dedi. Beykaya, gelen şikâyetler üzerinden inceleme başlatıyoruz. Laboratuvarlarda inceleme ve analiz sonrasında uygun olmayan ürünleri ve firmasını ifşa ediyoruz. Şimdiye kadar en çok süt ve süt ürünleri, et ve et ürünlerini ifşa ettik. Sağlıklı ve güvenilir gıda çok önemli. Dikkat etmeliyiz. Yediğimiz, içtiğimiz bizim etimize, kemiğimize yapışıyor” diye uyarı yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.