TZOB’da sular durulmuyor
Eski Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Nurettin Akcan, TZOB yönetimini eleştirdi.
Akcan, geçtiğimiz günlerde Selçuklu Ziraat Odasında yapılan genel kurulda Yönetim Kurulu Başkanlığına Ali Küçükharmancı’nın, Oda Meclis Başkanlığına da Faruk Çöklü’nün seçildiğini belirterek, "Henüz bir ay oldu yeni yönetimi kuruldu. Ancak yeni seçilen başkana Selçuklu Ziraat Odası Eski Başkanı Çöklü’nün adına açılmış davalar olduğunu ve delege olamayacağını, dolayısı ile derhal görevden alınması gerektiğini bildiğim için Ziraat Odaları Birliğine de Çöklü’nün delege olup olamayacağı hakkında görüş almasını söyledim ve görüş için yazı yazdı, bunu da gizlilik halinde yapmasını söyledim ve o şekilde yaptı fakat ne hikmetse ertesi günü yönetim kurulu ve yedekleri ile birlikte Faruk Çöklü’nün iradesiyle istifa ettirildi" ifadesini kullandı.
Akcan, yönetimdeki arkadaşlara bunun sebebini sorduğunda hepsinin sessiz kaldıklarını vurgulayarak, "Neden istifa ettiklerini bile bilmiyorlar. Ben genel sekreter ve şoförün neden işten çıkarıldıklarını çok iyi biliyorum. Bu arkadaşların hepsi bir birine bağımlı hareket ediyorlar. Bunların içinde ben ve yönetimimi çeşitli entrika ve suç uydurma yolu ile görevini sonlandırmaya çalışanların şu anki yönetim içinde de var olduğunu, bunların gerçek yüzünü yeni seçilen başkanın görüp, engellemeye çalıştığını gayet iyi biliyorum. Bu yüzden bu arkadaşları işten çıkardılar.
Çünkü bu arkadaşlarda mevcut başkana yardımcı oluyorlardı. Ancak ilk toplantıda meclis kararına bu sekreter ve şoförün işten çıkarılmasına kara aldılar ve başkana okutmadan imza attırdılar şimdi diyeceksiniz ki imzalamasa idi evet ben de aynısını diyorum ama bunlar Türkiye genelinde bu şekilde okuduğunu anlamayan adamları hem kayyum hemde başkan atıyorlar alınan kararı doğal olarak kendisine de imzalattılar ve o da imzaladı. Ancak böyle sinsi bir planları olduğunu bilmeden. Sizlerin de gördüğü gibi adeta cezalandırıldılar" iddialarında bulundu.
"Nasıl oluyor da delege bile olamayacak biri delege gösteriliyor ve meclis başkanlığına seçiliyor" diyen Akcan, "Genel merkez sanki Çöklü’nün yolunu açıyor yoluna taş koyanları da temizliyor. Biz çiftçinin alın terini hiç kimseye yedirtmedik yedirtmeyiz, başkanlık falan da umurumda olmaz çünkü ben çiftçinin ne zor şartlar altında mücadele ettiğini çok iyi bilen biriyim" dedi.
Akcan, Kayyumun normalde seçim listesini 43 kişilik bir liste hazırlaması lazım iken 19 kişi hazırladığını hatırlatarak bunun doğru olup olmadığını sorduklarında Genel merkezin açıklamayı kayyum görevlisi Hüseyin Yıldız’ın evine yönlendirdiğini öne sürdü.
"Bu ne anlama geliyor? Selçuklu Ziraat Odasına gelmesi gereken evrağın ne işi var kayyumun evinde" diyen Akcan, "Birlik bunu yaparak ne yapmaya çalışıyor? Neyin üstünü kapatmaya çalışılıyor? Mevcut başkan bunları öğrenip genel merkezi basın açıklaması yapacağını söylediğinde başkanı benim yanımda iken sakın basın açıklaması yapma diye uyaran Furkan Okumuş ne yapmaya çalışıyor? Başkanlığım döneminde daha iyi bir hizmet için şuan ki binaya taşınarak faydalı bir hizmet yapmıştım ve odanın mülkü olan dükkanları da kiraya vererek hem kara geçmiş hemde çiftçinin can damarı olan buğday pazarında hizmet sunmuştum. Fakat Faruk Çöklü gelir gelemez eski binamızdaki kiracının çıkmasını isteyerek odanın zararına sebep olacak bir işlem yaptı başkanı da kullanarak burada tadilat yapmak istedi bu tadilatın faturası şişirilerek odadan para çıkış sağlayacaklardı. İşte bu noktada bunlara kendisine engel olmak isteyince bu tip entrikalar çevirmeye başladılar" dedi.
Akcan, açıklamasında şunları kaydetti: "Ben Nurettin Akcan olarak Selçuklu çiftçisinin yanındayım ve her zaman yanında olacağım bu buradan böyle biline. Selçuklu bu oyunları hak etmiyor bununla ilgili gerekli şikayetlerimi de cumhuriyet savcılığına bildireceğim. Genel merkezin kayyum atamasının da Faruk Çöklü’nün isteği doğrultusunda yapıldığına birebir şahit olanlar var ve ben bunların hepsini Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettiğim için görevden alındım ama yılmadım. Çünkü haklıydım ve haksızlığın karşısındaydım. Hala hukuki mücadelemi sürdürüyorum. Bu konuda Konya’daki diğer odalarımız yanında olmayıp sessiz kalsalar da ben odamıza sahip çıkacağım. Buradan Selçuklu çiftçisine sesleniyorum odamıza sahip çıkalım bu gibi olaylarla kendi odamızı karalamayalım. Bunlar kendilerine yakın olmayan insanları yok etmek için ellerinden gelen entrikaları çeviriyor dümenlerine çomak sokan herkesi uzaklaştırmak için usulsüzlükte sınır tanımıyorlar. Ancak odamız sahipsiz değil. Ben ve çiftçiye hizmet etmekten başka amacı olmayanlarla bu yolu yürüyeceğiz bundan da kimsenin şüphesi olmasın ve tekrar tekrar söylüyorum odamıza hep birlikte sahip çıkalım. Çünkü odamız kurda kuşa yem edilmeyecek kadar değerlidir. Tüm bu bahsettiğim konular hakkında gerekirse cumhurbaşkanımıza kadar çıkıp kendisini durumdan haberdar edeceğim. Sözlerimi Şemsi Tebrizi’nin bir sözü ile sonlandırmak istiyorum, ’Edep aklın tercümanıdır. İnsan edebi kadar akıllı aklı kadar şerefli,şerefi kadar kıymetlidir’."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.