Unutmak istesek te unutmayalım

15 Temmuz 2016 gecesi neydi Allah’ım o karanlık, hiç dünyada emsali görülmemiş ahlaktan yoksulların yaptığı isyan kime karşıydı. Bu isyanı, kim yapıyordu bunu anlamak mümkün mü. Bu isyan senelerce ekmeğini yediği millete karşı yapılıyordu. Bu vatan millet düşmanları kimlerdi. Adı asker, adı komutan idi ama onlar Türk olamazlar. Onlar Türk askeri Türk komutanı olamazlar. Yalnız burada hiçbir şeyden haberi olmadan meydanlara çıkan Mehmetçikleri ayırmak lazım. Komutanın emrinin yalnış olduğunu anlayınca, emri yerine getiren silahını ateşleyen ama silahını vatandaşına değil havaya çevirenleri unutmayalım. O gece bu vatan hainleri başarılı olsalardı netice ne olacaktı. Vatan evlatları ikiye ayrılacak millet kanı göl gibi olacaktı. Ondan sonra bu hainleri destekleyen dış güçler hemen gelip çullanacaklar memlekete sözüm ona demokrasiyi getirmek istiyormuş gibi aziz milletimizi, şehitler diyarı yurdumuzu Irak ve Suriye’ye çevirecekler, yurdumuz conilerin postalları altında ezilecekti. Bunu bilen bu millet 15 Temmuz gecesini kanıyla, canıyla sulayarak bu çakallara fırsat vermedi. Burada canından olan şehitlerimizi, yaralı gazilerimizi o geceyi milletinin liderliğini yaparak yöneten Cumhurbaşkanımızı ona yardımcı olan hükümetimizi, siyasi parti liderlerimizi bunlara bu gücü veren aziz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamını candan kutluyor, eğer bugün elimize bu kalemleri alabiliyorsak onlara borçlu olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. 15 Temmuz 2016 milletimize iyi bir ders olmalı milletin başına gelen bu belanın nedenleri iyi araştırılmalı, milletin içine seneler öncesinden sızan bu belayı, niçin ve nasıl bilemedik. Bizi yönetenler bu gaflete nasıl düştü. Cumhuriyet ve demokrasi düşmanı bu davranışların bu kadar derinlerde teşkilatlanmasına nasıl göz yumuldu. Bu milletin istihbaratı niçin vardı. Her kurumun başındakilerin bunlardan olmasına nasıl göz yumuldu. Yoksa onların sahte Allah demelerine mi kanıldı. Yoksa siyasilerimiz en son düşünmemiz gereken seçim zamanı bu sahtekarların oylarına mı aldandılar da bu milletin başına bu büyük belanın gelmesine zemin mi hazırladılar. Bu pislik bugünün meyvesi değil meyve verecek ağaçlar 35-40 senedir dikilmiş büyütülmüş şimdide meyvesini almaya çalıştılar. Bu ağacı büyütüp sulayanlar şimdi bunun vicdani azabını çekmiyorlar mı?  Çekmeleri lazım. Bu zalimlerin nasıl farkına varamadılar. Eğitim öğretim okullarda, dershanelerde yapılır. Bu cemaatin okullarındaki, dershanelerindeki çocukların okul dışı evlere alınıp ablalar ve abiler tarafından beyinlerinin yıkanmasına nasıl göz yumuldu. Anneler babalar çocuklarını ablalara, abilere nasıl teslim etti. Bütün bunları düşününce hem bizi yönetenler hem de biz anne ve babalar suçlu değil miyiz? O zeki çocuklar hangi okulda hangi dershanede olursa olsunlar zaten başarılıydılar. Bu çocukların beyinleri yıkanarak milletine karşı kullanıldılar. Allah bu milletin rahmani düşünenleri, evliyaları, ağzı dualıları sayesinde bu tehlikeyi atlattı. Fakat her zaman her tehlikeye karşı uyanık durmak zorundayız. Vücuttaki mikrop her zaman tehlikelidir. Vücudun zayıf düşmesini, zafiyetini beklerler. Bunun farkına varınca yine kinlerini kusarlar. Bu cemaate gönül vermiş iyi niyetli olduklarını zannetmiş milletimiz bundan sonra uyanık olmalı hatadan dönmeli. Halen vatan hainlerine haklı olarak bakanlar varsa ve halende devam ediyorlarsa onlarda T.C devletinin savcı ve hakimleri tarafından gerekli cezaya çarptırılarak hukukun üstünlüğüne gölge düşürmeden ayıklanmaları gerekmektedir. Milletimiz ancak o zaman huzura kavuşur.