Vak-vak kardeşliği!

  Dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi ters tepmeye başladı. Aralarında İmam Hatip okullarının da olduğu lise öğrencileri ‘’Sırtımızı...

Vak-vak kardeşliği!
Yayınlanma:
Güncelleme:

  Dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi ters tepmeye başladı. Aralarında İmam Hatip okullarının da olduğu lise öğrencileri ‘’Sırtımızı karanlığa yüzümüzü aydınlığa döndük’’diyerek uygulanan eğitim programlarına tepki olarak protesto eylemleri yapıp bildiriler yayınladılar. Geçmişte 1968 li yıllarda toplumsal tepkilerin ayak sesleri yine liseli gençlerden gelmişti. Tarihte ne zaman ne zaman on beşliler başkaldırdıysa değişim sağlanmadan gençler işin ucunu bırakmamışlardır. Kurtuluş savaşında bile ‘’Hey on beşli on beşli ‘’diye türkülerde yer alan gençler okullarından kaçarak kurtuluş savaşına katılmak için gönüllü yazılmışlar Milli mücadelenin kahraman birer neferi olmuşlardır. Yıllar önce olduğu gibi kurtuluş savaşında cephede yer alan geçler bu gün gericiliğe-bölücülüğe-ayrımcılığa dayalı aldıkları eğitime karşı çıkarak Eğitim ve Öğretimin Laik-Çağdaş-Demokrat ve bilime sanata önem verir hale gelmesini Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin Eğitim anlayışına dönülmesini istiyor. İhtiyaç fazlası yapılmaya çalışılan İmam Hatip okullarına karşı çıkan, kendi okullarını İmam Hatip’e dönüştürmeye çalışan, mevcut okulları siyasi şemsiye altında baskı altına alarak siyasileştiren kindar ve de dindar yöneticilere karşı sırtlarını dönerek cevap vermektedirler. İdeolojik saplantılı yönetimlerin 4+4+4 ile sözde eğitim sistemini 12 yıla çıkaran, Din kültürü ve ahlak bilgisi, Kuran-ı Kerim gibi dersleri zorunlu ders haline getirip uygulayan eğitim sisteminin sonuçları ortadadır. Liselerdeki başarı oranı ve eğitim düzeyi oldukça düşüktür. Bu rakamlarla da ortaya konmuştur. Bu gerçekleri görerek tepkilerini dile getiren gençler olmuştur. Amaç, ezberci eğitimler yerine yaşa-zekaya-fikre ve yeteneğe dayalı bilimsel Çağdaş-Laik-Demokrat bir eğitim sisteminin getirilmesidir. Öğrencilerin yeteneklerini keşfederek onların geleceğe yönlendirilmesini sağlayacak bir sistemin getirilmesidir. Korkutarak-döverek baskı altına alarak ezberleterek geleceğe öğrenciler hazırlanamaz. Bilim hiçbir zaman zorun ve baskının altında kalan toplumlarda yeşermez. Özgür ve çağdaş ortamlarda yetişen gençler ancak geleceğe ışık tutabilir. Afyon yutmuş gibi baskı altında tutulan ezberci başı öne eğik ve ezik olarak baskılanmış gençler geleceğe ışık tutup yaratıcı olamazlar. Gençliği yetiştirecek yol gösterici eğiticiler siyasi ve ideolojik saplantılarından arındırılmalı ve gençlere aydınlığa uzanacak bir yol çizmelidirler. Gerici ve karanlık uygulamaların yerini bilim ve Uluslararası eğitimin kabul gördüğü çağdaş gerçekler almalıdır. Gençlerin en acil ihtiyaçları mescitler değil laboratuarlar olmalıdır. Yemekhanelerde kız-erkek ayrımı yaparak aralarına perde çekmenin, giydikleri şortlu kıyafetle 19 Mayısı kutlamalarının iptali, tayt giyiliyor diye kız voleybol takımlarının turnuvalardan çekilmesinin uygar ve özgür eğitim anlayışında yeri olmamalıdır. Eğitime katılmak isteyen 500 bine yakın öğretmen atama beklemektedir. Fen Fakültelerinde fizik-matematik-biyoloji-kimya gibi sınıflarda öğrenci açığı vardır. Türkiye de mevcut 10 bin beş yüz lise den mezun olanların çoğu işsiz ve boştadır. İmam Hatip okullarından her yıl mezun olan 360 bin öğrenci siyasi şemsiye altına alınarak korunmaktadır, iş sahibi edilmektedir. Sanayi de yetişmiş teknik ara eleman açığı varken, Teknik lise, Meslek teknik okullarına ihtiyaç duyulurken ağırlığı İmam Hatip okullarına verip kayırmak doğru bir seçim değildir ve siyasidir. Gençlerin yetişmesini ülkenin sanayisinde ve ekonomisinde yer almalarının önü açılmalıdır. Gençleri siyasi saplantılarınıza alet ederek arka bahçenizi oluşturmak bu ülkeye de size de yarar getirmez. Eğitime yön veren siyaset anlayışı freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gitmektedir. Ülkenin bilimsel ve teknik temellere dayalı eğitilmiş insan gücüne ihtiyacı varken kalkıp ihtiyaç fazlası İmam Hatipli yetiştirmenin siyasetin arka bahçesini oluşturma çabalarının zararı bütün ülkeyedir. Sizler arka bahçenizi yeşertip sularken yeşerenlerden prof.damgalı bostan ürünü bir zat bunu fırsat bilip boy göstermek isteyerek’’Namaz kılmayan hayvandır’’diyebilmektedir. TRT de bir program esnasında aklı evvel biri de ‘’Namaz kılmayanın cezası idamdır.’’demiştir. Bunlar hep siyasileştirmek istediğiniz eğitim sistemimizin arka bahçenizde yeşeren ve vak-vak kardeşliği yapan bostanın mahsulleridir. IŞID benzeri söylem sahiplerini orada burada Suriye’de arayarak bombalamaya gerek yok. Arka bahçenizdeki yetiştirdiğiniz bostana bakın orada daha nicelerini göreceksiniz. İşte siyasileştirdiğiniz eğitim sisteminizin bostan ürünleri. İşportaya düşmeden gereğini yapın. Dünyada, Türkiye de o zaman huzura kavuşur. Uzun zamandan beri IŞID ile adı anılmakta olan ülkemizin imajı ancak düzelebilir. Unutmayın ki bu gün liselerde başlayan tepkiler yarın daha büyük boyut kazanabilir. Her durgun denizin arkasından gelecek dalgalar patlamak üzeredir. Öncelikle eğitimi yönetenlerin eğitimi ile başlayın işe. Okulları bilimin-sanatın-çağdaşlığa ve Demokrasi ye açılan kapıları olarak görün. Din ve Ahlak dersi zorunlu olmaktan çıkarılıp tercihe bırakılmalıdır.%99.9 u Müslüman olan bir ülkede dini eğitim zaten ailelerin geleneksel ve ahlaki terbiye değerlerine Mevcut 12 yıllık temel eğitimin sonuçları ortadadır. Başarı göstergelerini veren rakamlar hiçte iç açıcı değildir. Ülkenin bilimsel teknik ve çağdaş değerlere dayalı eğitilmiş insan gücüne ihtiyacı varken kalkıp ideolojik saplantılara bağlı gençlik yetiştirmenin sonuçları ortadadır. Sadece okul binası yaparak övünmeyelim, gençlere ışık tutacak eğiticilerinde bilimsel ve aydınlık gelecek vaat eden yüzlerine ihtiyaç vardır. Ancak bu aydınlık ve bilime dayalı eğiticiler ile geleceğin uluslararası boyuta ulaşan nesilleri yetişir. Milli Eğitime yön verenler toplumda yeşerttikleri, arka bahçelerinde gelişen bostan ürünü vak-vak kardeşlerini ve toplumda oluşan kara delikleri görmezden gelerek siyasetin yarattığı cazibeyle eğitime yön vermeye kalkarlarsa büyük vebal altında kalırlar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.