Yarın Çok Geç!
Her yıl daha okullar kapanmadan bir çok müessese yaz okulu reklamlarına başlıyor. Yüzme, futbol, tenis vesaire. Bir kısım mütedeyyin aile çocuğu eğlenirken...
Her yıl daha okullar kapanmadan bir çok müessese yaz okulu reklamlarına başlıyor. Yüzme, futbol, tenis vesaire. Bir kısım mütedeyyin aile çocuğu eğlenirken aynı zamanda dini eğitimini de alsın diye Kur'an eğitimi veren yaz okullarını tercih ediyor. Bunlara gücü yetmeyen aileler ise çocuklarını dinlenmeleri için koskoca bir yaz kendi haline bırakıyor. Üzülerek söylemek isterim ki hâlâ insanımızın bir kısmı Diyanet İşleri Bakanlığı'nın her yaz ücretsiz olarak halkın hizmetine sunduğu "Yaz Kur'an Kursu" hizmetinden haberdar değil. Uzun zamandır bu kurumda çalıştığım için çok farklı olaylarla karşılaştığım doğru. Yan binada oturup kursu hiç fark etmeyeninden, "ölene kadar buradayım beni kabul ederseniz" diyenine kadar. Yaz kursları yaz tatilinde olduğu için sekiz haftadan ibaret, fakat kış mevsiminde yetişkinler için olan kurslar takribi sekiz ay sürüyor. Çoğunlukla gençliğinde ve çocukluğunda muhtelif sebeplerle Kur'an öğrenememiş olan bayanlar uzun bir eğitimden geçiyorlar fakat çoğunun yakındığı nokta "keşke daha erken gelseydim." Neden anlatıyorum bunları? Bu Pazartesi itibariyle yaz kurslarımız başladı. Bu yıl Ramazan'a denk gelmesi ve okulların tatilinin hemen ardında başlaması kursiyer çocuk sayısını biraz düşürdü. Çocuklarına karşı merhamet zaafı yaşayan ebeveynler evlatlarına kıyıp uyandırmak istemiyor ve haliyle kursa göndermiyorlar. Oysaki biz yaşı büyük yetişkinlerin, anne-babasına kendilerine Kur'an öğretmediği için hakkını helal etmediğine bile şahit olduk. Bu hatalı merhamet anlayışını bir kenara bırakalım ve başka bir modele bakalım. Tüm kış ayı boyunca çocuklarının okulda olmasına alışan anneler okulların tatil olmasıyla birlikte ufak çapta bir kriz geçiriyorlar. Bunun sonucu olarak da yaz kursları başlar başlamaz çocuklarını apar topar kursa gönderiyorlar, hatta henüz pedagojik olarak o yaş ortalamasının içinde bir şey öğrenmesi mümkün olmayan üç-dört yaşındaki ufaklıklarını da ablalarının peşine takıyorlar. Maalesef ki amaç tertemiz dimağların Kur'an öğrenmesi değil, evden uzaklaşıp anneye kafa dinleyecek zaman sağlaması. Çok acı bir örnekti geçen yıl kursun yan binasında oturan bayan camdan kızına bağırıyor, ben de oradan geçiyorum. "Hocana söyle sana güzel öğretsin!" Kızının hocası benim. Evinin merdivenlerinin inip sağa dönse kursa girecek. Bir kez bile kursa gelmemiş, evde kızıyla asla ilgilenmemiş, kızının kursta ona verilen ödevleri yapıp yapmadığını umursamamış, ya bir bakayım kızıma ders veren kimdir dememiş camdan bağırıyor "İyi öğretsin!" Böyle yapmakla sorumluluğu üzerinden attığını sanıyor. Oysaki anneler, babalar bahsettiğiniz şey Allah'ın kelamı, sizin hayat rehberiniz. Okurken harf başına sevap aldığınız hazineniz, kolay okuyana ayrı zorlanarak okuyana ayrı mükâfatın bahşedildiği kaynak. Yahu siz bunu çocuğunuzun beden dersindeki "rahat" tekmilini doğru yapamadığında üzüldüğünüz kadar dert etmiyorsanız olmaz bu iş, çocuk da Kur'an'ı ciddiye almaz. Yahut ta kadınlar örneğini çıkarmaya uğraştığı dantel kadar, harflerin mahrecini çıkarmaya çalışmazsa da olmaz bu iş. Sizin Allah'ın kitabına gösterdiğiniz ihtiram sizi kullukta yüceltir. Yoksa saten kılıflar içinde duvarlara asmanız saygı demek değil ki! Geçenlerde bir yemekteydik. Genç bir çocuk sordu "Abla ben Kur'an öğrendim ama tecvid bilmiyorum, öyle düz okuyorum; olur mu?" Okumaya devam et ama bir an önce tecvid de öğren, genceciksin; hemen yaparsın. Zaten tecvid gücü yetene farz" dedim. Çocukcağız "Doğru söylüyorsun abla. Her şeye vaktimiz var. Kur'an'a mı ayırmayalım vakit" dedi. Tebessümleştik. O sırada kendini bilmez muhtemelen yaşıt olduğumuz başka birisi kendisi psikologmuş söze atladı. "Neden? Ben okuyabildiğim kadarını okurum neticede. Allah beni bilmiyor mu? Benim kalbim temiz olsun yeter!" Al bir temiz kalp vakası daha dedim içimden. Be adam evet Allah seni biliyor, senin öğrenme yetin olmasa psikolog olamazsın. Her şeye gücün yetsin ama Allah'ın kitabına emek harcama. Evet Allah senin neler yapabileceğini bildiği için sorumlusu zaten. Bir de ben anlayamıyorum söz konusu İslam'ın emirleri olduğunda kalp temizliği önemli ama psikolog olmak için kalbin temiz olması yetmez. Okumasaydın! Madem kalbin temiz ya insanlara eğitim almadan destek olsaydın ya! Bizim memleketimizde böyle maalesef. En hassas olmamız gereken konulara vurdumduymazız. Hep kötü örnek vermiş olmayalım. Yok mu hem velisi, hem kendisi pırlanta öğrencilerimiz. Olmaz mı? Bir öğrencim var mesela, ilk kursa başladığı andan beri hem ders dinliyor hem derse katılıyor hem de ödevlerine çok iyi hazırlanıyor. Ona sordum evde nasıl çalışıyorsun diye. Meğer gizli kahraman annesiymiş. Her gün derslerini dinler, Kur'an çalışırken de ona yardım edermiş. Annene onu tebrik ettiğimi söyle demiştim. Sonraki yıllarda annesi de öğrencim oldu ve ben kızının neden harika olduğunu anladım. Çünkü annesi mükemmeldi. İslam adına çaba vermek ve çocuklarınızı yetiştirmek için mutlaka profesör olmanız gerekmez. Siz Allah'ın dinini ve kitabını ciddiye alın ve onun için çaba gösterin. Allah size hayırlı nesil yetiştirmeyi de örnek bir ebeveyn ve en önemlisi Allah katında nazlı bir kul olmayı da nasip eder. Hadi kalkın, Ramazan vesile olsun, başlangıcı Kur'an ayında yapın.Evinizdeki mushaf-ı şerifin yanına gidin ve ona deyin ki Ey Rabbimin kitabı, şahit ol ki ben seni öğrenmek için tüm çabamı harcayacağım. Sonra da sözünüzü yerine getirin. Hz. Peygamberin haber verdiği müjdelere nail olmak istemez misiniz? Öldüğünüz andan kefenlenme, kabre koyulma, kabir hesabı, yeniden dirilme ve hesap anına kadar yanınızda olacak tek şey Kur'an-ı Kerim. Tabii onu çokça okursak, onunla amel etmeye çalışırsak, en güzel şekilde öğrenmek için çaba harcarsak. Öyle yapmasak kim gelecek yanımıza hesaba kadar? Dünyadaki dantel örnekleriniz, yemek tarifleriniz, muhteşem futbol maçlarınız ve fevkalade yorumları, yüksek model arabalarınız ve tasarım mobilyalarınız, hayranı olduğunuz ünlüler... Vallahi ahirette bunlar sizin sırtınızda kambur olacak ve size şeref, yolunuza nur, başınıza taç, şefaatçi ve dertlerinize ilaç Kur'an kalacak. Hadi, hem kendinizi hem çocuklarınızı kurtarın! Sonra öğrenirim demeyin, yarın hepiniz için çok geç olabilir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.