YSK'nın gerekçeli kararında neler var?
İptal edilen İstanbul seçimine ilişkin gerekçeli karar açıklandı: 754 sandık başkanı kamu çalışanı değil. Bu sandıklarda oy kullanan seçmen sayısı 212 bin 276. Ayrıca 108 sandıkta sayım döküm cetveli düzenlenmemiş, 30 bin 281 oy ‘yok hükmünde’.
İptal edilen İstanbul seçimine ilişkin gerekçeli karar açıklandı: 754 sandık başkanı kamu çalışanı değil. Bu sandıklarda oy kullanan seçmen sayısı 212 bin 276. Ayrıca 108 sandıkta sayım döküm cetveli düzenlenmemiş, 30 bin 281 oy ‘yok hükmünde’.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 6 Mayıs'ta İstanbul seçimlerini iptal eden kararının gerekçesi açıklandı. Gerekçede, sandık kurullarının kanuna aykırı oluşmasının seçimin güvenilirliğini ortadan kaldırdığı belirtildi. Sayım-döküm cetvellerindeki usulsüzlüklerle birlikte değerlendirildiğinde, her iki olayın seçim sonucunu etkilediğine dikkat çekildi.
YSK'nın gerekçesinde, sandık kurulu başkanlarının mülki amir tarafından bildirilen kamu görevlileri arasından seçilmesinin yasal zorunluluk olduğu hatırlatıldı. Buna uyulmamasının seçim güvenilirliğini ortadan kaldırdığı belirtilerek, kanuna aykırı oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Gerekçede, sandık kurulu başkanlarının oy verme düzeninin sağlanması, oy verme işlemleri, seçim sonucunun belirlenmesi gibi seçim sonucuna müessir işlem yaptıkları vurgulandı. İlçe seçim kurullarının sandık kurullarının belirlenmesinde görevlerini kanuna uygun yerine getirmediklerinin, yapılan incelemelerde tespit edildiği kaydedildi. Sandık kurulları ile ilgili itirazların 2 Mart 2019'da dolduğuna dair iddiaları ise, YSK listelerin siyasi partilere verilmemesi nedeniyle, partilerin bu hakkını kullanamadığı belirtildi. Sandık kurullarının oluşturulmasının yanında, sandık kurullarının toplanma yeter sayısında da kanunun getirdiği hükümlere aykırılık hâlinin, bu sandıklardaki seçmen sayısının seçim sonucunu değiştirecek nitelikte olması hâlinde seçimin iptaline yol açtığına dikkat çekildi.
220 BİN KAMU GÖREVLİSİ TESPİTİ
Gerekçede, İstanbul seçimi için toplamda 93 bin 558 kamu görevlisine ihtiyaç duyulduğu, İstanbul genelinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen ve sandık kurullarında görev alabilecek durumda olan yaklaşık 220 bin kamu görevlisinin bulunduğu bunun da sandık kurullarında ihtiyaç duyulan kamu görevlisi sayısının 7 katı olduğu hatırlatıldı.
754 SANDIK, 212 BİN SEÇMEN
YSK'nın gerekçesinde, tüm tespitler ve değerlendirmelerden sonra, 754 sandık kurulu başkanının yasal zorunluluğa uyulmadan belirlendiği, bunun neden yapıldığının da ilçe seçim kurulları tarafından izah edilemediği belirtildi. KHK ile ihraç edilen 6 sandık kurulu başkanı ve 3 sandık kurulu üyesi olduğunun da tespit edildiği hatırlatıldı. Sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlendiği 754 adet sandıkta oy kullanan seçmen sayısının 212 bin 276, AK Parti ve CHP adayı arasındaki oy farkının ise 13 bin 729 olduğuna dikkat çekilen gerekçede, “Kanuna aykırı oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve hâller kapsamında değerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüştür” denildi.
SAYIM DÖKÜM CETVELLERİ
YSK'nın gerekçesinde İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine yol açan sayım-döküm cetvelleri ile ilgili değerlendirmelere de yer verildi. Gerekçede, usulüne uygun düzenlenmeyen bir sayım döküm cetveli olmadan, partinin veya adayın aldığı oyların doğru tespit edildiğinden ve tutanağa doğru geçirilmiş olmasından bahsedilemeyeceği belirtildi.
108 SANDIKTA CETVELLER SORUNLU
Gerekçede, sayım döküm cetvelleri ile ilgili şu bilgilere yer verildi: “18 adet sandıkta sayım döküm cetvelinin hiç bulunmadığı, 90 adet sandıkta ise sayım döküm cetvellerinde sandık kurulu imzalarının bulunmadığı görülmüştür. Sayım döküm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hükmünde olan 108 adet sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30.281'dir. İzah edilemeyecek şekilde büyükşehir belediye başkanlığı için sayım ve döküm cetvelinin düzenlenmediği 18 sandığın 16'sında, ilçe belediye başkanlığı ve ilçe belediye meclis üyeliği için sayım döküm cetvelinin düzenlendiği 90 sandığın 41'inde ilçe belediye başkanlığı için sayım ve döküm cetvelinin düzenlendiği, 90 sandığın 47'sinde ise ilçe belediye meclis üyeliği için sayım döküm cetvelinin düzenlendiği görülmektedir. Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir. Sayım döküm cetvellerindeki bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilmiştir.”
GEREKÇE TOPLAM 250 SAYFA
Toplam 250 sayfadan oluşan gerekçenin, 212 sayfası AK Parti'nin İstanbul seçimlerini iptal başvurusunda yer alan iddialar, YSK'nın ara kararı doğrultusunda ilçe seçim kurullarının yaptığı tespitler ve YSK'nın 7 üyesinin ortak iptal yönündeki değerlendirmelerinden oluşuyor. Aralarında YSK Başkanı Sadi Güven'in de bulunduğu 4 üye ise 38 sayfalık karşı oy gerekçesi yazdı.
706 KISITLI SEÇMEN
Gerekçede, ayrıca yapılan incelemeler sonucunda 377 kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 zihinsel engelli sebebiyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığının tespit edildiği belirtildi. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen toplam kişi sayısı 706 olarak belirlendi. Gerekçenin son bölümünde, “Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen ve diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçim sonucuna müessir olay ve hâller kapsamında görülmüş, bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir” denildi.
SONUÇLARI ETKİLEMEZ
YSK'nın İstanbul seçimlerinin iptal gerekçesindeki 4 üyenin karşı oy yazısında, sandık kurullarının oluşumu ve oy sayım-döküm cetvelleri ile ilgili iddiaların seçim sonuçlarına etki etmeyeceği görüşü dile getirildi. YSK Başkanı Sadi Güven, mühürsüz ve imzasız sayım döküm cetvellerinin ait olduğu sandıklarda AK Parti temsilcisinin de görev yaptığını hatırlatarak, yapılan incelemelerde bu cetveller ile tutanaklar arasında, seçimin iptalini gerektiren bir uyumsuzluğun görülmediğini savundu. YSK üyeleri Cengiz Topaktaş ile Kürşat Hamurcu da, sandık kurulları oluşumundaki hatanın sorumluluğunun seçmene yüklenemeyeceğini belirtti. YSK üyesi Yunus Aykın da karşı oy gerekçesinde, “Sayım döküm cetvellerinde iddia edilen eksiklikler de tek başına seçim sonucuna müessir değildir” görüşünü savundu.
ELEŞTİRİLERE CEVAP
YSK'nın gerekçesinde kamuoyunda eleştiri konusu olan bazı itiraz başvurularına da açıklık getirildi. Sandık kurullarının usulsüz oluşumu sebebiyle Bursa'nın Mustafakemalpaşa, Erzurum'un Pasinler ve Mardin'in Yeşilli ilçelerindeki seçim iptali başvurularının reddedilmesinin de gerekçelerine yer verildi. YSK, Mustafakemalpaşa'daki başvurunun reddini, “Dosyadaki sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olduğu açıktır ve hukuka aykırı bir durum yoktur” şeklinde gerekçelendirdi. İstanbul itiraz başvurusuna benzer nitelikte olan Bursa'nın Yıldırım ilçesinde ise, iki aday arasındaki oy farkının 67 bin 484 olması sebebiyle, itiraz edilen tek sandığın seçim sonucuna müessir olmayacağı sonucuna varıldığı belirtildi.
İÇTİHAT OLACAK
YSK'nın açıkladığı gerekçe, bundan sonraki seçimler için de önemli bir içtihat olacak. Başta sandık kurullarının oluşumu olmak üzere, ortaya çıkan hukuki boşluklar açıklanan İstanbul gerekçesiyle gideriliyor. Sonraki seçimlerde YSK'nın aldığı bu karar doğrultusunda, sandık kurulu başkanları ile bir üyenin kamu görevlisi olması zorunlu hâle geliyor. Kimin kamu görevlisi sayılacağı yönündeki tartışmalara da yine bu gerekçede açıklık getiriliyor. Gerekçede, ‘657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aylık ödenen kişiler' kamu görevlisi olarak tarif ediliyor.
Türkiye Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.