TÜRKONFED Başkanı Sönmez: İstanbul tek başına milli gelirin yüzde 31’ini üretiyor
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem felaketinin 25’inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, beklenen büyük İstanbul depreminin ekonomik hasarını telafi edebilmek için en az 3 Marmara bölgesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem felaketinin 25’inci yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı. Sönmez, beklenen büyük İstanbul depremi olmak üzere depremlerin ekonomiye ve bölgesel kalkınmaya olumsuz etkileri olduğunu söyledi.
17 Ağustos 1999 depremi ile diğer depremler ve afetlerde hayatını kaybedenleri anarak yakınlarına başsağlığı dileyen Sönmez, depreme karşı dayanıklı binalar yapılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin topraklarının çok büyük bir bölümünün deprem kuşağında yer aldığını anımsatan Sönmez, “Adana’dan İzmir’e, Denizli’den Erzurum’a kadar ülkemizin dört bir yanı, kalitesiz bina stokumuz dolayısıyla risk altında." dedi.
Depremin ülke ekonomisini derinden sarstığını aktaran Sönmez, şunları kaydetti:
"Beklenen büyük İstanbul depreminde ise bu ekonomik etki katlanarak büyüyecek. Çünkü üretim gücümüz fay hatlarının üzerinde duruyor. Özellikle İstanbul tek başına milli gelirin yüzde 31’ini üretirken tahsil edilen verginin yüzde 45’ini ödüyor ve büyümenin yarısını gerçekleştiriyor. Ülkemizin toplam ihracatının üçte ikisini de Marmara Bölgesi yapıyor. Üretim ve ticaretin yanı sıra ulaşım, iletişim ve enerji gibi alanlarda da İstanbul ve Marmara Bölgesi kritik öneme sahip. Ülkemiz beklenen İstanbul depreminin ekonomik hasarını telafi edebilmek için en az 3 Marmara Bölgesine ihtiyaç duyuyor.”
Üretim ve ticaretin Marmara Bölgesi’nden Anadolu’ya yayılmasının ekonomik riski azaltmanın yanı sıra bölgelerarası gelişmişlik farkının kapatılmasına da önemli katkı sağlayacağını vurgulayan Sönmez, şöyle konuştu:
"İstanbul ve çevresindeki iller orta gelir tuzağı riski yok veya düşük seviyede. Çünkü İstanbul'dan rekabetçiliğinden ve ölçeğinden çevresindeki iller de yararlanıyor. Dolayısıyla biz yeni İstanbullar, yeni Marmara Bölgeleri oluşturabilirsek bölgelerarası rekabetçilik farkını ortadan kaldırabiliriz.”
İŞ BİRLİĞİ ŞART!
Devletin her durumda imdada yetişeceği algısının değişmesi gerektiğini ifade eden Sönmez, şunları kaydetti:
“Tüm paydaşların, özellikle özel sektörün kendi risklerini sahiplenerek bu konuda aktif çalışması, daha sağlıklı ve sürdürülebilir sonuçlar üretir. Bununla birlikte kamu, özel ve sivil toplumun kaçınılmaz bir iş birliğinde bulunduğu, etki analizlerinin doğru yapıldığı yeni bir afete hazırlık ve afet süreci yönetimine ihtiyacımız var. Bu kapsamda özel sektör-kamu iş birliğinde bir deprem fonunun kurulması gerektiğine inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız felaketin ardından kurulan Afet Yeniden İmar Fonu, kamu kaynaklarının efektif bir şekilde yönetilmesi için önemli bir adım olarak görülebilir. Ancak bunu özel sektör ve sivil toplumun katılımıyla genişletmeli, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanmasının ötesine geçerek, yaşanan felaketlerin etkilerinin tüm yönleriyle bitirilmesine veya hafifletilmesine odaklanmalıyız. Bu kapsamda gelecek asrı dahi kapsayacak bir fon kurgusu masaya yatırılmalıdır.”
Yeni Marmara bölgelerinin kurulması için teşviklere ve kamu desteğine ihtiyaç olduğunu belirten Sönmez, “Elimizdeki kısıtlı kaynakları en doğru ve en verimli şekilde kullanmak için teşvik programları oluşturulmalı." dedi.
Kaynak:Bülten
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.