Hocalı Soykırımının 27. yılı
Epey zamandır gazetemizdeki yazılarımı aralıksdız izleyen Ombudsman Elmira Süleymanova her makaleden sonra fikir ve düşüncelerini yazıyor ve tüm Bayramlarda beni ilk kutlayanlardan sayılır. Ve bu gün seve-seve son Beyanatını köşemde siz kıymetli okurlarıma iletiyorum. Çünkü konu dünya devletlerine gönderilmiştir ve BM Genel Kurulukda da okunması bekleniyor.
“Ermenistanın Azerbaycan’a karşı uzun yıllar işkalçılık ve soykırım siaysetinin terkip hissesi olan, Uluslararası hukukun norm ve prensiplerinin, insan hukuk ve azatlıklarının kütlevi şekilde, kobudcasına bozulması ile neticelenen, dünya tarihine büyük kanlı trajedi olarak dahil olmuş Hocalı soykırımından 27 yıl ötmüştür. Bu trajedi Ermeni milletçilerinin ve onların havadarlarının Azerbaycan halkına karşı devam eden etnik temizleme ve soykırım siyasetinin dana bir dehşetli nümunesi sayılıyor.
Dünya insanlarına da bellidir ki, 1992. Yıl Şubat’ın 25-den 26-na geçen gece Azerbaycan’ın Hocalı kentinde Ermeni Silahlı Birliklerinin geçmiş Sovyet Ordusunun Hankentindeki 366. Motorize Alayı ile birlikte töretmiş oldukları cinayet Uluslararası Hukuk bakımından gerçek soykırım olarak kıymetlendirilmelidir. Bu Alayın çeşitli ağır silahları aniden şehre yürütülmüş, cinayetkarlar dahşet içinde şehri terk etmek mecburiyetinde kalan masum insanları amansızcasına, vahşice öldürmüşler, evler ve kültür mekanları tümüyle dağıtılmış ve yakılmıştır.
27 yıl önce yaptıkları Hocalı soykırımı zamanı Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin çemberinde kalmış ve milli mensubiyetine göre 613 soydaşımızın, o cümleden 106 kadın, 63 çocuk, 70 ihtiyar öldürülmüş, yüzlerce masum soydaşımız ağır yaralanmış, 1275 insanımız esir götürülmüştür. Bu toplu kıyam sonucunda 8 aile tümüyle yok edilmiştir; 25 çocuk anne-babalarını yitirmiştir; 130 çocuk ise velilerinden birisini kayb etmiştir; esir aldıkları soydaşlarımıza zulüm, işkenceler verilmiştir. Sonuçta insanların adil hukukları, başlıca yaşamak hukukları topluca bozulmuştur.
Bu trajedi Ermeni teröristlerinin ve onların havadarlarının Azerbaycan halkına karşı yıllar boyunca planlı şekilde devam ettirilen etnik temizleme ve soykırım siyasetini bir daha tastık ediyor; planlı şekilde soydaşlarımızı toplu halde öldürmekle onları tarihi topraklarından zorla göç ettirmek ve ezeli Azerbaycan arazilerini zapt ederek “Büyük Ermenistan” devletini yaratmak niyetindeler.
Hocalıda Ermeni kasapları tarafından gerçekleşen bu toplu insan avı genosit kanıtıdır ve insanlığa karşı en ağır cinayetlerdendir. Ayrıca BMT Baş Meclisinin 1946. Yıl 11 Aralık tarihli 96 (I) sayılı gatnamede gösteriliyor ki, genosit – insan gruplarının yaşamak hukukunu bozmakla birlikte, BMT-ın maksat ve görevlerine, umum beşeri değerlere tümüyle zıttır ve dünya Birliği tarafından lanetlenir.
Genosit cinayetlerim alametleri BMT Baş Meclisinin 9 Aralık 1948. Yılı tarihli 260 (III) sayılı kararı kabul olunmuş “Genosit cinayetinin karşısının alınması ve cezalandırılması hakkında” Konvensiyada gösterilmiştir. Hocalı soykırımı zamanı baş vermiş cinayetin çok-çok önceden düşünülmüş gaydada, milli mensubiyetine göre insanların toplu halde yok edilmesi amacı ile gerçekleştirilmesi bilhassa genosit eylem olduğunu sübut ediyor. Azerbaycan’a karşı tecavüz zamanı bu Konvensiyada tespit olunmuş genosit cinayetini teşkil eden bütün eylemler tebliğ olunmuştur. Ama ne yazık ki, tarih boyunca Azerbaycanlılara karşı yürütülen soykırım eylemi, özellikle Hocalı Soykırımı Uluslar arası alanda hala da hukuki siyasi kıymetini almamış, bu uluslar arası cinayeti organize edenler ve yapanlar suça tabi tutulmamışlar, şimdiye dek onlara gereken cezalar verilmemiş ve onlara karşı hiçbir cezai tedbir uygulanmamıştır.
Hocalı soykırımını yaparak harbi tecavüzün coğrafyasını daha da genişleterek ülkemizin ayrılmaz terkip hissesi olan Dağlık Garabağ ve bu bölgenin hudutlarından kenara çıkarak çevresindeki Laçın, Kelbecer, Ağdam, Cebrayıl, Füzuli, Gubadlı ve Zengilan illerini de işgal eden Ermenistan’ın yürütmüş olduğu etnik temizleme siyaseti sonucunda topraklarımızın 20 faizi de işkala maruz kalmış, 20 bin soydaşımızın hayatına son verilmiş, bir milyondan çok insan kaçkın ve zorunlu durumuna düşmüş, onların hukukları toplu halde hunharca bozulmuştur. Bu işkal zamanı Ermeni milliyetçileri ve teröristleri Hocalı şehrinden başka Azerbaycan’ın Kerkicahan, Malıbeyli, Kuşçular, Garadağlı, Akdaban ilçelerinde ve başka yaşam merkezlerinde de toplu katliamlar gerçekleştirdiler.
Ulu Önder Haydar Aliyev’in 1994. Yılda Hocalı Soykırımı ile ilgili özel müracaatı olmuş, aynı yılın Şubatında Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Hocalı Soykırımına hukuki siyasi kıymeti verilmiştir. Düşman tarafından işkâl olunmuş Dağlık Garabağ ve yedi etraf İllerin Azerbaycan Cumhuriyetinin ayrılmaz terkip hissesi olduğunu uluslar arası hukuk, ayrıca BMT Tehlikesizlik Şurasının 1993. Yıl tarihli 822, 853, 874 ve 884 sayılı Kararı, BMT Baş Meclisinin “Azerbaycan’ın işkal olunmuş arazilerde durum” adlı 14 Mart 2008. Yıl tarihli Kararı, AŞPA-nın 2005. Yıl tarihinde almış olduğu 1416 sayılı Kararı ve 1690 sayılı tavsiyesi, Avrupa Parlamentosu Dağlık Garabağ’la ilgili 23 Ekim 2013. Yıl tarihli kararı bir daha tastık ediyor. Fakat Ermeni tarafı her zaman olduğu gibi, hep yaptığı gibi zıt konstruktif tarafta duruyor, ateşkes durumunu aralıksız bozuyor, bölgede barışın gerçekleşmesine mani oluyor, kurallara uymuyor. İşgalci Ermenistan’ın masum insanlarımıza karşı soykırım politikası bu gün de devam etmektedir, suçsuz insanlarımızın, o cümleden çocukların öldürülmesi ile sonuçlanır.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev 30 yıl devam edem bu tecavüze son verilmesine yönelik, münakaşanın barış yolu ile halline aralıksız gayret gösteriyor, teklif ve teşebbüsler ileri atıyor, karşı durmanın Uluslar arası norm prensipleri çerçevesinde ülkemizin arazi bütünlüğünün halli, işkâl olunmuş Azerbaycan topraklarından düşman kuvvelerinin çıkarılması, mecburi göçkünlerin kendi yuvalarına, yurtlarına dönmeleri zaruretini defalarca uluslar arası kurumların karşısında söylüyor. Bu ise uluslar arası kurumların almış oldukları kararlarda, özellikle son günlerde Avrupa Parlamentosu’nun 12 Aralık 2018. Yılında almış olduğu ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü bir daha vurguladığı Kararda da gösteriliyordur.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından “Hocalı soykırımının 27. Yıldönümü hakkında” 5 Şubat 2019. yıl tarihli Talimatı imzalanmıştır ve gerekli tedbirler planının gerçekleşeceği düşünülmektedir. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da yapılan trajedinin dünya insanlarının dikkatine çattırılması amacıyla önemli Talimatlar ufkunda “Hocalı soykırımının yirmi yedinci yılı etkinliklerinin yapılması ile ilgili etkinlikler planı” tastık edilmiş ve icra ediliyor.
Haydar Aliyev Fondu’nun desteği ile pek çok ülkelerde ve şehirlerde gerçekleşen “Hocalıya Adalet” uluslar arası tebligat etkinlikleri Hocalı trajedisinin dünyaya soykırım faktı olarak tanıtılmasında önemli rol oynuyor.
İslam İşbirliği Teşkilatı Ermenistan’ı tecavüzkâr, Hocalı trajedisini ise soykırım olarak tanıyan ilk Uluslar arası Kurumdur.
Artık Meksika, Kolumbiya, Peru, Pakistan, Bosna ve Hersogovina, Romanya, Çekiya, Sudan, İordanya, Honduras, Gvatemala, Panama, Slovenya, Cibuti ve Paragvay Parlamentoları Hocalı soykırımını Uluslar arası Hukuk kurallarına istinaden tanımıştır.
ABD’nin 22 Eyaleti-Massaçusets, Teksas, Nyu-Cersi, Meyn, Nyu-Meksika, Arkanzas, Corciya, Oklahoma, Tennesi, Pensilvanya, Konnektikut, Florida,Missisipi, Vest Virciniya, İndiana, Yuta, Nebraska, Havay, Montana, Arizona, Aydaho ve Nevada Eyaletlerinin kanunverici kurumlarında da hukuk kararları alınmış bulunuyor.
Fakat BMT Tehlikesizlik Şurasının dört kararlarında ve İslam İşbirliği Teşkilatının, AŞPA-nın, ayrıca koşulmama Harekâtının ve başka uluslar arası kurumların kararlarına bakmazsızın, Dağlık Garabağ’ın işgali bu güne dek devam ediyor, uluslar arası hukuk prensipleri çiğneniyor; ülkemizin uluslar arası alanda tanınan sınırları dahilinde toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı çerçevesinde öz hallini bulmamıştır.
Hocalı soykırımının 27. Yılı günlerinde yapılan trajedi zaman öldürülen masum insanlarımızın aziz hatırasını derin hüzünle yâd ediyoruz; uluslar arası hukuk norm ve prensiplerini dikkate alarak bildiriyorum ki, bu trajedi özel kurulacak uluslar arası hukuk komisyonu tarafından genosit (soykırım) faktı gibi tanınmalı, cinayeti yapanlara karşı gereken ceza tedbirleri mutlaka alınmalıdır. Dünya devletlerini, uluslar arası kurumları bu soykırımı adalet namına tanınmağa, bunu yapanların cezalanmaları için birliğe ve adımlarını atmaya bir daha davet ediyorum.
Hocalı soykırımına uluslar arası kurumlar tarafından hukuki-siyasi kıymet verilmeli, Ermenistan trajedi ile ilgili kabul olunan uluslar arası kararlara bilhassa uymalı, barış ve adalet çağrılarına kulak vermeli, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü korunmalı, suçsuz soydaşlarımız ezei topraklarına geri dönmeliler, cinayeti yapanlar adalet mahkemeleri önüne çıkarılmalı, adalet mahkemesi karşısında cevap vermeliler ve cezalanmalılar”.
Elmira Suleymanova
Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hukukları Üzere Müvekkili (Ombudsmanı).
Bakü, 18 Şubat 2019.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.