Bahattin Demiray

Bahattin Demiray

İki berat

İki berat

Günümüzde, Kuranı anlamadan bilgilerden istifade etmeden, sorgulamadan, düşünmeden hayatımıza geçirmeden yanlışlarımızla yüzleşmeden öyle yaşayıp, kabre gidiyoruz. Kuranda Tartışma ayetleri akıbetini düşünmeliyiz.  (hac suresi3 - İnsanlardan bazıları Allah hakkında bir bilgisi olmadığı halde tartışır da her azılı şeytanın ardına düşer.4 - (O şeytanki) hakkında şöyle hüküm verilmiştir: Şüphesiz kim onu dost edinirse, o muhakkak onu saptırır ve doğruca cehennem azabına götürür. 8 - İnsanlardan kimi de vardır ki ne bir bilgiye, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışır. 9 - Allah yolundan şaşırtmak (saptırmak) için büyüklük taslayarak (tartışır). Dünyada ona bir rezillik vardır. Kıyamet gününde ise ona cehennem azabını tattıracağız. 19 - Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O'nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. 20 - Bununla karınlarındaki ve derileri eritilir. 21 - Bir de bunlara demirden kamçılar vardır.  22 - Uğradıkları gamdan (dolayı) oradan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.)

Ayetlerden habersiz, ahkâm kesiyor, delile dayanmayan sadece kendi, cehaletimiz, heva ve hevesimiz, guru, kibir ve cimriliğimizi gösteren fitneye fesada neden olan, kadere imana uymayan konuşmalarımız, Allah’ın hükmüne muhalif olup olmadığından habersiz, imanımıza ve ahretimize, zarar vermektedir.

Delile dayanmadan Suriyelileri Iraklılar veya başka yerlerden gelenler hakkında ileri geri konuşmak yerine kendilerini ensar gibi görmeliyiz. O’ gün Medineliler övülmüş, her iki şehir halkının duaları da Yüce yaratıcımız katında değer görmüştür.

Anneyi babayı, akıllılığı-akılsızlığı, kadın-erkek-, zenci beyaz, Türk-Kürt-Alman-İngiliz v.b. zengin veya fakir ve ülke tercihimiz olmadığı gibi Allah c.c. bizim için en iyi kaderi her birimize yazmış ve yeryüzüne göndermiş, imtihanı aşmamız içinde Yüce kitabına ve peygamberine itaatten geçeceğini bildirmiştir. Kitaplarına, Peygamberlerine ve keder ve hayır ve şerre inanıp, "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun." hadisine uyalım.

Kuranda bir cümlenin ya da kelimenin ardına düşüp veya bir hocanın veya bir kişinin dediğinden yola çıkıp, anlamlar çıkarmak ortama yaymak büyük hata olur. O böyle takdir etmiş dilemiş bize amenna ve sadakna demek düşer, demeliyiz.

İnandığımız kurandaki ayetlere rivayetlere, kelimelerin ardından kendimizce haklı kanıtlar aramak yerine, Allahın bizlere neler anlattığını ve ne istediğini, nasıl bir yolu izlememiz gerektiğini, iman ehli bir kimseden anlamaya çalışırsak, en doğru yolu izlemiş oluruz. Daha sonra Dünya ve ahret işimiz bu istişaremizden dolayı kolay olacaktır.

Canı istediği gibi her işe laf söyleyip, kaos ortamına, anarşi, teröre, iç karışıklık ve ihtilâle sebebiyet vermemeliyiz. Peygamberin, ahlakı, sözleri ve her ne emir verdiyse onu tutmalı, yasakladığından, yapmayın dediği ile her ne yapın dediyse yapmaya, Allah'tan korkmaya birbirimizin hakkını yemekten, kul hakkından, devlete ve masum insanlara karşı nankörlük ve hainlik yapmaktan sakınalım. Maddî ve manevî, dünyevi ve uhrevi manada korunmak için takva ile yaşamımızı düzenleyelim. Allah’ın verdiği kazancı rızasına uygun sarf edip israftan ve Allah'ın azabına düşmekten sakınalım.

Haşr suresinde; 8 - Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır. 9 - Ve onlardan önce o yurda yerleşen imana sarılanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, onları öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar umduklarına erenlerdir. 10 - Onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!" 11 - Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder. 12 - Andolsun eğer onlar, çıkarılırsalar, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez. 13 - Onların kalblerinde sizin korkunuz, Allah'ın korkusundan fazladır. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur. 14 - Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından (sizinle savaşmak isterler). Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalpleri dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.

Fitne fesad ile ilgili ayetlerde; Bakara :11 - Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler. :12- İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar. 27- Onlar ki, söz verip anlaştıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozarlar. Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte zarara uğrayanlar onlardır. 59- Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de haktan ayrılmaları sebebiyle o zalimlere gökten bir azap indirdik.  205- İş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez. Nahl:88 - İnkâr eden ve (insanları) Allah yolundan çevirenler, diğer kimseleri de bozdukları için onlara azab üstüne azab artırdık. Yunus:40 - Onlardan ona (Kur'ân'a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Rabbin fesatçıları en iyi bilendir.

Elmalı merhumun mealinden okuduğumuzda, Yüce Allahın emrettiği ve bizlere hidayet rehber olarak gönderdiği Kuranın ayetlerinin yoruma gerek olmadığı açıkça görülmektedir. Kardeşlerimizin derdine deva olacak, ümmetin kanayan yaralarını saracak, İslam coğrafyasının durumuna dua edecek, üzülecek, göz yaşı dökecek gücümüz nispetinde maddi ve manevi yardım edecek, rızasına mazhar olacak hallerle hallenelim. Verilen ödülü kazanabilmek, peygamber sevgisini göstermek için hadiste; sabah ve yatsı namazını da camide kılmak için Yüce Allah’tan yardım ve iki berat istemeye ihtiyacımız var!

Hadisi şerifte; Kırk gün yatsı ve sabah namazını, cemaatle kılana, iki berat verilir:1- Cehennemden kurtuluş beratı 2- Münafıklıktan kurtuluş beraatı. (Hatib)

Güzel duygu ve düşüncelerle kendimize yeni bir rota çizelim. Nefsin hastalıkları ve kötü alışkanlıkları, Dünya’da terk ederek, her konuda hüsnü zan ile ahrete göçüp, şu can emanetimizi rızasına uygun teslim edelim, Allah'ın sevdiği kul olarak karşısına varmayı, cennetiyle cemaliyle müşerref olmayı, Allah cümlemize nasip eylesin. Selam ve duayla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahattin Demiray Arşivi