Dünya sevgisini kalp den çıkarmadan Allah sevgisini kalbe koymak mümkün olmaz. Kalbine Allah sevgisini koymak isteyenin, haramlardan kaçmaya, nefsin arzuları terk etmeye ve Salih amel edinmeye başlayınca, ibadetlerde (kurban, hac, namaz, saka, zekat öşür) samimi ve ihlaslı olunca dünya sevgisi kalpten çıkmaya, Allah sevgisi oluşmaya başlar.

Faydalı işlerde, insanın alacağı hayır dualar ve insanlara sağladığı kolaylıktan dolayı, bir hisse olduğu ayet ve hadislere bizlere bildirilmektedir. Sadaka-i cariye, cami, okul, çeşme yol hastane köprü, gibi, insanlara faydası dokunan, faydalı işlerdendir.

Zararlı ve kötü davranışlar, aile saadetini bozar, fert ve toplum arasındaki fitne ve fesada sebep, olur. sıla-i rahimi terk etme, domuz eti yeme, ibadet için gereken temizliğe uymama, Allah'ın rahmetinden ümit kesmek veya azabından emin olmak, yapılan anlaşmayı bozma, vücut, ruh, akıl ve toplum sağlığımızı bozar. Sabırsızlık, hayra engel olma, rencide etme, yalan yere yemin etme, hırsızlık, dolandırcılık, cimrilik, fitne fesat oluşturma, dedikodu, gıybet, kin, iftira ile kötü zanlar, ayıplı malı sağlıklı mal gibi satma, kıskançlık, alay etme, kibir (Büyüklenmek), gurura kapılma, haram yiyecek ve içecekleri satma, başkalarının özel hayatını araştırma porno video görüntülerini çekip ifşaat etme, kumar ve şans oyunları oynama, Anne Baba ve büyüklere karşı saygısızlık, bir malı karaborsadan veya fahiş fiyatla satma, kundaklama, anarşi ve teröre alet olma, cami, köprü okul  çeşme yapıp v.b. övünme ile dinimizin kesinlikle yasakladığı,  içki içme, zina etme, Allah'a ortak koşmak, adam öldürmek, yetim malı ve faiz yeme, dürüst kadınları iffetsizlikle suçlama, büyü yapma, savaştan kaçma, yalancı şahitlikte bulunma ve ödenemeyecek miktarda borçlu olarak ölme, kazançta israfa neden olan vücuda zararlı maddeler ile uyuşturucu alma (vücudu kendinden geçiren her maddeler) buna dâhildir.  İlâhî emirlere aykırı bütün fiiller büyük günah kapsamına girer. İbn Hacer el-Heytemî dört yüz altmış yedi büyük günahtan bahseder.

İnsan ölünce amel defterleri kapanır. Yararlı işe aracı olan nasibini aldığı gibi, zararlı işe aracı olanın, İyi veya kötü işte liderlik edenlerin amel defterlerinin kapanmadığı ayetlerde bildirilmektedir.

Yüce kitabımızda; Nisa suresi 85-Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah'ın her şeye gücü yeter. Ayet-i kerimelerden anlaşıldığı gibi faydalı bir işe aracı olan bundan nasibini aldığı gibi, zararlı bir işe aracı olmakta da pay sahibi olunacağı bildirilmektedir.

İnsanlar birine göre faydalı görülen davranış diğerine göre zararlı olabilir. Bu nedenle farklı davranışlarda bulunarak, farklı sonuçlarla karşılaşmakta yaşamın içinde görülmektedir.. Kendine göre doğru yapılan davranış başkasına göre yanlışlığa neden olabilir bunun en belirgin örneği yazılarında fitne fesat yayan bir yazarın okuyucularının da alet olması gibi… Allah yolunda çalışmaya, O'nun Kelimesi'ni yüceltmeye davet edenler daveti oranında mükâfatını alırlar. Bir takım insanlar ise Allah'ın Kelimesi'ni yüceltmekten alıkoymaya kötülükleri yapmaya teşvik edenler, Dünya’da ve ahrette cezaya müstahak olunacağı ayet ve hadislerde bildirilmektedir.

Hadis-i şeriflerde: (Dinimizde iyi bir çığır açana, bunun sevabı ile bununla amel edenlerin sevabı verilir, o çığırda [o yolda] gidenlerin sevabından da hiçbir şey eksilmez. Dinimizde kötü bir çığır açana da, bunun günahı ile, bununla amel edenlerin günahı verilir, o kötü yolda gidenlerin günahından da hiçbir şey eksilmez.) [Müslim]  (Bir mümin vefat edince her ameli kesilir. Yalnız üç amelinin sevabı, amel defterine yazılmaya devam eder. Bunlar, sadaka-i cariyelerinin, faydalı kitaplarının ve salih çocuklarının kendisi için ettikleri dua ve istiğfarların sevaplarıdır.) [Ebuşşeyh] “Kötülüğe delalet eden (yol gösteren) onu yapan gibidir.” (Deylemi)  Hiç kimse, işlediği kötülüğün günahını başkasına veremez. Fakat mümin ibadetlerinin sevabını başkasına hediye edebilir. Kendi sevabından da hiç eksilme olmaz. (Hidaye)  “İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de, kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.” (Ebu Davud, Müslim, Tirmizi, İbn-i Mace)

"Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı kıyamet (ve hesaplaşmanın olacağı) gün gelmezden önce daha burada iken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, salih bir ameli varsa, o zulmü nisbetinde kendinden alınır. Eğer hasenatı yoksa, arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir." (Buhârî,)

Bu hadis-i şeriflerden, iyi veya kötü bir işe aracılık edene, o işi yapan kadar sevap veya günah verileceği anlaşılmaktadır.

İbn-i Mesud Hazretleri, "Bir günah işlendiğini duyduğu vakit, o günahın işlendiğine sevinirse, aynı günahı işlemiş gibi olur." buyurdu.

Ebul Hasan Harakani Hazretleri : "Kalp uyanıklığının belirtisi Allah'ı zikrettiğin zaman Allah'ın da seni andığını göz yaşıyla duymandır." "Doğruluk, kalbin konuşmasıdır, yani kendisinde olanı söylemesidir." "Rasulullah Efendimizin varisi; O'nun işlerine uyan ve şeriatına tabi olandır.""Şu iki kişinin çıkardığı fitneyi, şeytan bile çıkaramaz: Dünya hırsına sahip alim ve ilimden yoksun sufi.""Şu üç şeyi muhâfaza etmek zordur: Hak ile iken sırrı, halk ile iken dili, amel yaparken temizliği.""Bir mümin kardeşinizi ziyârete gittiğinizde, Allahü teâlânın rahmetine kavuştuk diye îtikâd edin.""İlimden en fazla nasîb alan, onunla amel edendir. En fazîletli amel ise, üzerine farz olandır"Her gün akşama kadar halkın beğendiği ve memnun kaldığı işler yapasın. Her gece de sabaha kadar Hakk'ın beğendiği amel ile olasın "Bir erkek çarşaf giymekle nasıl kadın olmazsa, sen de hırka giymekle bu yolun eri olamazsın. Önce gönlünü arıtmaya bak!""İnsanlar üç zümredir: Sen kendisini incitmediğin halde o seni incitir. Sen kendisini incitirsen o da seni incitir. Sen kendisini incitsen de o seni incitmez. Bir mümini incitmeden sabahtan aksama varan, bir kimse o gün akşama kadar Hz. Peygamber (sav) ile yaşamış gibi olur. Eğer mümini incitirse Allah onun o günkü ibadetini kabul buyurmaz." "Sulh bütün halkla, cenk ise nefsledir.""Sen nefsin peşinde koştukça o senin padişahın; ondan yüz çevirince de sen onun padişahı olursun.""Çok ağlayın, az gülün, çok susun, az konuşun, çok verin, az yiyin, başınızı yastıktan uzak tutmaya çalışın." .""Sabahleyin yatağından kalkan âlim, ilminin artmasını, zâhid zühdünün artmasını ister. Ben ise bir kardeşinin gönlünü neşeyle doldurma ve onu sevindirme derdindeyim."Bildirmektedir. Selam ve duayla…