Arzu Candevir

Arzu Candevir

Köpeklerle ilgili bilmeniz gerekenler

Köpeklerle ilgili bilmeniz gerekenler

arzu-can-002.jpg

Bir köpek sahibiyseniz onları daha iyi anlamak ve ona göre davranmak aranızdaki iletişimi kuvvetlendirecektir. Bu hafta bu konuda en temelden başlayarak edindiğim bilgileri paylaşmak istedim. İşte bu bilgilerden bazıları.

İşitme: Kulak kepçesini 17 kas vasıtasıyla hareket ettirilmektedir. Bu nedenle köpekler kulak kepçelerini sesin geldiği yere doğru dik olarak yönlendirebilirler. Köpeklerde insanlara göre daha uzaktan gelen ve yüksek frekanslı sesleri duyma yeteneğine sahiptirler. İnsanlarda en yüksek işitme kapasitesi çocukluk çağında 30.000, genç yaşlarda 20.000, yaşlılıkta ise 12.000 fr/sn’ye kadar düşer. Köpeklerde bu rakam 35.000-40.000, hatta Rusya’da yapılan son çalışmalarda 100.000 fr/sn’ye kadar çıkmaktadır.

Tat alma: Köpeklerin beslenmesinde fazla yemek seçenekleri olmadığı için tat alma duyuları diğer duyuların aksine insana göre zayıf kalmıştır. Köpeklerin yemekten lezzet alma duyuları insanlardaki gibi koklama ve tatma ile gerçekleşir. Köpeklerin ağızdaki tat alma duyu reseptörleri insanlardan daha azdır. İnsanlarda dilde 9.000, köpeklerde 1.700 tat alma tomurcuğu bulunmaktadır. Köpekler Carnivor olmalarına rağmen çok uzun yıllardan beri insan kontrolünde yaşamaktadırlar. Dolayısıyla tat alma tomurcuklarında iki tip reseptör bulunmaktadır. Bunlar şeker reseptörleri ve aminoasit reseptörleridir. Şekere duyarlı reseptörler meyveler ve bazı sebzelerin yapısında bulunan şeker yapısındaki molekülleri tespit etme yeteneğine sahiptir. Bu durum köpeklerin şekerli yiyecekleri sevmesini açıklamaktadır. Aminoasitlere karşı duyarlı olan reseptörler ise daha çok et ve et ürünlerinde bulunan fosforik asit, karboksilik asit, nükleotid trifosfat ve histidin gibi spesifik aminoasitlere duyarlıdırlar.

Görme: Gözlerde tam görme işlevi altı haftadan itibaren başlamaktadır. Gözlerin başın ön ve iki yanına doğru yerleşmiş olması köpeklere insanlardan daha geniş görme açısı sağlamaktadır. Göz korneası insanlardakine göre daha büyüktür ve göz içine daha çok ışık girmesini sağlar, pupil ise karanlıkta sonuna kadar açılarak çok az bir ışıkta dahi göze kaliteli bir görme yeteneği sağlamaktadır.. Koni şekildeki hücreler aydınlıkta görme, renkleri ve detayları algılama, çubuk şeklindeki hücreler ise loş ışıkta görme ve hareketi algılama yeteneğine sahiptir. İnsanlarda retinanın merkezi koni, çevre bölümü ise çubuk ve koni karışımı hücrelerden oluşmaktadır. Köpeklerde ise retina merkezinde çubuk ve koni hücreleri birlikte bulunduğu için ince detayları görme yetenekleri insanlara göre daha zayıftır. Dolayısıyla retinalarında kırmızı/turuncu dalga boyunu algılayamadıkları için renkleri ayırt edemez, sadece siyah, beyaz ve gri tonlarını algılayabilirler. Yalnızca yoğun ışık altında mavi ve yeşil gibi bazı renkleri ayırt edebilirler. Köpekler insanlara göre yaklaşık üç kat daha az ışıkla aynı görüntüyü daha iyi algılama yeteneğine sahiptirler. Dolayısıyla köpekler gece karanlıkta bile avın şeklini ve hareketini kolayca algılayabilirler. Köpeğin gözü detaydan ziyade cismin hareketine karşı hassas olduğu için belirli uzaklıkta hareketsiz duran bir canlıyı görmeyebilir. Avların tehlike anında kaçmadan önce oldukları yerde hareketsiz beklemeleri bununla izah edilebilir. Köpeklerin 300 yarda (275 m) mesafede hareketsiz halde duran sahiplerini teşhis edemedikleri, buna karşılık bir çobanın 1 mil (1610 m) mesafeden el salladığında köpeği tarafından fark edildiği testlerle ispat edilmiştir.

Dokunma: Erken dönemde ilk gelişen duyu dokunma duyusudur. Yavrular bu duyu ile yaşamları için gerekli olan uygun sıcaklığı arayıp bularak çevre sıcaklık değişimlerine cevap verdiklerini gösterirler. Köpekler sosyal bir hayvan tür oldukları için dokunma duyuları ile diğer köpekler ve insanlarla iletişim kurmaktadırlar. Bu nedenle dokunma duyusu köpekler için önemlidir. Nitekim İnsan, hayvan iletişimi ile ilgili yapılan çalışmalar, hafif okşama ve dokunmanın sinir sistemi uyarımı yolu ile köpeğin nabzında azalma ve kan basıncında düşmeye yol açtığı gibi köpek sevmenin ve onunla konuşmanın insanlarda da kalp atımında yavaşlama ve kan basıncında azalmaya neden olduğu bildirilmiştir. Bu durum insan ile köpek arasındaki ilişkinin çok olumlu olduğunun da kanıtıdır.

Koku alma: Köpeklerde koku alma duyusu çok gelişmiştir ve davranışların pek çoğunda büyük rol oynamaktadır. Çoğu kez çevrelerini koku alma duyusu ile algılamaktadırlar. Koku alma duyusunun hassasiyeti köpek ırklarına göre değişmektedir. İnsan burnunda yaklaşık 5 milyon koku alma reseptörü bulunmaktadır. Köpeklerde bu sayı Dachshund’da 125, Fox Terrier’de 147 ve Alman Kurt Köpeğinde 220 milyon hücredir. Ayrıca burun boşluğundaki koku alma epitel katmanlarının yüzey alanı insanlarda 3-4 cm2 iken köpeklerde 18-150 cm2 , beyindeki koku alma merkezi ise köpeklerde insanlara göre yaklaşık 10 kat fazladır. Bunlara burnun uzunluğu, koyu pigmentli ve ıslak olması da eklenirse koku almada köpeklerin ne kadar üstün, insanların ise ne kadar yetersiz oldukları ortadadır.

Diğer Özellikler: Köpekler öğrenme yeteneği iyi, sosyal hayvanlardır. Kendilerini vücut diliyle ifade edebilirler.

Köpekler depremlere ve fırtınalara duyarlıdırlar ve önceden hissedebilirler.

Köpeklerin altıncı hisse benzer duyularının da olduğu belirtilmiştir. Depremi uluyarak, fırtınaları ise acı havlama ile haber verirler.

Köpeklerin çeneleri ısırma, koparma ve çiğneme yönünde gelişmiştir, güçlü çeneleriyle 20 ile 165 kg arası basınçla ısırabilmektedirler.

Her köpeğin idrarı kendine özgü kimyasal bileşime sahiptir. Özellikle erkek köpekler gezindikleri bölgeleri idrarlarıyla işaretleme davranışlarına sahiptirler, böylece o bölgede hâkimiyet kurduklarını diğer fertlere bildirirler.

 Yeri tırmalayarak parmakları arasındaki ter bezlerinin kokusunu o bölgeye bırakırlar.

İnsanlarla olan karşılaştırmalar gerçekten çok şaşırtıcı ve eminim sizlerde okurken çok şaşırdınız. Güzel yanı artık köpeğinizin hareketlerinin ne anlama geldiğini ve yeteneklerini çok daha iyi biliyorsunuz.

Bol patili günlerde sevgiyle kalın, hoşçakalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arzu Candevir Arşivi