Son günlerde Fransa Cumhurbaşkanı, Makron konuşmalarında Türkiye ve Azerbaycan karşıtı konuşmalar yapmaya devam ediyor. Azerbaycan`ın Vatan savaşını dünya basını merakla izledi. Şanlı Ordumuzun Zaferi hakkında dünyanın çeşitli dergi ve gazetelerinde makaleler basıldı. Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev, dünyanın tanınmış basın mühabirleri ile buluştu, savaşın uğurları hakkında açık konuştu. Fakat bazı yabancı basın temsilçileri, özellikle Fransa, Almanya, ABD ve diğer mühabirler, Cumhurbaşkanımız, Sayın İlham Aliyev`e provakasyon sorular yönelttiler. Sanki Savcı gibi suçlamalarda bulunsalar da, deneyimli devlet ve siyaset dehası, Sayın İlham Aliyev büyük devlet adamı olarak onların provakasyon sorularını sakince dinledi ve olaganüstü cevapları ile onları sustura bildi…

AB VE BATI DEVLETLERİ İKİYÜZLÜLÜK YAPIYOR

İster Fransa, ya Almanya, topyekun Batı devletleri belli ki düşman Ermenistan`ın savunmasını yapıyorlar. İster Avrupa Birliği ve Batı devletleri genelde Türk düşmanılar ve Azerbaycan`ın haklı, adaletli savaşını o kadar da desteklemediler. Tam tersi köstepeklik yaptılar. Özellikle, Fransa Cumhurbaşkanı, Makron, aralıksız Rus meslektaşı V. Putin`i  aramaya devem ediyor, Garabağın statüsünü savunmasını talep ediyor. Paşinyan ise Makron`u ve V. Putin`in önünde az kala diz çöküp yalvarıyordu. Bunu son konuşmasında Sayın, V. Putin de açıkladı. Şanlı Ordumuz Şuşa tarihi kentine dahil olduğunda, Paşinyan son kozunu kullandı ve V. Putin`e şöyle dedi: “Mahv oluyoruz, batıyoruz, bizi bu beladan kurtarın, lütfen”, demiştir. İşte o zaman V. Putin, Sayın, İlham Aliyev`i aradı ve Ermenistan`ın kapitulyasiyasını ifade etti ve savaşı durdurmasını rica etti. Ama ben savaşın devm etmesini isterdim, Kocalıyı ve diğer tüm reyonların alınmasından yanayım… Ama hiyleğer ve Türk düşmanı  Putin bunu bilerekten yaptı…Böylece sulh protokolü imzalandı ve Ermenistan Ordusu üç reyondan çıkacağını imzaladı… Burada bir gerşeği açıklamak isterim.

Rus helikopterinin vurulması olayı Rus KGB-in senaryosudur. Buna adım gibi eminimdir. Böylece Rus KGB-si uzmanı Putin böylece olaya dahil oldu ve dikteye kalktı… II. Dünya Harbi (1941-45)de böyle başlamadı mı? Sırplar Alman Sefirini öldürdüler –aslinde bunu Alman istihparatçıları yaptılar ki savaşa start versinler. Putin de bu senaryoyu işleme koydu ve Sayın, İlham Aliyev`e baskı yaparak olaya hakim oldu…Sonuçta işgalçi Rus Ordusu yeniden Garabağa alil-acele yerleştiş. Eğer Barış gücü denetim yapacak ise bu kadar Tank ve silah, donanımlı Ordu neden Garabağa yerleşti? Nededn hemen de Ermenileri Garabağa getirip yerleştirmiş oldu. Eğer hakiki Barış gücü ise bir o kadar da Azerbaycan gaçkınlarını getirip Garabağ`a yerleştirmeleri gerekmez miydi?

PUTİN, KGB`İN İŞGAL SENARYOSUNU YENİLEDİ

Aynı Barış gücü adıyla 1974-2020 yıllarına dek Garabağ`a yerleşen 366. Alay Garabağ`da soykırım yapmadı mı?Alayın Komutanı Saratov`da yaşıyor ve basına verdeiği ifadeyi ben de okudum: “Garabağ`ı bizim Alay işgal etti ve Ermenilere hibe ettik…Silahları Ermenilere biz verdik ve katliyamı da bizler yaptık…” İşte Rusların ikiyüzlülüğünün kanıtı…Şimdi aynı Rus Ordusu yeniden Garabağ`a yerleştiler. Şimdi onlar yeni savaşın zeminini hazırlayacaklar. Biz yeni savaşa hazır olmalıyız! Putin son konuşmasında açık ifade etti: !Bizim Ermenilerle tarihi bağlarımız vardır, ayrıca bizi, aynı dinden-Hıtistiyan olduğumuz da bağlıyordur ve onları korumak görevimizdir. Onlara her türlü yardımı yapmaya hazırız”, dedi. Putin bizimle oyun oynuyor…Fakat Barış gücü içerisinde Türk Ordusu`nun olacağından ise tek kelime bile etmedi? Hani, Sayın, Erdoğan ile birlikte karar vermişlerdir? Neden bundan tek kelime olsun demedi? Neden? Putin hedefine ulaşmıştır, topraklarımızı yeniden işgal ettiler,  bu kadar…

44 günlük Vatan Savaşının tarihi bir zafer olduğunu her bir Azerbaycan Türkü idrak ediyor ve anlıyordur. Fakat tek bir Fransa ve onun Başkanı, Makron hiç de rahat değildir. Nedenini araştırdım. İlginç bir kanıta ulaştım: Baba annesinin Ermeni olduğunu TV ekranından öğrendim. İste bu sebeptendir ki yerinde rahat oturmuyor, hep burnunu ezeli topraklarımız olan Garabağ`a sokmaya kalkıyor.

RUSLARIN AMACI GARABAĞ`A YERLEŞMEK İDİ

Ayrıca, terörist, katil devlet olan Ermenistan`ı bu sebeptendir ki, aralıksız savunuyordur. Luanda ve Elcezair`de Müslümanlara kütlevi Soykırım yapan Fransa`nın bu hain, kompleksli mini Başkanı olan Makron, babaannesine olan sadakat yeminini bozmuyor. 30 yıldır ezeli topraklarımızı işgal eden bu zalim, terörist Ermenistan Ordusu, 10 Kasım Barış Anlaşması gereği Ağdam ve Kelbecer reyonlarımızı boşaltırken bütün evleri ateşe veriyorlar? Evlerdeki tüm mobilyaları, kapıları, pencereleri, hatta banyodalki glazötü bile söküyor ve Ermenistana taşıyorlar. Ağaçları, Kocaman Çınar ağaçlarını kesiyorlar, her şeyi kamyonlara yükluyor ve sonra kendilerine ait olmayan Azerbaycan vatandaşlarına ait  evleri ormanları varvarca ateşe veriyorlar. Buna ne ad verelim? Vandalizm, vahşilik, hainlik ve düşmanlik. Daha rezil ad bulamıyorum. Yabancı muhabirler Ermenilerin bu vandal vahşiliğini videolar vasıtasıyle tüm dünyaya yayın yapıyorlar. Şimdi mini Başkan Makron`dan soruyorum: -Siz bu sahneleri muhtemelen TV-den izlediniz, muhakkah gördünüz. Sizin kan kardeşlerinizin bu vandal hareketlerine ne ad veriyorsunuz, acaba? Bunlar vahşiler, hainler, gerçek Türk düşmanılar. Evlerin, ormanların ne suçu vardır? Ermenistan Ordusu savaşta savaşta diz çöktü, Şerefli Ordumuz onları darmadağın etti. Paşinyan, V. Putin karşısında yalvarmaya kalktı…

FRANSA TÜRKİYE`NİN DABANI OLAMAZ

 Dünya devletleri Azerbaycan Ordusunun şanlı Zaferini görmüş oldu. Şimdi siz kalkıp da baba akrabalarınızı bu rezalete göre yine savunuyorsunuz, Maktron efendi? Aynı kanı taşıyorsunuz, ama demokrasiden konuşamazsınız, çünkü terörist devleti savunuyorsunuz. Siz tamamen yanılıyorsunuz, Makron efendi? Teröristi savunuyor iseniz, sizin de Luanda ve Elcezair`de terörist devlet olarak soykırım yaptığınızı kanıtlıyordur. Azerbaycan, Vatan savaşını adalet ve hakk namına vermiş ve Ermenistan Ordusunu yok etmiştir. Tüm Garabağ topraklarımızı düşman asaretinden azad ettik. Şimdi siz arka kapıdan çıkıp da utanmadan Azerbaycan devletinin dahili işlerine karışıyorsunuz, neden?

Bakın, Paris Belediye Şurası Garabağ`ın Bağımsızlığını onaylamıştır. Evet,  bu senedin hiç bir Uluslararası hukuku yoktur. Fakat siz, Makron efendi, bu ikiyüzlülüğü neden yapıyorsunuz? Bu davranışlarınız adalet, demokrasi ve hukuka aykırıdır. Bunu Azerbaycan halkı hiç zaman unutmayacaktır, ayrıca Türk Devletleri Birliği de bu yaklaşımınızı yakınlarda baykot edecektir.

Siz daha önce de T. C. Cumhurbaşkanı, Sayın, Tayyip Erdoğan`a da dil uzattınız: çünkü sizin Ermeni ruhunuzda da Türk düşmanlığı yatıyor ve bu nedenle savaşı kayb etmiş Ermenistan Başkanı, Paşinyan ile flyort yapıyor, gizli konuşmalarda komşuluk ortamını ateşliyorsunuz. Paris`ten uzanan hortumunuzu geri çekin, Kafkas sizin için Marsel değil. Siz tümüyle Ermeni taşnakçıların bataklığında batıyorsunuz ve ne yaptığınızın farkında değilsiniz.

MAKRON EFENDİ TÜRK DÜNYASINI RAHATSIZ EDİYOR

Sayın, Tayyip Erdoğan bu gün bütün Türk Dünyasının ve Müslüman ülkelerin de sevimli evladı sayılır. Sizin ülke Müslümanlara soykırım yapmıştır, yukarıda yazmışım. Sizin elleriniz Müslüman kanına bulaşmıştır ve Elcezair ve Luanda da yaptığınız soykırım bütün Müslüman dünyasının hafızasında hala da kalıyor. Ve mukaddes Türk Dünyası insanları Fransa`nın bu rezaletini hiç zaman unutamaz. Nasist Almaniyasının ve Fransa`nın yaptıkları soykırım insanlık tarihinin ayıbı gibi tarihe yazılmıştır. Odur ki, siz Makron Efendi, aynaya iyice bakın ve ülkenizin yaptığı insanlık dışı soykırımı tüm Müslüman dünyası hiç zaman unutamaz, diyorum.

Azerbaycan`ın Şerefli Ordusu kendi topraklarını hain düşmanın katil pencesinden kurtarmıştır. Böylece Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Alıiyev, BMT almış olduğu dört kararı tekbaşına gerşekleştirdi ve zaferi kazanmış olduk. Fakat siz Makron efendi, minicik burnunuzu Azerbaycan`nın haklı zaferine haince sokmayın. Ermenistan Başbakanı, Paşinyanı aralıksız arıyorsunuz, kulislerde ikiyüzlülük yaparak ateşle oynuyorsunuz. Unutmayın ki, Aynı Millet, İki Devlet felsefesi üzerine Türkiye-Azerbaycan kardeşliği dünya durdukca daima çiçeklenecek ve daha da pekişecelktir. Çünkü bizler Büyük Kağan Dede Oğuz`un torunlarıyız. Başta Türkiye olmakla, cesur Kıpçaklar-Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tataristan (R. F.), Başkurdistan (R. F.), ötede Yakutstan, Tıva, Saka olmakla tüm Turan ülkesi bir bütündür. Ve hiçbir güç bu kardeşlerin arasına giremez. Bizler tek yumruk olarak Türkiye etrafında bütünleşmişiz. Buna göre de siz, Makron Efendi, Azerbaycan`ın dahili işlerine karışmakla bütün Turan elini rahatsız ediyorsunuz. Ne dedi Kazakistan`ın eski Cumhurbaşkanı, Sayın Nursultan Nazarbayev, size bir daha hatırlatayım: Türkiye`ye dil uzatan her kim oluyorsa olsun, bütün Turan devletlerine dil uzatıyor demektir ve bizleri önünde görecektir.

FRANYA`YA İYİ DESR VERELİM

Buradan kendine ders çıkar, Makron Efendi, ateşle oynadığını da unutma.

Buradan tüm Turan ellerine sesleniyorum: bütün Fransiz mallarını, giyimlerini, her türlü mallarını baykot edelim, sokaklarda yakalım. Anlasınlar ki, Makron Efendi, Turan ellerine burnunu sokuyor, ateşle oynuyor. Kendini Napolyon mu sayıyor bu minicik adam?

Turan ellerine sesleniyorum – Fransa`ya iyi ders vermenin zamanı gelmiştir. Bütün Fransız mallarını sokaklarda yakalım ki akıllansınlar.

Hadi,  hepimiz iş başına. Fransa`ya iyice ders verelim ve her türlü mallarını yok edelim…

Devamı vardır…