Mucize
“Mucizeler yaratan tek şey sevgidir.” Bizler buna inanır, bu sevgiyi besler ve bu doğrultuda hayata bakarak mücadele edersek Mucizeler hep yanı başımızda olur. Bu konuda yazılacak çok uzun satırlar var aslında ama bu hafta mailime gelen gerçek bir Mucizenin hikâyesi beni çok etkiledi. Okurlarımızdan Meral hanımın Yorkshire cinsi minik köpeğinin doğumunun hikâyesi, şimdi sizlerle adı gibi kendi de mucize olan Mucize’nin hikâyesi paylaşıyorum.
Mucize konuşuyor olsaydı bize anlatacağı hikâyesini hep birlikte dinleyelim:
------------------------
“-Güzeller güzeli annem Balım iki kardeşimi doğurduktan sonra rahim tembelliği olmuşmuş ve doğumu bitirmiş. (Rahim tembelliği güç doğumlarda annenin yorulması sonucu doğumu sonlandırmasıdır, yani bitirmesidir.) Ancak ben ve kardeşim hala annemizin karnında dünyaya geleceğimiz anı heyecanla bekliyorduk. Annem diğer kardeşlerimle ilgilenirken, ben ve kardeşim annemin karnında sabırsızlanırken dışardan bir ses duydum “Acil gelmelisiniz suni sancı gerek, doğumun üzerinden tam birbuçuk saat geçti kasılma ve sancı yok içerde iki bebeğimiz var gelin lütfen!) Ne demek istedi anlamadım ama bizden bahsettikleri belliydi. Biz annemin karnında beklemeye devam ederken aynı zamanda kardeşimle yarış halindeydik, ikimiz de en önce ben çıkacağım yarışındaydık. Hep o aynı telaşlı sesi duyuyordum “iki buçuk saat geçti lütfen gelin, saat şu an sabahın altı buçuğu biliyorum ama müdahale etmeniz gerekiyor, bebekler içerde ve kımıldıyorlar, sancı kasılma yok “O sırada bir sıcaklık hissettim annemin karnından biri bizim için telaşlanıyor ama neden? Onun sıcaklığına cevap için güçlü bir tekme attım. “Hey! Sen telaşlı kadın, telaş etme ben iyiyim” demek istedim. Hep bir yerleri arıyor dedikleri hep aynı kelime oluyordu. “Bu klinikte daha açmamış, bu da açmamış kendi hekimimiz sekiz buçuğa kadar bekleyin diyor, ne yapacağım? Dört saat gibi bir süre geçti, kızıma bir şey olmasın Allah’ım yardım et!“O ses sürekli ağlayarak başımızda dua okuyordu ve hala bir yerleri arıyordu. Bu arada kardeşim artık kıpırdamamaya başladı ona seslendim ama ses vermiyordu. Ben artık dünyaya gelmek istiyordum ama kardeşim önümde olduğu için bende yola devam edemiyordum. Ve yine o ses “birinin sinyalini kaybettim diğerin sinyali zayıf annenin durumu iyi ama korkarım artık sezaryen mecburi. Allah’ım ne olur açık bir klinik bulayım, anneye de bebeklere de bir şey olmasın. “Sinyal ne demekti bilmiyordum ama kardeşim hiç ses vermiyordu yoksa sinyal dediği şey o telaşlı kadının bize verdiği isim miydi? Sonradan öğrendim ki sinyal dediği şey o telaşlı kadının hayatta mıyız yoksa hayatta doğmadan veda etmişiz korkusuymuş. Sonunda bir klinik buldu o telaşlı kadın, veteriner doğum uzmanıymış. Bizden bahsettiğini duydum“ bir sinyal var bir sinyal yok, acil sezaryen dedi getirebilir miyim” dedi. Sonra “Allah’ım çok şükür kurtaracağım sizi annem kurtaracağım anneniz burada merak etmeyin” diyordu. Demek ki telaşlı kadının adı “Anne” idi. Yani benim iki annem vardı biri beni doğuran annem, biri de telaşlı annemdi. Yeniden daha kuvvetli bir tekme attım “merak etme telaşlı anne yorulsam da ben hayata tutunacağım” dedim. İşin açığı aslında iyi hissetmiyordum, yorulmaya başlamıştım güçlü tekmeler atamıyordum. Sonra bir dalga geldi hissettim ultrasonmuş ve bir başka kadın sesi “Evet haklısınız bir bebek içerde maalesef kaybetmişiz ama diğeri yaşıyor. Keşke hekiminiz hemen suni sancı yapsaydı belki o zaman sezaryene gerek kalmazdı. Biz hemen sezaryene alıyoruz. Çok geçmeden beni ve kardeşimi annemin karnından çıkardılar ama yarıştığım kardeşim hayata gözlerini açmadan bizlerle vedalaşmıştı. Ben, annem ve 3 kardeşim hayattaydık. Doğum uzmanı veteriner Gizem abla beni o telaşlı annenin avuçlarına bıraktı ve çok sağlıklı bir oğlunuz oldu deyince o telaşlı annem sevinçten ağlamaya başladı “Hoş geldin Mucize’m! Hayata hoş geldin!” deyip beni alnımdan öptü. O an içimdeki bütün korkularım gitti telaşlı annem çok muhteşem bir insandı. Doğum uzmanı Gizem abla da “Adı Mucize mi?” diye sordu telaşlı annemde “Evet o benim Mucize’m” dedi. Gizem abla da “Evet bizde doğum esnasında öyle dedik, bu yavrunun yaşaması ve hayata sıkı sıkı sarılması adı gibi Mucize” dedi.
Şimdi 6 aylık oldum ve çok sağlıklıyım. Telaşlı annem etrafımızda dört dönüyor, onun büyümeyen çocuklarıymışız. Hatta o kadar tatlıymışım ki, teyzeler beni çantalarına koyup götüreceklermiş. Vakit ayırıp beni dinlediğiniz için teşekkürler.
Krizlerde, kazalarda, doğumlarda müdahale esnasında en doğru ve zamanlı müdahaleler hayatta erken vedamızı engeller. Bazen saniyeler bile ciddi bir önem kazanır. Acil durumun zamanı yoktur. Sözün kısası kurtarılacak canlar için bir saat değil, bir dakika değil, bir saniye bile çok önemli. Hepsi için demiyorum ama bazı veteriner hekimleri bu canların önemi konuda hassasiyete davet ediyorum. Elbette her canlı doğar, yaşar ve ölür. Fakat Mucizeler de gerçekleşebilir, aynı hikâye de olduğu gibi.
Meral Hanım’a ve Mucize’ye teşekkürlerimle.
Sizlerde patilerinizle yaşadığınız anları paylaşmak isterseniz hikâyenizi ve köpeğinizin bir resmini bana mail atmanız yeterlidir.
Bol patili günlerde sevgiyle kalın, hoşçakalın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.