Neden Nefsimiz hakim değiliz Topraktan yapılan testiler düşük derecede pişirilir. Testi gözenekli kalır. İçindeki suyu, hafif hafif gözeneklerinden dışarı vererek terlerler. Terleme olayı, buharlaşma yoluyla ısı düzenlemesi yapar. Testinin yüzeyinden dışarı çıkan su, dışarıdaki sıcak havayla karşılaşınca buharlaşır. Buharlaşma sırasında, su tanecikleri testi yüzeyindeki ısıyı da alırlar ve testinin sıcaklığını düşürürler. İçindeki su ile testi arasındaki ısı alışverişinin azalmasından dolayı, dış ortamın testiyi ısıtması da engellenmiş olunur.

Bütün kâinat, canlı cansız mahlukat ve ruhun (canın) varlığı, Allah’ın varlığına en açık birer delil, yaratıcılığına lisanı hal ile birer şahittir. Allah Teâlâ'nın mahiyetini de elbette biz akıl ve beş duyuyla bilip idrak edemeyiz, İlâhî varlığının nasıl olduğunu düşünmekten menedilmiş durumdayız. Bütün varlıklar kısacası bizim ruhlarımız da Yüce yaratıcının varlığına, birliğine, büyüklük ve kudretine ait birer parlak, kesin delilden ibarettir. Ruh denince his, duyumla birlikte vicdan, bilgi, anlama, ilim, irade, konuşma ve gibi şuurla ilgili bütün olayların ve dolayısıyla bir manevî hayatın vasıtası olmasıdır.

Vicdan, irade, akıl erdirme, tefekkür etme ile Allah’ı n varlığını hisseder. Vücudun algıladığı hava, ışık, sıcaklık gibi maddi olaylar ile ruhun istekleri olan  iyilik, hayır etme, yardımseverlik, amel gibi davranışların insanı kamilliğe yükselteceğini bilir. Ruhunu bilen, Rabbini bilir. Her gün oluşan hava olayları, çeşitli musibetler, darlık, varlık, sıkıntı, fakirlik, zenginlik, mal, çocuk gibi her olay kuran ayetleri ışığında kulluğa ve cennete davettir. Ruh, Allah’u Teala’nın yarattığı ve bizlere çok az bir bilgi verilmiş olan latif bir mahluktur.

İnsanın, mesleği ne olursa olsun, sonsuzluğa giden yolda ilminde insanlığa faydalı olma, Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmalı. Öğrenilen ilim ise, Allah'ın ilmine göre, denizlere oranla bir damladan bile az olduğunu bilerek gururlanmamalı, verilen ilim Allah tarafından verilmiş olduğunu bilmeli, araf suresi 175-176 ayetindeki veli gibi yok da edebilir.

Safvet’üt Tefasir adlı eserde: Yüce kitabımızda: Hicr 29 ayetinde. Çamur halindeki Hz. Adem’e Allah-u Teala kendi ruhundan üflüyor.(Üflemek asla bir parça anlamına gelmez, yani üflenen ruhla Allah’ın bir parçası bize geçmez, ama nasıl ki dağlardan gelen rüzgarda tabiatın kokusu vardır, üflemede de o ulvi, yüce yaratıcının sıfatlarının izleri bizlerde vardır. O çamur ruh ile birleşince insan diriliyor. Ruh çıkınca (ölünce) insan yeniden çamur-toprak oluyor.

İnsanda topraktan yaratılan bedeni ve onun yaşamasını sağlayan ruhuna, kuran ve hadis ışığında bilgilerle donatılan aklına ihtiyacı vardır. Bedenin oluşmasında ve yaşamasında ilahi vahye uygun kazanç da helal dairede, yiyecek ve içeceklerle, bitkiler ile hayvanlar, bunlardan elde edilen ürünler, protein, karbonhidrat, yağ, amino asit, vitaminler  enerji kaynağı ile hücreler, et, kas, kemik, kan, organ ve bedeni oluşturur. Ruhun da, arkadaşının, anne ve babanın ahlaki durumlarından etkilenme ile şeytanın vesvesesi ve nefsin isteklerine karşı korunmasına doğru bilgilerle bilgilenmesine ihtiyaç vardır.

Ruhun faaliyetlerini pozitif bir bilim dalı parapsikoloji inceler, Beden durmadan bir şey ister. Acıkır, susar, üşür. görme, işitme, düşünme, Konuşma, olaylara bakış, kaş el bacak hareketleri, bakarak kaşık, çatalı eğme, bir eşyaya dokunup, hakkında doğru bilgi verme, bazı olayları önceden sezebilme, Peygamber mucizeleri ile evliya kerametleri denilen olaylar akılla ve bugünkü bilimle açıklanamaz. Mevlana Hazretleri diyor ki; Testinin içinde ne varsa, dışına o sızar. İnsanda, kibir, kin, ırkçılık, fitne fesad, cimrilik, gıybet, öfke, kötü alışkanlıklar, futbol, film, malayanilik, v.b. varsa dışarıya da o tür davranışlar sızar. Bir insanın içindeki hasletini daima dışına yansıtır. İnsan, haram yiyecekler ve kötülüklerle tanışmışsa kötü davranışlar gösterir.

İyi bilgilerle helal yiyecek ile beslenmişse, gösterilen hal ve hareketler davranışlar da insanı kamilliğe yüceltir ve diğer insanların takdiri ile sevgisine neden olur.

Selam ve duayla…