Garip bir ülkeyiz gerçekten garip. Düne kadar ülkesine her türlü kötülüğü yapan ve ülkesini karalayan adamlar bir anda milliyetçi oluyor, biranda vatansever oluyor bende bunu anlamış değilim.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Altınpark’ta gerçekleştirilen Kanaat Önderleri Toplantısı’na katıldı. Orada önemli açıklamalarda bulundu. Benim takıldığım Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Teknoloji devrimini artık yakalamak zorundayız” konusu oldu.

Gerçekten biz ülke olarak sanayi devrimini ne kadar yakaladık veya ne kadar ıska geçtik bilemiyorum. Çünkü teknoloji devrimi son birkaç yıldır yakalanmaya çalışılıyor ülkemizde ne yazık ki.

Hatta onu bile beğenmiyorlar ve ülkeleri için her türlü fesatlığı, hainliği ve alçaklığı yapıyor bazı kesimler Türkiye teknoloji hamlesini yapmasın ve her şeyi yurt dışından ithal etsin diye çırpınıyorlar.

Evet gençlerimizin hayalleri arasında yurt dışına gitmek var bunu kabul ediyorum. Bazılar istemeden gidiyor, bazıları mecburiyetten, bazıları da bu ülkeden gideyim de ne olursa olsun derdinde. Zaten böyle düşünenlerin bu ülkede yeri bile yok bana sorarsanız.

Sayın Kılıçdaroğlu, “Eskiden yalın kılıç vardı, önümüze geleni püskürtüyorduk. Şimdi elinde tüfek 500 metreden seni indiriyor. O zaman sanayi devrimini kaçırdıysanız, ayakta tutamazsınız bir devleti. Şimdi geldiğimiz süreç daha tehlikeli bir süreç; teknoloji devrimini artık yakalamak zorundayız” diyor. Yahu siz teknoloji devrimini yaptınız da elinizi kolunuzu bağlayan mı vardı diye sormazlar mı?

Evet bir ülkenin asli görevlerinden birisi de pırıl pırıl evlatlarını yurt dışına kaptırmak yerine ülkesinde tutmaktır. Özellikle teknolojinin baş döndüren bir hızla değiştiği dünyada yazılımcı ve içerik üretici gençlerin yurt dışına gitmelerinin önüne geçmek devletimizin görevi.

Devletimiz bu pırıl pırıl gençlerimize her türlü imkanı vermelidir, veriyor da zaten bu kadar imkan verilmemiş olsaydı dünyanın savaş düzenin değiştiren İHA’la, SİHA’lar yapıbilir miydi? Bunu kendilerine sorayım.

Kemal beye naçizane tavsiyem kazandıkları bütün belediyelerde bu gençlere imkan sunsunlar, desinler ki gelin size ne istiyorsanız verelim dışarıya gitmeyin bu kadar basit. Ama onlar bunu vermek yerine ecdadını yerin dibine sokmakla meşgul ancak.

Kılıçdaroğlu diyor ki, “Pırıl pırıl evlatlarımızın yurtdışına değil içeride üretmesi gerektiğine inanmak zorundayız. Onlara her türlü imkanı sağlamak zorundayız” ifadelerini kullanıyor. Ama destek vermek yerine köstek olmayın bu yeterle bence.

Zaman teknoloji ve bilgisayar devri orası kesin de sen bu gençler için ne yaptın onu söyle bizde sana inanalım. Onun için bu söyledikleriniz bana pek inandırıcı gelmedi kusura bakmayın…

Sağlıklı günler diliyorum…