Sorumluluk bilinci içinde ve imtihan için yaratılan bizler, başta Allâh c.c. olmak üzere, kendisine, ailesine, komşularına ve topluma yaratılanlara karşı sorumlulukları vardır. Topluma karşı sorumlulukların başında, Müslümanların birbirini sevmesi ve birbirlerinin haklarına saygı göstermesi gelmektedir.
Her akşam; günün içindeki hallerimizi sorgulayarak Rabbımızın rızanı kazanabilme sevdası şuuru içinde olmalıyız.
İslâmî inanç ve idraki ile yetişmiş tarihi süreçteki bizler seven ve sevilen, merhamet eden, herkesle; kendisiyle, ailesiyle, içinde yaşadığı toplumla, milletiyle ve bütün insanlıkla barışık yaşamı sergileyerek günümüze kadar hoş geçinerek gelmişizdir. Bizler, maddi ve manevi alanda iyilikte yardımlaşır, muhtaçlara yardım elini uzatır. Kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin ihtiyaçlarını karşılamak, yakınlarına ve topluma yük olmamak için çalışırız; harcarken ne israf eder, ne de cimrilik yaparız. Dinî sorumluluğa sahip olan kişi, Allâh c.c. ın hakkı olan kamu mallarını koruruz. Kazancımızda da haksız yollarla da mal mülk elde edinmemeye çalışmalıyız.
Her mutluluğun dünyada olamayacağı bilinci içinde; şükür ve kanaât ile donanmış erdemli insan olabilme ancak, sadece inananlara has bir vasıftır. Kişi bilir ki Yüce Allah c.c. İki cihan güneşi Sevgili Rasulûnü alemlere rahmet olsun diye göndermiştir. Erdemli olma ve insan olabilme şerefinin nasıl olması gerektiğini O’nun hayatıyla bize örneklendirmiştir.
1845 tarihi, Türk Emniyet Teşkilatı açısından önemli bir noktadır. Çünkü bu tarihe kadar zabıta olarak nitelenen teşkilat; Yeniçeri teşkilatının ortadan kaldırılmasından sonra, başkentte ve eyaletlerde zabıta hizmetleri eskisiyle kıyaslanmayacak derecede gelişmesine rağmen; bu hizmetler karışık ve ayrı ayrı kurumlara bağlı olarak yürütülmekteydi. Teşkilat ve yürütme alanındaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla ilk defa 10 Nisan 1845’te İstanbul’da ilk polis teşkilatı kurulmuş, görevleri de yine aynı tarihte yayımlanan Polis Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de bir yazı ile bildirilmiştir. POLİS köklerini geçmişe, dallarını ise parlak geleceğe uzatan çınarlar gibi her geçen gün toplum içerisinde haklı bir yer edinmiştir. Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber, teşkilatlaşması ve sahip olduğu modern donanımı, silahlarıyla yetişmiş insan gücü ve tescil edilmiş uluslararası başarıları ile 24 saat kesintisiz vatandaşına hizmet vermektedir.
Polis; Latince politika kelimesinden türemiştir. Polis kelimesi ıstılah! Olarak, kuruluşu bulunduğu yerde kamu düzen ve güvenliğini koruyan, yasaları adil ve eşit bir şekilde uygulanmasını sağlayan teşkilat, kolluk kuvveti ile zabıta, şehirde güvenliği sağlamakla yükümlü kişiler anlamında kullanılmıştır. Polis kelimesinin yerine emniyet deyiminin kullanıldığı da olur.

Polis görevi itibariyle; asayişi, amme, şahıs tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini koruyan, halkın ırz can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatine temin eden, yardım isteyenlere, yardıma muhtaç olan çocuk, kimsesiz ve acizlere muavenet eden, kanun ve nizamnamelerin kendisine verdiği vazifeleri yapan silahlı icra ve inzibat kuvvetidir. Genel olarak polis, bir ülkenin sükûn, güvenlik ve düzenini sağlamak ve korumakla görevlidir. Bunu yerine getirirken önceden belirlenmiş müeyyidelere uymakla yükümlü ve hükümet tarafından alınan ve yerine getirilmesi istenen kararların icrasını sağlamakla görevlidir.
Emniyet Teşkilatı; halkın can ve mal güvenliğini sağlamak amacı ile suç ve suç odaklarıyla kararlı bir mücadele içinde yasalara uygun görev yapan kurumlarımızdan birisidir.

Kalkınma ve modern toplum olmanın yolu bilim ve eğitimden geçmektedir. Kurulduğu günden itibaren büyük bir değişim İçerisine giren teşkilat bugün geldiği nokta takdirin üzerindedir. Güvenlik hizmetlerinin sunulmasında, dünya standartlarında demokratik ve kişisel özgürlüklerin yaşanması için tüm güç ve birikimimizle çalışmakta, teknolojik gelişmeleri yakından izlemekte, hizmet kalitesi ve standardımızı sürekli yenilemekte yükseltmektedir.
Emniyet Teşkilatımız; İnsan Hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden taviz vermeden, toplumun huzurunu, güvenliğini, kişilerin can ve mal emniyetini tehdit eden organize suç örgütleriyle dün olduğu gibi bugün de kararlı bir mücadele içinde olacaktır. Teşkilat, suç ve suç odakları ile girmiş olduğu çetin mücadelede, göstermiş olduğu üstün gayret ve istikrarlı çalışmasıyla milletimizin büyük takdirini kazanmıştır. Emniyet görevlilerimizin canla başla huzur ve güvenimizi sağlama çalışmalarına hepimizin yardımcı olması bir vatandaşlık görevidir.
Ne me lazımcılık, ihmalkarlık, aklı ve mideyi pisliklerle doldurma sonucu, çevresindeki olaylara ilgi duymayan, yapılması gereken görevlerini yapmayan, gününü boş ve faydasız işlerle harcayan çevresindeki olayları görmezden gelerek kendi hayatındaki yanlışları düzeltmek için çabalamayan, geçmişte yıkılan devletlerin, akıbetleri tarihte toplumsal bir çöküşe gittiği bilinmektedir.

Kurum ve kuruluşlar içinde bulunan takım insanlar; dünya tutkulu, menfaat odaklı, hırs ve servet peşinde makam düşkünü ve ben merkezci bir hayat tarzı olan kişiler, kötü huy ve davranışlarıyla, kaosa, hodbinliğe, felakete, anarşiye, intihara, cinayete, düzensiz ruh hastalıkları ile insanı barış toplumundan uzaklaştırmaya, ve cinnet hali oluşturmaya, huzurun bozulmasına neden olacağı bilinmelidir.
10 Nisan 2018 tarihinde 173’inci yılı. Kutlanacak olan Türk polisinin Bayramını tüm milletimiz, emniyet teşkilatımız ve POLEM kulübü olarak kutlar ve başarılarının devamını dileriz.