Eflatun Neimetzade

Eflatun Neimetzade

Rus ordusu’nun Garabağ topraklarında ne işi vardır?

Rus ordusu’nun Garabağ topraklarında ne işi vardır?

­Azerbaycan Devleti, tarihte ilk defa kendi topraklarını azad etmek gücünü dünyada göstermiş oldu. Öten yıllar dönemlerinde Azerbaycan ordusu kardeş Türkiye’nin seyleri ve bizzat yardımları-ciddi eğitimi sayesinde pekişmiş, deneyimleri dünya standartları düzeyine ulaşmıştır. Ve Bağımsız Azerbaycan Devleti, kendi Silahlı kuvvetleri sayesinde devlet sınırlarını koruma gücüne tam sahiptir. Buna göre kimsenin himayesine ihtiyacı bile yoktur.

Öten yazılarımın birinde  bu tarihi gerçekler hakkında kısa olsa da etraflı yazmışımdır. Tekrar etmek istemiyorum. Ve bu tarihi zaferimizin iki reşadetli, mağrur, yiğit Türk kahramanları vardır: Türkiye Cumhurbaşkanı, Sayın, Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev! Ve bu iki yüce kahramanların arzu ve isteklerini, olumlu niyetlerini gerçekleştiren şerefli, Kahraman Azerbaycan Ordusu vardır ki, onların olaganüstü şücaatlarını tüm dünya devletleri de görmüş oldular. Sadist ve gaddar düşman, Ermenistan Ordusunda ise - Suriye, Lübnan, Fransa ve başka devletlerden getirilen muzdlu askerler vuruşuyorlardı. Özellikle Amerika, Fransa ve Kanada’da yuvalanan Ermenilerin “Asala” terör teşkilatı külli miktarda para toplayarak yurt dışından muzdlu askerler kiraladılar ve her muzdlu askere 600 dolar maaş bağladılar. Öldürülen Ermeni askerler arasında böyle muzdlular da vardı ve onların isim ve pasaportları Az. TV’den tüm dünyaya canlı yayın yapılarak isim-isim gösterilmiştir.

ERMENİSTAN ORDUSU’NDA MUZDLU ASKERLER DE ÖLDÜRÜLDÜ…

Muzdlu askerlerle vuruşan Azerbaycan’ın Şerefli Ordusu aslinde dünya halklarının berhah insanlarını da topraklarımızdan yok etti ve zafere ulaşmıştır, ey, Makron Efendi.

Şimdi buradan Fransa Devlet Başkanı, Makron “efendi”ye tekrar-tekrar bir daha hatırlamak isterim: çünkü kendi topraklarında Azerbaycan’a karşı bu gün bile militanlar eğitiyordur. Devletimize ve halkımıza karşı gaddarca, varvarca acı dil uzatıyorsun, sen ey Ermeni kökenlı Makron efendi? Bir kere sen kim oluyorsun da Türkiye Cumhurbaşkanı, Türk Dünyasının mağrur ve reşadetli kahraman evladı-Sayın, Tayyip Erdoğan’a bile dil uzatıyorsun?  Senin Ermeni kökenli olduğun hakkında büyük araştırmalar yaptım ve basında Ermeni olduğunu ispatlamış biriyim! Şimdi aklını başına topla, Ermeni Makron “efendi”, otur ve iyice düşün! Benim Cumhurbaşkanımın arkasında yer kıtasının tüm köşelerinde yaşayan ve sayıları bir milyara ulaşan, Müslüman kanı taşıyan Müslümanlar ve Yüce Türk Dünyası duruyordur! Bunu düşünüyor musun, sen ey, Ermeni-Makron­ efendi?

Sen ise Fransa topraklarında terörist “Asala” militanlarını eğiten bir ülkenin ikiyüzlü oyuncak Başkanısın. Ayrıca, bir de kalkıp haince Rusya ve Ermenistan Başkanları ile Garabağ konusunu konuşuyorsun? Bir kere sen kim oluyorsun da, bağımsız Azerbaycan Devletini kirli insanlarla konuşuyorsun?

MAKRON, AZERBAYCAN’IN DAHİLİ İŞLERİNE KARIŞIYOR

Fransa, Luanda ve Elcazair’de kütlevi SOYKIRIM yapan ülke olarak tarihe geçmiştir. Sen, soykırım yapan, tıpkı Ermenistan gibi hain, Müslüman Devletin Başkanısın. Müslüman düşmanısın, aklını başına topla ve otur yerinde. Unutma ha, yukarıda söyledim ki, Erdoğan’ın tek bir çağrısına bir milyara yakın Müslümanlar sokaklara dökülecektir. Sen aynı zamanda soykırım yapmış, ülkende terörist besleyen bir devletin kukla Başkanısın. Bir Azerbaycan Türkü olarak size sesleniyorum:

-Neden Marsel’de yaşayan 500 bin Ermenilere Bağımsızlık vermiyorsun? Ey,  Macron, size sesleniyorum: Marsel’de beş yüz bin Ermeni yaşıyor, duydun mu? Onlar Fransız vatandaşı olsalar bile Ermeniler ve çoğunluktalar. Paris’ten hortumunu Azerbaycan’ın ezeli topraklarına uzatıyor, Azerbaycan’ın iç işlerine karışıyorsunuz? Git de, Marsel’de meskunlaşan yarım milyon Ermenilere Bağımsızlık ver ki, zavallı Ermenilerin içleri rahat olsun.

UNUTMAYIN, Türk dünyası bir bütündür ve Sayın, Tayyip Erdoğan’ın ve Sayın, İlham Aliyev’in arkasında düğümlenmiştir. Bunu iyi idrak etmenizi isterim. ŞEREFLİ ORDUMUZ TOPRAKLARIMIZI AZAD ETMİŞTİR. Azerbaycan’ın kahraman, şerefli Ordusu mertçe, namusu ve şerefiyle ezeli topraklarını azad etmeye kalktı ve bunu layakatla, kahramanca başara bilmişmıştır.

Fransa da dahil uyduruk Minsk Grubu, otuz yıl zaman diliminde bir santim ileriye hareket etmemiştir. Minsk Grubu toplantılarında topraklarımızla ilgili tek kelime bile etmediniz. Daima sustunuz...,sustunuz...,sustunuz... AZERBAYCAN’IN KAHRAMAN ORDUSU, BMT almış olduğu dört kararı tekbaşına, 44 günde tamamlamıştır.

Baş Kumandan, Sayın, İlham Aliyev’e helal olsun ki, şanlı Ordumuza kahramanca başkanlık etti, sıçak nefesini askerlerimizin üzerinden bir an olsun ayırmadı. Askerlerimizin manevi ruhunun yükselişini azemetle sağladı, vatan topraklarımızın katil, kelleş düşmanın esaretinden kurtarmaya sey gösterdi ve buna nail olmuştur. Fakat, terörist, vandal ve hain düşman işgal altında tuttukları şehir ve kasabalarda, köy ve İlçelerde bütün evleri varvarca dağıtmışlar, yerle yeksan etmişler... Macron efendi, ekranlardan gördünüz ve izlediniz muhakkah. Aç akrabaları olan zavallı-Ermeni vandalları 3 milyon 200 bin iribaş hayvanı Ermenistan’a götürmüşler.

Fransa basınında bir makale basılmıştır, o yazıda Ermeniler Kelbecer’den taşınıyorlar ve yaşadıkları evleri, ormanları nasıl yaktıkları yazılıyor. Dünya basını televizyonlarda da Ermenilerin bu vandal, hain, terörist davranışlarını dünyaya tanıtıyor. Evlerin pencereleri, kapıları, banyodaki glazötler, musluklar bile çikarılıyor: ağaçlar kesiliyor, tahta, odun ve evlerdeki halılar, kovalar, yataklar da arabalara yüklenmiş ve taşınmıştır. Yabancı muhabirler çektikleri videoları dünya TV’de bu gün de yayıyorlar, böylece Ermenilerin vahşi, vandal, hırsız ve garetçi olduklarına dünya şahit oluyor. Macron efendi, siz de izlemişsinizdir bu rezaleti... AZERBAYCAN’IN Şerefli Ordusu savaşı zaferle bitirdi, fakat azat olunmuş şehir ve kasabalardaki evlerin dağıtıldığı, yok edildiğini ekranda görüyoruz. Sanki II. Dünya Harbinde yerden tümüyle silinen Belorusya kentlerini, şehirlerini görmekteyiz. Garabağ’da haince, gaddarca, vahşice, varvarca şehir ve koyler tümüyle yok edilmiştir... Macron efendi buna ne diyorsunuz? Susuyorsunuz galiba. Bunu yapanlar aynı kan kardeşlerinizdir. Babalarınızın Ermeni olduğu da basında yazılıyor. İşte bu nedenle teşviştesiniz, buna göre de Ermeni kardeşlerinizi savunuyor ve irkınızın arkasında saklanıyorsunuz. Siz, Ermeni vandallarını eleştirmiyorsunuz, onlara Marsel’de kocaman kamp yaratmışsınız ve bu kamplarda PKK militanlarını eğitiyor ve destekliyorsunuz. İşte bu sebepten de Ermeni kardeşlerinizi sımsıkı destekliyor, her türlü silahlarla temin ediyorsunuz.  Ermenilerin Garabağ topraklarındaki Müslüman evlerini nasıl tarı-mar ettiklerini, evlerin kapı ve pencerelerini çıkardarak Ermenistan’a taşıdıklarına baktınız elbette... O evler Fransa’ya ait olsaydı ne yapardınız aceba? Bunu merak ediyorum.

ŞUŞA KENTİNİN SİHİRLİ, EFSANEVİ KURTULUŞU...

Sadece Şuşa şehrini yok etmeye fırsat bulamadılar ve hiç ne yapamadılar. Çünkü Azerbaycan’ın kahraman, yiğit askerleri, özel Kuvvetleri, yüksek Dağlara, Şuşa’nın elçatmaz duvarlarına tırmanarak, gizlice Şuşa kentine girdiler… Beklemedikleri karşıdurmada sadece bıçaklar ve tapançalarla düşmanın bel kemiğini kırıp yok ettik.

Tunellerde, yeraltında saklanan Ermenistan’ın kaçak Başbakanı, Paşinyan, ekranda üzüntüyle açıklama yaptı: “Şuşa’da 300 askerimiz öldürüldü...”Aslinde 600-den fazla düşman askeri öldürülmüşdür, gerçekleri saklayamazsınız, siz ey, Paşinyan? Böylece Garabağ’ın kalbi sayılan, tarihi Şuşa’yı katil düşmanın vandalizminden kurtara bildik. Vandalizm ve gaddarlık -Ermenilerin karakterinden, doğasından kaynaklanır. Çünkü nasist Hitler’in sağ eli ve fikir kardeşi, gaddar ve hünhar düşman, General Nije’ye Yerevan’da yüce heykel koyulmuştur. Bütün Okul ve Universitelerinde, Hitlerin yakını olan Generali kendi Milli kahramanı ilan ediyor, onun nasist fikir ve düşünceleri ufkunda yeni Ermeni kuşak neslini vandal ve katil ruhunda eğitiyorlar... Genelde Türk düşmanlığı ruhunu minicik yavrularına kreşlerde ve ilk Okullarda aşılıyorlar... Ermenistan Ordusu savaş sonucunda diz çöktü, beli kırıldı ve teslim oldu...

Şimdi Rus Lideri Putin’e soruyorum: Rus Ordusu neden Garabağ’da yerleşiyor? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Rusya topraklartında Azerbaycan Ordu grubu var mıdır? Yoktur. Öyle ise neden Rus Ordusu hala da Garabağ’da yerleşiyor? Çünkü - Azerbaycan ile Ermenistan arasında hüsumeti yaratıyor: bu minvalle Ordusunu da orada tutmaya kalkıyor. Çünkü Ermenilere arka çıkıyor ve Ermeniler Kocalı’da yeni-yeni binalar inşa ettiriyor ve Rus Ordusu da onlara yardım ve destek veriyordur.

Ey, siz Ruslar, çekilin ve gidin topraklarımızdan, Hocalı’dan el çekin, yok olun, toz olun topraklarımızdan. Sovyetler dağıldı ve Azerbaycan Bağımsız dünya Devletidir. Çekilin topraklarımızdan... Devamlı kin, hüsumet ve karşıdurma yaratıyorsunuz... Artık bıktık sizden...

İKİ MİLLİ KAHRAMANLARA HEYKELLER YÜCELMELİDİR!

ZAFER savaşının iki yenilmez, müdrik, mağrur kahramanları vardır: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Sayın, Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev! İki kardeşlerdir, iki Türk Komutanlar sayesinde ezeli topraklarımız hain düşmanın zalim pencesinden kurtuldu ve zafere ulaştık. Her iki kahramana layık iki kocaman heykel yüceltmeliyiz. Nerede dersiniz? Şuşa kentinde! Sayın, Tayyip Erdoğan’a ve Sayın, İlham Aliyev’e öyle heykeller yüceltmeliyiz ki, Ağrı Dağı gibi Ermenistan topraklarından gözükmelidir - bu iki heykeller! Bu iki kocaman heykeller - düşmanlarımıza göz dağı vermeli, Türkün tarih boyunca zaferlerini hatırlatmalıdır. “Bizim hiç bir devletin topraklarında gözümüz yoktur” (İlham Aliyev). Fakat dede-baba topraklarımızı otuz yıl tarı-mar edip, istismar ederek, bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi Ermenistan’a taşıdıktan sonra: “Garabağ Ermenistan”dır, diyenlerin dersini vermeye, diz çöktürmeye, azemetli Azerbaycan’ın Şanlı Ordusu gereken dersi yeniden vermeye daima hazırdır. Bunu hiç zaman unutmasınlar!

DÜNYA da bilmelidir ki, Garabağ Azerbaycandır! Yaşasın azemetli, şanlı Azerbaycan Ordusu! Baş Komutanımız, Milli Kahramanımız Sayın, İlham Aliyev, daima yücelsin! Size yücelmek çok yakışıyor, Sayın, Baş Kumandan!

Şimdi tüm Azerbaycan aydınlarının tek bir arzu ve istekleri vardır: hain ve gaddar, vandal Ermenileri savunan Rus Ordusu - doğma topraklarımızdan çekilsinler ve yok olsunlar. Bizleri rahat bıraksınlar. O bir avuç Ermeni vandalları da Garabağ topraklarımızdan yok olup gitsinler. Onlara Azerbaycan pasaportları kesinlikle verilmesin diyorum. Çünkü Ermeniler-Azerbaycan halkının ezeli düşmanlarıdırlar. Bunu bir zamanlar Gence katliyamında ve daha sonra Hocalı Soykırımında da gördük… Yılandan bizlere dost olamaz, çünkü yılan-yılandır. “Gozbeli (Kamburu)-mezar düzeltir…” (Azerbaycan Atasözü). 1918 yılından günümüze dek Ermenistan’a petrol verdik, Gaz verdik. Komşudur, diye tek kuruş bile almadık… Ama onlar Garabağ’da katliyam ve Hocalı’da Soykırım yaptılar… Ermeniler nankör ve hainler, ayrıca Türk düşmanılar nokta.

Onları savunanlar ise Garabağ topraklarımızı işgal eden Rus Ordusu’dur. Buradan isyan ederek diyorum ki, Ruslar ezeli dede-baba topraklarımızdan çekilmeliler, gitmeliler, bu kadar. O zaman rahat ola biliriz nokta!

Devamı vardır

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eflatun Neimetzade Arşivi