Seviyor muyuz?
Sevgi, insanın başka bir canlıya ve yaratıcısına duyduğu en yüce duygudur. Dünyada var oluş sebebimiz, hayatın olmazsa olmazıdır. İnsanlar ve yaratılmış tüm canlı varlıklar; şefkat-sevgi duyma ihtiyacı içerisinde yaratılmışlardır. Her canlı, hayatlarını, faydalanma, bağımlılık ve karşılıklı diyalog sevgi üzerinde soyut, somut bir anlayış olarak ortaya koyarlar. Sevgiyi veren sevgiliyi, bilmedikten sonra sevginin ne anlamı olur. Canı verenin, sevgisini yürekten hissedebilmektir. Sevgi yapılan ulvi davranışlarla bir gönlü kazanabilmektir.
İnsanın en çok sevdiği, kutsal saydığı değerleri sevmelidir ki yaşamın anlamı olsun. Sevginin yaşanmadığı yerde insan huzursuzdur, bulunduğu yerde ise özgür, cana yakın ve mutludur. İnsanlar da merhamet duygularının en üst seviyede olması, paylaşma ve yardımlaşma gibi erdemlerin açığa çıkmasını sağlayan güçtür.
Allah c.c. insanlar arasında bağlanmayı sevgiden daha güçlü bir duygu yaratmamıştır. Cinlerin, insanların sultanları; arıların, karıncaların, termitlerin kraliçeleri, vardır. Krallar, kraliçeler belli bir yöntemlerle seçilirler. Gönüllerimizde taht kuran biri varsa o da sevgiyle olur. Dil-dudak, göz-kulak, eller, baş, akıl, gibi uzuvlar onun araçlarıdır. Sevginin sarayı gönül onun sayesinde değerli olmuştur. Sevgiyle kaleler ülkeler, kan dökülmeden fethedilmiştir. Askerleri, sultanlarına karşı yürekten bağlılığı ilke edinmişlerdir.
Bir gün Efendimiz s.a.v. Hz. Ali’ye sorar; "Ya Ali Allah'ı seviyor musun?" "Evet, Ya Resûlallah." Peki beni seviyor musun? Evet, Ya Resûlallah."Peki eşini seviyor musun?" "Evet, Ya Resûlallah." "Peki çocuklarını?" "Evet, Ya Resûlallah." "Peki bunların hepsini bir kalbte nasıl yapıyorsun?" Hz. Fatıma r.a. düşünceli olduğunu fark ederek sorar, "Nedir bu halin Ya Ali? Eğer bu düşünceliğin dünyevi kaygılardan dolayı ise sana yakışmaz bırak gitsin. Yok, bu halin Rahmani kaygılardan dolayı ise anlat birlikte çözüm bulmaya çalışalım" der. Hz. Ali, Efendimiz s.a.v.'le geçen konuşmayı birebir Hz. Fatma'ya anlatır. Hz. Fatıma r.a. durumu öğrenince tebessüm eder. Hz. Ali'ye der ki; "Ya Ali, babama git ve de ki; Kişi Allah'ı aklıyla ve ruhuyla sever, Peygamberimizi kalbiyle sever, Eşini nefsiyle sever, Çocuklarını şefkatiyle sever." Hz. Ali r.a. aldığı bu cevap karşısında memnun olur ve Efendimiz s.a.v.'in yanına gelir. Hz. Fatıma’dan öğrendiklerini Efendimiz s.a.v.'e anlatır. Efendimiz cevabını alınca tebessüm eder. Ve der ki; "Ya Ali bu bana getirdiğin gül, nübüvvet ağacından koparılmıştır." Yani Peygamber Efendimiz s.a.v kendi kızı Fatıma'dan geldiğini anlar.
Allah yolunda ve yalnız Allah için birbirini sevenler tepesinde yetmiş bin oda bulunan, kırmızı yakuttan yapılmış kuleler üzerinde bulunurlar. Bunlar cennet ehline doğru yöneldiklerinde onların güzellikleri, cennet ehlini, güneşin dünya ehlini aydınlattığı gibi aydınlatır. Cennetlikler onlara: "Bize doğru dönün de, Allah yolunda birbirini sevenlere bir bakalım..." derler. Onlar cennet halkına yöneldiği zaman, güneşin, dünyayı aydınlattığı gibi onların güzelliği de cennet ahalisini öylece aydınlatır. Üzerlerinde yeşil ipekten yapılmış elbiseler vardır. Alınlarında da "İşte bunlar Allah yolunda ve Allah için birbirlerini sevenlerdir yazılıdır." (el-Camiu's-Sağîr.)
Sevgiyle aşk, aynı şeydir. Sevgi, gönlün zevk aldığı şeye meyletmesi demektir. Hep beraber olmayı istemek, beraber olmaktan zevk, lezzet duymaya sevgi denir. Sevginin kuvvetli olmasına da, aşk denir. Sevgi, hiçbir karşılık beklemeden sevgiliye tâbi olmak, Ona itaat etmek, Onun her işini güzel, her eziyetini, her iyilikten daha tatlı görmek ve Onun dostlarını dost, düşmanlarını düşman bilmektir. Allah için olan sevgi değerlidir, Allah için olmayanda hayır yoktur. Günümüzde, yanlış olarak, nefsin şehvani, hayvani arzularına, geçici hevese, aşk deniyor. Bu çok yanlıştır. Eğer nefsin şehvani arzusuna heves denirse, heves çok kötüdür, rezalettir. Sevgi fazilettir. Heves uyutmaz. Sevgi unutmaz. Heves, akıl mantık hislerini alt üst eder. Sevgi akılla hedefe gider. Heveste tuzaklar var. Sevgide her şey aşikâr. Heves, gafilce işlere girişir. Sevgi yüksek menzillere erişir. Heves, sık sevgili değiştirir. Sevgi, ayırmaz birleştirir. Heves, iffeti giderir. Sevgi, iffet içinde erir. Heves, uyuşturur, gizli buluşturur. Sevgi, şehveti yatıştırır. Heves, güveni sarsar ve kandırır. Sevgi itimat kazandırır. Heves, çiçek koklar, doyar, başka arar. Sevgi, çiçeği sular, büyütür, adam yapar. Heves, geçer yalan olur, seni sokar yılan olur. Sevgi gerçek olur, seni arar bulur, tehlikeden korur. Heves kısa sürer. Sevgi ömür boyu gider. Heves aldatır, bunaltır. Sevgi aldatmaz, doğruluktan ayrılmaz Heves kıskanır. Sevgi güvenir. Heves parçalar. Sevgi birleştirir. Heves kuduz açlara benzer. Sevgi şifalı ilaçlara benzer. Heves ikiyüzlüdür, riyakârdır. Sevgi ihlâstır, güneş gibi parlar, ısıtır. Heves ezip geçer, yeni av seçer. Sevgi onu muhafaza eder, onunla gider. Heves kısa yatırım der. Sevginin hedefi sonsuza gider. Heves geçicidir, seçicidir. Sevgi kalıcıdır, gönül alıcıdır. Heves, sultanı köle eder. Aşk, köleyi sultan eder. Hazret-i Züleyha, önce hevesi, sonra sevgisi uğruna, Hazret-i Yusuf için malını, mülkünü, güzelliğini, hatta bütün servetini feda etti. Yusuf’u gördüm diyene altın verdi. Yusuf aleyhisselamla evlendiği zaman yanına gitmedi. (Allahü teâlânın sevgisi bana yeter!) dedi. Gerçek aşka kavuştuğu anlaşıldı. Sevginin kuvvetli olanına aşk denir. Allahü teâlâ da Peygamberimizi çok seviyor, yani ona âşık olmuştur. Hadis-i kudside buyuruluyor ki: Ey Resulüm, İbrahim peygamberi halil (dost), seni ise habib (sevilen, maşuk) edindim. Bu aşk ne işe benzer? Parlak güneşe benzer, Aşkı olmayan gönül, Kayaya, benzer.
İnsan imanın iç dünyasında oluşturduğu genişlik ve zenginlikle karşılaştığı hemen herkesi kucaklar, onlara sevgi sunar ve şefkatle bağrına basar; Allah’a yakın olmanın bütün güzelliklerini herkese gösterir ve elinden geldiğince onların ruhlarına duyurmaya çalışır; diğer yandan da, Hak’la karşılaşacağı günün hülyalarıyla yer yer sevinir, kendinden geçer, zaman zaman da derin bir mehâbet hissiyle ürperir ve böyle bir müthiş buluşma heyecanıyla ürpermeler yaşamaya başlar. Görmez çevresindeki kin, nefret, duymaz haset ve iftira fırtınalarının ruhuna çarpıp yok olduğunu. Bu olumsuzlukların hâsıl edeceği stresleri, hafakanları. Zira o artık öyle bir huzurdadır ki, durduğu o güzel yer itibarıyla silinir gider.
Sevgi bir fedakarlık olup, hiç bir karşılık beklemeden başkasına kendinde bulunan bu güzelliği anlatabilmektir. Güce hakim olanlar, zenginler de, yönetenler, ailede olan her bir birey sevgiye muhtaçtır. Kaba kuvvetle yaptırımlarla, parasal güçle, mevki ve makamla insanlara sevgi verilemez. Markalı hediyelerle de israfla başkalarının huzurlu evlerin kavgasına neden olabilecek, tüketim çılgınlığına sebep olmadan, ifade edebilmektir. Bir güne değil bir yıla sığdırabilmedir. Sevgi doğru bilgilerle gönülden gelen, sözcüklerin, bakışların ve duygusal yaklaşımın kalplerin birbirine yumuşamasıdır. Sevgiyle bakınca bir başka görünür, başka bir anlam kazanır gökyüzü, deniz, çiçek, kuşlar, insanlar, v.b. her şey alabildiğince anlamlı yaşama sevinci olur. Seven insan sevgiyi kaybedeceğim mi diye de sevdiğini kırmak, üzmek istemez. Sevgi insanların ruhunda bulunan değerli ve insan olmasını sağlayan bir duydur. Bu duyguyu her zaman ideale yakın bir şekilde kullanamamakta ve gerektiği gibi ifade edememekteyiz. Gerçek sevgi merhamet, şefkat, fedakarlık gibi davranışlarla, uygulamalarla kendini gösterir; aksi takdirde kuru bir sözden ibaret kalır.
Gerçek mutluluk, ebedi olmayan maddi değerlerle değil, ebedi olan canlı varlıklara, özellikle insan ruhlarına duyulan sevgiyle ve mutluluğu ve güzelliği yakalamak istiyorsanız kalbinize sevgi tohumları ile yoğurmalısınız. Ekilen tohumlar yeşerip serpilince dünyanın bütün sorunlarının çözüldüğünü, çocukların ölmediğini, dünyamıza kardeşliğin egemen olduğunu, sevdikçe sevileceğinizi, sevdikçe sevginizin büyüdüğünü göreceksiniz. Nasıl ki “bir mum diğer mumları tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmezse” siz de severek, sevginizi vererek, paylaşarak bir şeylerinizi kaybetmezsiniz. Sevgi cimrisi olmayalım. Sevelim, sevilelim, Dünya kimseye kalmaz. Sevgililer gününüzde mutluluklar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.