Bilgehan Altaş: Dedikoduyu bırakın hizmete odaklanın
AK Parti Kırşehir Merkez İlçe Başkanı Bilgehan Altaş, CHP Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nu seslenerek, “Kırşehirliler size 5 yıllık yetki verdi artık dedikoduyu bırakın işe koyulun” dedi.
AK Parti Kırşehir Merkez İlçe Başkanı Bilgehan Altaş, CHP Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nu seslenerek, “Kırşehirliler size 5 yıllık yetki verdi artık dedikoduyu bırakın işe koyulun” dedi.
AK Parti Kırşehir Merkez İlçe Başkanı Bilgehan Altaş, düzenlediği basın toplantısında CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın Kırşehir’de bir yerel televizyon kanalına verdiği demeç sonrası bir basın açıklamasa düzenleyerek cevap verdi.
Başkan Bilgehan Altaş toplantısının açılışında basın mensuplarını ve davetlileri selamladıktan sonra şunları söyledi, “Biliyorsunuz Merkez İlçe Başkanı olarak görevlendirilmemizden bu yana nerede ise 2 yıl oldu. Elimizden geldiğince çalıştık. Sizlerle tek tek olsa da zaman zaman bir araya geldik samimi sohbetler ettik. Zaman zaman bültenler ile fikirlerimizi paylaştık, sizler de sağ olun yayınladınız. Ancak hiç basın toplantısı yapmadık. Bu ve zamanlama bir araya gelince davetimizden bu yana sağolsun hiç telefonumuz susmadı. Aslında uzun süredir düşünüyorduk ancak muhataplarına cevap hakkını bırakmak gerektiğini düşündüğümüz için konuşmadık. Fakat beyanlar artık davamıza, düşüncemize de zarar vermeye başlayınca bazı konular ve konuşmalar hakkındaki düşüncelerimizi paylaşmanın zamanının geldiğini düşündük.
Değerli hemşehrilerim, Kıymetli Basın Mensupları, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili, Sayın Yıldırım Kaya, “Önceki gün ilimiz de özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin bir takım bizce mesnetsiz, tutarsız ve üzücü açıklamalarda bulunmuştur. Ben ilk olarak bu açıklamaların bazılarının kamuoyu önünde daha iyi anlaşılması için altını çizeceğim, bir kısmına da itiraz kaydımı koyacağım.
Basın Mensubu arkadaşımızın Kırşehir 31 Mart 2019 Mahalli İdare seçimlerini hatırlatarak, Özellikle aday belirleme sürecini de kastederek emeğinin büyük olduğunu beyan edip seçimde alınan başarıyı değerlendirmesini talep ediyor. Sayın Kaya, bunun Kırşehir Halkının başarısı olduğunu beyan ediyor ardından, bu sadece CHP’nin başarısı şeklinde değerlendirilmemesi gerektiğini ifade ederek resmi ortakları Millet İttifakı partilerini saydıktan sonra Millet İttifakının içerisinde olmayan “Halkın Demokrasi Partisi’nin katkısı bu seçimlerin kazanılmasında önemli faktörlerden biridir” şeklindeki bir ifade de bulunmaktadır.
Bizce bir Genel Başkan Yardımcısı o partiyi temsil eder ve söyledikleri de o partiyi bağlar, Türkiye Genelinde HDP ile ittifakı kabul etmeyen Cumhuriyet Halk Partisi, Sayın Genel Başkan Yardımcısı açıklamaları ile suçüstü yakalanmış ve gayrı resmi ittifakını tescillenmiştir. HDP’nin terör ile irtibatını da kabul etmeyen, HDP’nin gayrı resmi seçim ortakları olmasının da etkisi ile Diyarbakır' da azılı terör örgütünün elinden yavrularını kurtarmak için eylem yapan annelerin toplumsal tepki oluşturmasını hazmedemeyen Sayın Kaya’nın cumartesi anneleri güzellemelerini hayretler içerisinde izledik.
Geçtiğimiz Temmuz ayının ilk günlerinde TBMM de HDP Grup başkan Vekili Fatma Kurtulan’ın İyi parti sıralarını kastederek “Size söylüyorum: Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ye içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz. Siz şunu bileceksiniz: En köşede oturuyorsunuz. Bakın, aritmetiğe bakın. Zar zor şu kapıdan içeri girdiniz, en köşede oturuyorsunuz, kapının eşiğinde oturuyorsunuz” sözlerinin arkasındaki gerçek Sayın Kaya’nın beyanları ile tescillenmiştir. Kendilerini Milliyetçi, ülkücü olarak addeden siyasi ortakları bu açıklamaları nasıl içlerine sindirebilmişlerdir. O da onların cevaplaması gereken sorudur.
Diyarbakır anneleri ile ilgili konuya biraz daha değinmek istiyorum, Çünkü Sayın Kaya’nın bir cümlesi çok doğrudur. “Terörün bitirilmesinde, o çocuk ya da daha doğru deyimle terör suçuna sürüklenmiş çocuklarının bulunması ve getirilmesi konusunda muhatap tektir ve bu muhatap “DEVLET”tir. Ancak dün akşam itibarı ile 41’e ulaşan anaların biri terör örgütlerine diğeri ise devlete cumhuriyet savcılarına iki mesajı vardır. Bunu göz ardı edip itibarsızlaştırmanın ve ayrımcılık yapılıyor demenin izahı yoktur.
Orada Oturma eylemi yapan Analar Terör örgütüne, “Artık sizden korkmuyorum. Sizle bir ana olarak ta mücadele edeceğim. Çocuklarımı artık tehditle de olsa alamayacaksınız” derken kamuoyu ve cumhuriyet savcılarına da ve tabiî ki Sayın Yıldırım Kaya ve onun gibi düşünenlere de “HDP ile PKK arasında irtibat mı arıyorsunuz. İşte size irtibat. Bu parti görünümlü örgüt, bu organizasyonla çocuğumu kaçırdı, kandırdı dağa götürüp kullanıyor işte size irtibat, iltisak, işte size delil” diyor. HDP’nin sadece PKK’nın siyasi uzantısı değil bir fiil eleman tedarikçisi olduğunu haykırıyor. Suçüstü yapıyor. Anlarsan.
HDP’li belediye başkanlarının, Milletvekillerinin sırtlarını yasladıkları yerleri alenen belirtmelerine rağmen;
* Makam araçlarında alçak terör örgütünün mensuplarını
* Terör örgütü silahlarını, örgüt elemanlarını taşırken HDP ile PKK’nın bir bağlantısının olmadığını belirtmenin anlamı nedir?
Sayın Kaya, CHP’nin 27 yıl kesintisiz iktidarını unutarak 17 yıllık iktidarı erimek ve çürümekle itham etmektedir. Ve 31 Mart seçimleriyle CHP de bir değişikliğin olduğunu artık halkın içerisinde olduklarını belirtirken aldıkları oyu belediye başkanı oyu olarak alıyor. Sayın KAYA sizin Kırşehir’deki oyunuz, İl Genel Meclisi üyeliğinde almış bulunduğunuz %27,64’tür.
Kendi ifadeleri ile halkın nabzını anlamaları ve siyaseti halkla birlikte omuz omuza yapmayı 10 yılda öğrenenler, Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık olarak 6 ay geçmesine rağmen hala Müdür atamaları ile uğraşmaya devam eden Kırşehir Belediyesi, anlaşılan o ki vatandaşın sorunlarını anlaması ve bu sorunlara çözüm üretmesi bir hayli zaman alacağa benziyor.
Sayın Ekicioğlu’nun seçildiği günden bu yana tutarsız açıklamaları ile ayda 1 ulusal medyadayız. Bu tutarsız açıklamalara muhatabının cevap vermesini isterdik. Ancak yapılan açıklamalar artık bizim dava diye kabul ettiğimiz düşüncelerimize zarar verecek iftira ya da algılarla partimize zarar vermeye başlamıştır. Bunun için Medyatik belediye başkanımıza bizim de sizin aracılığınızla sormak istediğimiz bir kaç husus var.
Sayın Kaya ve Sayın belediye başkanı Ekicioğlu sürekli bin bankamatik memurundan bahsediyorlar. Önce 300’dü sonra 145 e indi şimdi de daha da indi sayı.
Sayın Ekicioğlu bahsetmiş olduğun bankamatik memurları kim? Bunların isimlerini kamuoyu ile neden paylaşmıyorsun? Bunlar hakkında ne işlem yaptın? Akıbetleri ne oldu? İşten attın mı? Aldıkları maaş ve ödemeler için geri ödeme prosedürü başladı mı? Avukat olarak herhalde Kırşehir’de yeterli kapasitede bulamadığını düşündüğün için Ankara’dan getirdiğin meslektaşıma sor. Kamu zararının tahsili için gerekli çalışmayı yapmazsan sende suçlu olursun. Yoksa Hırsızı açıklamaktan neden çekiniyorsun.
* Belediye meclisinde yapmış bulunduğunuz ilk toplantı da hiç te gerek yokken makam aracını bırakacağınızı belirttiğiniz. Kanunen mümkün olmadığı halde kendi aracınızı kullanacağınızı, masraflarını belediyeden alacağınızı belirttiniz. Yetki isteyeceğinizi belirttiniz. Ben de size şimdi basın önünde soruyorum: Sayın Ekicioğlu, mülkiyeti jeotermele ait ama sizin algı ile kiralanmış araç olarak gösterdiğiniz makam aracı hala siz ya da personeliniz tarafından kullanılıyor mu? Yoksa iade mi ettiniz. Siz bıraktınız onlar mı devam ediyor. Peki o zaman niye bu kadar laf ettiniz?
* Yine bir belediye meclis toplantısında yemişler, yemişler parasını ödememişler diye başladığınız konuşma ile çıktınız kamu oyunun önüne daha sonra sustunuz. Bu konuda tahsil ettiğiniz para var mı? İddialarınızı savcılığa taşıdınız mı? Her Fırsatta Kırşehir Belediyesi’nin borcundan bahseden Sayın Selahattin Ekicioğlu amacınız ülke gündeminde popüler olmak mı? Varsa usulsüz bir harcama savcılık ve mahkemeye başvuru konusunda sizi engelleyen kişiler ya da başka şeyler mi var? Yoksa artık bizler borcu duymaktan usandık. Nasıl borç olmayacağını siz bize 6 ayda öğrettiniz.
Değerli Basın mensubu arkadaşlarım;
Başka kişilere de atfedilse de Maarif Nazırlarından Emrullah Efendi’nin “Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim’ diye bir sözünü hatırlarsınız. Belediyemiz artık bu prensiple çalışıyor. Arabalar zarar mı ediyor, hizmetten vazgeç bir kısmını seferden çek, şoförleri çıkart bir kaçını da başka belediyelere gönder olay tamam.
Pazar yerindeki asansörde kaza mı oldu, tedbir de asansörü kapat bir daha da yaptırma, insanlar sıkıntı mı çekiyor önemli değil tasarruf.
Mahalle konaklarının kapısına benzin çok gidiyor diye kilit vur. Kreş yapacağım bahanesini ortaya at. Kapat kurtul.
Çarşı Camii yanında tuvaletlerde su, kağıt ve peçete çok mu gidiyor. Abdesthanenin kapısına arızalı diye yazdır işlem tamam…
Tuvalet kısmını geç oğlum sen çalıştır diye birine ver o da kapıya Tuvalet 25 kuruş diye yazsın ver kurtul… Sayın Ekicioğlu, ihaleye fesat karıştırma suçu nedir. Belediye hizmet tesislerinin tahsisi nasıl yapılır bir sor istersen…
Yakında Kent Parkı da suyunu değiştiremiyorum bahanesiyle sen de kumla dolduracaksın diye korkuyorum.
Öyle değil mi “Şu işletmeler ve hizmetler olmasaydı, sen bu belediyeyi ne güzel idare ederdin”
Şimdi de başka bir soru;
Belediyede yakın çalışma arkadaşlarınızın içerisinde güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmadığı halde yanınızda çalıştırmaya devam ettiğiniz hatta güvenlik soruşturma aşamasını devre dışı bırakarak belediye şirketine aldığınız personeliniz var mı? Varsa kim?
Sayın Ekicioğlu; Seçimden sonra kaç yakın akrabanızı işe aldınız, kamuoyuna ve seçmenlerinize bunların liyakatları konusunda bilgi verecek misiniz? Personel müdürlüğü görevine çok yakın bir akrabanızı getireceğiniz doğru mu?
Eminim bu konularda belediye meclisinde mi olur başka yerde mi bir cevap verirsiniz. Hemşehrilerimiz 5 yıl boyunca Kırşehir Belediyesi’nin yönetimini size verdi. Lütfen artık gündelik dedikodu siyasetini bırakıp memlekete hizmet etmekle uğraşın. Bu memleket hepimizin. Basit park bahçe hizmetlerini yerine getiremez duruma gelen, 6 ayda bir metre asfalt atamayan, su patlakları günlerce tamir edilmeyen, zaruri hizmetleri aksayan bir belediyecilik anlayışı ne kadar sürdürülebilir hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.