Can Atalay kararı: AYM kararı bizi değil Meclis’i bağlar

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararının ardından Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay Milletvekili düşürülen Can Atalay’ın tahliye talebine ilişkin kararını verdi.

SORUMLULUK MECLİS'İN'

Mahkeme, sorumluluğun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) ait olduğunu belirterek, "karar verilmesine yer olmadığına" hükmetti.

AYM KARARINI TANIMAMIŞ VE TAHLİYE TALEBİNİ REDDETMİŞTİ

Can Atalay, Gezi davasından aldığı ceza nedeniyle tutuklu bulunurken, 2023 genel seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçilmiş ancak tahliye edilmemişti. Atalay ve avukatları, bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne taşımış ve AYM’den hak ihlali kararı çıkmıştı. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi davasında verilen hükümleri onaylayarak, AYM kararını tanımamış ve tahliye talebini reddetmişti.

Gazete Duvar'dan Can Bursalı'nın haberine göre; Atalay’ın avukatları, ikinci bir hak ihlali başvurusunda bulunmuş ve AYM bu talebi de kabul etmişti. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu kararı da tanımayarak, milletvekilliğinin düşürülmesi için TBMM’ye yazı göndermişti. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından okunan kararla, 30 Ocak 2024 tarihinde Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.

İTİRAZLAR VE HUKUKİ ÇIKMAZ

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve bazı milletvekilleri, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine itiraz ederek, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. AYM, Şubat ayında karar vermesine yer olmadığını duyurmuş, ancak kararın gerekçesini açıklamamıştı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Atalay’ın tahliye başvurusuna ilişkin verdiği kararında, AYM kararının TBMM’ye yönelik olduğunu belirtti. Mahkeme, daha önceki benzer taleplerin de değerlendirildiğini ve kararın yasaya uygun olduğunu ifade etti.

HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR

Can Atalay’ın avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararına itiraz etti. Ancak mahkeme, itirazı da reddetti. Atalay’ın avukatları, hukuki mücadelenin devam edeceğini belirterek, AYM’ye ve diğer yargı mercilerine başvurularını sürdüreceklerini ifade ettiler.