Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yoğun diplomasi trafiği yürütüyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Rutte ve heyetini Ankara’da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Rutte’yi Ocak ayında göreve başlanan hükümetle birlikte 4. Kez başbakanlık sorumluluğu üstelendiği için tebrik ediyorum. Kendilerine başarılar diliyorum. Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimiz çeşitli yönlerini değerlendirdik. Türkiye-AB ilişkileri ve küresel mesellerde fikir teatisinde bulunduk" dedi.
“Ukrayna’daki krizin başından bu yana net tutum takındık"
Perşembe günü Brüksel’de NATO Olağanüstü liderler zirvesinde Rutte ile bir araya geleceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak Ukrayna’daki krizin başından bu yana net tutum takındık. Her vesile ile sağduyu be diyalog çağrısı yaptık. Tansiyonun düşürülmesi ve diplomasiye alan açılması konusuna dikkat çektik. Ukrayna’daki insani dram devam ediyor binlerce sivil hayatını kaybetti. 3 milyonu aşkın insan komşu ülkelere sığındı. Bu gidişata bir an evvel son verilmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Zelenskiy ve Putin ile temaslarımızı sürdürüyorum" açıklamasında bulundu.
"Diplomasiyi tek çıkış yolu gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Rusya ve Ukrayna temaslarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ateşkes ve kalıcı barışa giden yolda elimizden gelen desteği sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurguladık. Şartların zorluğunu farkındayız ancak diplomasiyi tek çıkış yolu gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
"Hollanda 27 buçuk milyar dolarla Türkiye’nin en çok doğrudan yatırım yapan ülke konumundadır"
NATO müttefiki olan Hollanda ile ilişkileri ve bölgesel konulardaki diyaloğu daha da geliştirmek hususunda ortak iradeye sahip olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene yüzde 30’a yakın artışla 11 milyar dolara ulaştı. Bu şekilde 2016 yılında belirlediğimiz 10 milyar dolar hedefini aşmış olduk ilk etapta 15 milyar dolar ardından 20 milyar dolar hedefini birlikte ortaya koyduk. Mevcut istatistikler yakaladığımız ivmenin devam edeceğini gösteriyor. Hollanda 27 buçuk milyar dolarla Türkiye’nin en çok doğrudan yatırım yapan ülke konumundadır. Hollanda'daki Türkiye kaynaklı yatırımlarda 16 milyar dolar seviyesindedir. Türk müteşebbisler Hollanda’da kurdukları 23 bine yakın şirket vasıtasıyla 6 milyar dolara ulaşan yatırımlarıyla 80 bin kişiye istihdam sağladılar" dedi.
“Yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm de ortak gündemimizde önceliklidir”
Hollanda ile tüm alanlarda işbirliği imkanlarının artırılması konusunda başbakanla hemfikir olduklarını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
“Yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm de ortak gündemimizde önceliklidir. İlişkilerimizde önemli bir köprüyü insani bir boyut oluşturuyor. Hollanda’daki Türk topluluğunun kültürel kimliğini muhafaza ederek hayatın her alanına katılım sağlamasına da büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz yıl 650 bine Hollandalı dostumuzu Türkiye’de misafir ettik. Hollanda’nın seyahat listesinde Türkiye’nin yeşil kategoriye alınmasıyla yeniden salgın öncesi rakamlara ulaşacağımıza hatta aşacağımıza inanıyorum."
Son küresel gelişmelerin Türkiye’nin AB üyesi olmasının katma değerini yeniden ve tereddütte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AB’nin kısır çıkar hesaplarına teslim olmadan artık üyelik müzakere fasıllarını açmasını gümrük birliğinin güncellenmesi müzakerelerine sürate başlamasını bekliyoruz. Bugünkü görüşmelerimizin ülkelerimiz ve dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
“Türkiye ile çok taraflı düzeyde de birlikte çalışıyoruz”
Mark Rutte ise konuşmasına Türkçe ‘merhaba’ diyerek başladı. Rutte, Türkiye ve Hollanda’nın 400 yılı aşkın bir geçmişi olduğuna dikkat çekerek, "Bir geçmişi olan önemli bir ikili ilişkilerimiz var dahası kilit ekonomik ortaklarız. Bugünkü odağımız sadece ikili, ekonomik ilişkiler değil dünyada olanlara da odaklandık. Türkiye ile çok taraflı düzeyde de birlikte çalışıyoruz. NATO zirvesini de sabırsızlıkla bekliyoruz. Türkiye, ittifak için çok önemli siyasi ve askeri bir öneme haizdir aynı zamanda AB için de önemli bir ortaktır. Ukrayna’daki durumu da uzun uzadıya görüştük. İkimiz de Rusya’nın işgalini kınıyoruz. Bu bölgesel barış ve istikrara ağır bir darbedir bu. Komşusunu işgal ederek Putin, Ukrayna egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmiştir" dedi.
"Türkiye sorumluluğunu üstleniyor ötesine de geçiyor"
Türkiye'nin dünya haritasındaki konumu dolayısıyla Rusya Ukrayna krizinde önemli bir konumda olduğunu kaydeden Rutte şunları söyledi:
"Türkiye burada kilit bir rol oynuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu rolü üstelenmesinden büyük bir memnuniyet duyuyorum. Diplomatik çabalarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye aynı zamanda boğazdan gemilerin geçişi konusunda Montrö sözleşmesi hükümlülüklerini yerine getirmiştir. Bu rol sebebiyle te tebrik ve teşekkür etmek istiyorum. Türkiye sorumluluğunu üstleniyor ötesine de geçiyor. Suriye krizinde Türkiye yüksek sayıda mülteci kabul etti. NATO zirvesinde gerçekleşecek görüşmeleri sabırsızlıkla bekliyoruz bu görüşmemiz kuvvetli ilişkilerimizi daha da derinleştirdi."
"Türkiye’nin coğrafi konumu sebebi ile özel bir durumu var"
Rutte bir soru üzerine, “Türkiye yapacağı her şeyi zaten yapıyor. Kritik bir rol oynuyor. Hem Putin hem Zelenksiy ile teması olan ender ülkelerden Türkiye Rusya’nın saldırganlığını alenen kınadı. İki ülke ile açık hattı olan nadir ülkelerden bu sebeple Türkiye’yi bu yolda desteklediğimizi ifade etmek isterim. Hem Ukrayna hem Rusya ile müzakereleri sürdürüyorlar. Ukrayna’dan gelen son emareler gerçekten korkunç bombardıman, misket bombaları ve bunların masumlara yöneltilmesi devam ediyor. Rusya’ya yaptırımlarla baskı uygulamaya devam edeceğiz. Ukrayna’ya kendini savunması için silah tedariki ile devam edeceğiz. İnsani ve ilaç yardımı yapmaya da devam edeceğiz Ukrayna için. NATO’nun asker göndermesi bizi Rusya ile açıkça bir itilafa sokacaktır bu mümkün değildir. NATO üyeleri arasında Rusya’ya yaptırımlar konuşuyor. Türkiye Rusya’ya yaptırım uygulamamış bir ülkedir. Türkiye BM yaptırımlarını uyguluyor. Türkiye’nin coğrafi konumu sebebi ile özel bir durumu var. Türkiye’nin tüm yaptırımları uygulamasını arzularız ama tabii ki Türkiye'nin şuanda diplomatik rolünü oynamasından son derece memnunuz" ifadelerini kullandı.
"NATO ülkesi isek NATO ile berabersek dayanışmamızı tam manasıyla ortaya koymamız lazım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi alanında uygulanan ambargolara yönelik ise, zirvede bu konuların tekrar gündemde olacağını belirterek, “Bunları görüşeceğim NATO ülkesi üyelerine tekrar açacağız. NATO ülkesi isek NATO ile berabersek dayanışmamızı tam manasıyla ortaya koymamız lazım. Savunma sanayine yönelik atılacak adımlarda NATO ülkeleri olarak dayanışma içinde olmamız lazım. Dünya hiç savunma sanayi ürününü tek başına yapmıyor. Desteklerle bunları bütünleştirip savunma sanayinde adımlarını atıyor. Rusya Ukrayna savaşında bunu gördük. Bundan sonra nerelerde neyi göreceğiz kim bilir. Libya’da Azerbaycan’da bunları gördük. Temennimiz odur ki barışın egemen olduğu dünyayı hep beraber kuralım. NATO’da bunda en büyük rolü alan bir oluşum olsun" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Odesa Körfezi’nde sürüklenen mayınlara ilişkin soru üzerine, “Bu şu anda görüşülüyor ama bununla ilgili olarak birinci derecede Milli Savunma Bakanlığımız her türlü tedbiri almakta. Bunların gereği neyse yapılacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.