Erdoğan: Kapıları açarız dediğimizde tutuşuyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 105. dönem Kaymakamlık Kursu kura töreninde önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan: Kapıları açarız dediğimizde tutuşuyorlar
Yayınlanma:
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 105. dönem Kaymakamlık Kursu kura töreninde önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 105. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde konuştu.

"İlçe sınırları içindeki tüm işler ve işlemlerden sorumlu olan kaymakamlarımız çalışmalarında ne kadar başarılı olursa, devletimiz de o kadar güç kazanır. Bizim için başarılı kaymakam, ismi uzun yıllar hayırla yad edilendir. İsmi unutulan kaymakam kendini sigaya çekmelidir. Şahsımı ilçelerde en iyi şekilde temsil edeceğinizden şüphe duymuyorum.

Kaymakam bekar veya evli, kamyonetin yanına oturmalı, erzak mı koyacak ne koyacak, ev ev dolaşmalı. Kapıyı çalmalı veya içeriden gelen sese kulak vermeli. Kim geldi denildiğinde kaymakam denilmeli. Kaymakam kolileri veya kömürü, odunu oraya indirivermeli. Bununla siz Cumhurbaşkanınızın gören gözü, duyan kulağı, konuşan dili olmalısınız. Bunu yapacağınıza inanıyorum. Özlük hakkı çalışması da tamamlanmak üzeredir.

Şimdi uluslararası bir mücadelenin içindeyiz. Yedi düvel adeta saldırıyor. Biz de ayakta durmaya devam edeceğiz. Kolay değil. 911 km sınır. Bu bağıran, çağıranların burada sınırı var mı? Niye bunlar buralarla ilgileniyor, dert başka. Biz 911 km sınırı olan Türkiye olarak taciz ediliyorsak, sessiz kalamayız, gereken neyse yapmaya mecburuz. Her kazanımımızın gerisinde çok büyük emek, fedakarlık var. Malazgirt'ten girip Viyana önlerine kadar giden ecdadımız vakarlı duruşundan taviz vermemiştir. 2. Dünya Savaşı'nda 50 milyon kişinin ölümüne sebep olanların bize karşı duruşunu acı bir tebessümle karşılıyoruz. Ruanda'da 1,5 milyon, Cezayir'de bir o kadar insanı öldüreceksin sonra bize insanlık dersi vermeye kalkacaksınız. Önce aynaya bakın. Kadife eldivenimizin içindeki demir yumruğumuzu göstermekten geri kalmayacağız. 

Biz Suriye kriz başladığı günden beri, masumlara kucak açarken, diğer taraftan sınırlarımızın güvenliğini sağlama çabası içinde olduk. 2015 yılında Antalya'da yapılan G20 Zirvesi'nde tüm liderlere güvenli bölge dahil somut tekliflerde bulunduk. Ülkeme yönelik milyonlarca insan iltica ediyor. Biz bunu nereye kadar kaldıracağız? Hadi siz elinizi taşın altına sokun dedik, hepsi lafta kaldı. Dün AP, uçuşa yasak bölge teklifi yapıyor. Biz, rejimin ve diğer güçlerin bombardımanı için gündeme getirmiştik, kimse dönüp bakmamıştı. Şimdi Türkiye terör örgütleriyle mücadele ederken birden bu konular akla geliyor. 

Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygımızı her fırsatta tekrarladık. Bizim gözümü yok. Bizim Suriye'de de Türkiye'de de Kürt kardeşlerimizle herhangi bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz terör örgütlerinin ta kendisiyledir. Biz Kürt kardeşlerimiz için hep birlikte adım attık. Afrin'i teröristlerden temizlediğimiz günden beri, Fırat'ın doğusunda terör oluşumuna izin vermeyeceğimizi belki yüzlerce defa anlattık. Devasa ülkelerin liderleri teröristleri yanına alıyorlar, masaya oturtuyorlar. Bu ne menem iştir? Teröristi yanınıza aldığınızda terörle mücadele olur mu? Bunlara prim veriyorsunuz, bunları şımartıyorsunuz, azdırıyorsunuz. Şu ana kadar kontrolümüze geçen alan 4 bin 200 kilometrekareye ulaştı. 20 sivil vatandaşımız yaşamını yitirdi, 184 vatandaşımız yaralandı. Suriye'de 7 askerimiz ile SMO'dan 96 kardeşimiz şehit oldu. 

Suriye Milli Ordusu benim Mehmedimi yalnız bırakmayanlar. Bunlar ne siyasetin dilini bilirler ne arazinin. Sadece konuşurlar. Teröristlerin kayıpları 795'u buldu. Uluslararası alanda verilen tepkiler ile ülkemizin kimi kesimlerin tutumları ileride ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur. İşin bu kısmına şimdilik girmiyorum. Muhataplarımız nihayet sesimize kulak verdiler. ABD heyetiyle oturup, konuştuk. Sonuçta harekatımıza 120 saatlik ara verilmesi halinde teröristlerin bölgeden çıkartılacağı sözü aldık. Bunu da 13 maddelik mutabakat metniyle kamuoyuna duyurduk. Salı günü akşamı sürenin bitiminde Amerika tarafı bize tüm teröristlerin harekat bölgesinden çıktığının garantisini yazılı olarak verdi. Şimdi askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu karış karış harekat alanını tarıyor. Şayet bu arada karşımıza teröristler çıkarsa onları tepelemek de en doğal hakkımızdır. Çünkü bu yazılı kayıda girmiştir.

Böylece Barış Pınarı Harekatı'nı başarıyla tamamladık. Harekat alanımızın doğusundaki Kamışlı ile batısındaki Aynel Arab bölgesi Rusların kontrolüne bırakıldı. Bizim amacımız sınırlarımız boyunca terör örgütünden arındırılmış bölge oluşturmak olduğu için yeni değerlendirmeler yaptık. Salı günü Rusya lideri ile yaptığımız Putin'le, harekat alanımızın dışındaki sınır bölgeleriyle ilgili mutabakata vardık. 10 maddelik mutabakatı da kamuoyuyla paylaştık, ulusal, uluslararası. Buna göre terör örgütü mensupları dün 12.00'de başlamak üzere 150 saat içinde sınırlarımızın 30 kilometre dışına çıkarılarak buralardan uzaklaştırılacaktır. İlk 10 kilometresi Kamışlı şehir merkezi hariç Türkiye ve Rusya ortak devriyesi olacak. Terör örgütü tüm unsurlarıyla uzaklaştırılabilirse bu mutabakatta başarıyla sonuçlandırılmış olur. Şayet terör örgütü taciz etmeyi sürdürürse biz kendi planımızı buralarda geçirmeye devam edeceğiz.

Türkiye'nin tavrı hala aynıdır. Sınırlarımız boyunca terörist örgütün ülkemizi tehdit alan bi alanı kurmasına izin vermeyeceğiz. Böyle bir durum Suriye'nin toprak bütünlüğü ilkesine de aykırıdır. Güvenli hale getirilen bölgelere ülkemizden 1 ila 2 milyon mültecinin geri dönüşümünü sağlayacağız. Asıl çözümün Suriye'deki tüm kesimlerin katılımıyla oluşturulacak yeni anayasanın teşkilinden ve özgür seçimlerle şekillenecek yeni yönetimin işbaşına gelmesinden geçtiğini biliyoruz. Cenevre'deki buluşma çok büyük önem arzetmektedir.

Herkesin bu sürecin başarısı için gayret göstermesi şarttır. Yeni anayasa çalışmaları ve yeni yönetimin belirlenmesi süreci Suriye konusunda niyetlerin ortaya konacağı bir test olacaktır. Türkiye olarak bizim samimiyetimizi ve gayretimizi kimse inkar edemez. Süreci sabote etmeye kalkacak herkesi dünya kamuoyuna ifşa edeceğimizi bilinmesini istiyoruz. Bu işin en büyük yükünü taşıyan, en büyük bedeli ödeyen biziz. Amerika ve Rusya ile vardığımız mutabakatların amacına ulaşması PKK, YPG ve DEAŞ'ın Suriye topraklarındaki varlığın tamamen sona erdirilmesine bağlıdır. İster Amerika, ister Rusya ister rejim isterse başka güç olsun. Terör örgütlerinden herhangi birimini isim, bayrak değiştirerek yeniden karşımıza dikmeye kalkarlarsa kendi bildiğimiz yoldan devam etmekten asla çekinmeyiz. Bu yolda ödeyeceğimiz bedelin büyüklüğünü, küçüklüğünü asla hesap etmeyiz.

Uluslararası toplumun bunca vakitte iki terör örgütünün anlaşmalı şekilde kurguladığı bir şantajı haline gelmesi malesef çok acıdır. Koca devletlerin bu trajik oyunu sahiplenmeye kalkmaları çok daha acıdır. Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı bu şantaj ve tiyatro sahnesini yıkmış, hakikatleri ortaya çıkarmıştır. Biz Suriyeli kardeşlerimizin önemli bölümünü ülkelerine geri dönüş imkanı sağlamakla kalmadık, aynı zamanda diğer ülkelerin terör örgütü cenderesinden kurtulma şansını verdik. Suriye'deki kaotik durum uzunca süredir asıl hesapları gizlemenin örtüsü olarak kullanılıyordu. Avrupalı ve Amerikalı politikacılardan rejime kadar pekçok kesim kendi başarısızlıklarını terör örgütünü perde yaparak gözlerden saklama yoluna gidiyorlardı. Bu teröristlere ev sahipliği yapan ABD Senatosu'ndaki kongrede insanları görüyoruz. Ne zamandır bu teröristlerle dost oldunuz? Ama bunun bedelini öyle zaman gelir ki, canınız yanar o zaman görürsünüz.

Artık bu oyun bitti. Gelin yeni bir iklim oluşturalım. Türkiye'yi karşısına, terör örgütlerini yanına alıp, çıkacak bu işi kârla sonuçlandırabilecek kimse yoktur. Buradan tüm dünyayı demokrasi, hukuk, insan hakları için PKK/YPG'yi en az DEAŞ kadar görmeye, tavır almaya davet ediyorum. Bunu başardığımız gün sadece krizi çözmekle kalmaz aynı zamanda dünyanın geleceğiyle ilgili çok büyük bir kazanım elde etmiş oluruz.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.