Selami Genel: Başarmaya Mahkumuz

DP’nin yeni Ankara İl Başkanı Selami Genel

Ankara İl Başkanı seçilen Selami Genel, partilerinin hak ettiği yere geleceğine inandığını dile getirerek, “1984 yılından beri bu davanın içinde bir nefer olarak hizmet etmekteyim. Bu zorlu görevin üstesinden dava arkadaşlarımızla birlikte geleceğiz. Zor bir göreve sahibiz ve başarmaya mahkumuz” dedi.

Demokrat Parti Ankara Olağan İl Kongresi büyük bir katılım ve coşku ile Ankara Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçime katılan 154 delegenin tamamının oyunu alan daha önce atama ile Ankara İl Başkanlığı görevini yürüten Selami Genel bu kez asaleten Ankara İl Başkanı seçildi.

BAŞARMAYA MAHKUMUZ

Ankara İl Başkanı seçilen Selami Genel, partilerinin hak ettiği yere geleceğine inandığını dile getirdi. Görevinin zor olduğunu belirten Genel, "1984 yılından beri bu davanın içinde bir nefer olarak hizmet etmekteyim. Bu zorlu görevin üstesinden dava arkadaşlarımızla birlikte geleceğiz. Zor bir göreve sahibiz ve başarmaya mahkumuz. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumu hep birlikte ibretle görüyor ve yaşıyoruz. Bir tarafta 16 yıldır ülkeyi tek başına yöneten bir parti, diğer tarafta da millete umut ve güven vermeye çalışan, alternatif olmaya çalışan bizler varız. Millet, çaresizlik içerisinde bir kurtarıcı beklemektedir. Derdine çare, yarasına merhem olacak bir parti, bir lider aramaktadır. Milletin aradığı parti Demokrat Parti’dir. Milletin aradığı lider de Genel Başkanımız Gültekin Uysal’dır. Taban partimizi iktidarda görmek istiyor. Genel Başkanımızın önderliğinde partimiz hak ettiği yere gelecektir. Hepimizin omuzlarında büyük bir yük var. Vakit adeta akıyor, takvimler seçimlere 40 gün gibi bir süre kaldığını gösteriyor. Biran önce seçim stratejimizi belirleyerek alanlara ineceğiz. Ulaşılmadık yer kalmayana dek çalışacağız” dedi.

DEMOKRATLARA HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK İHTİYAÇ VAR

Türkiye’nin çok kritik bir evreden geçtiğine işaret eden Genel, “Ülkemizin bölünmenin eşiğinde durduğu yadsınamaz bir gerçek. Cumhuriyet tartışılıyor. Kutsallar ve semboller üzerinde oyunlar oynanıyor. Türk insanı bugün beraber olmazsa ne zaman olacak? Yarın çok geç olabilir. Kimsenin geri kalma ve sorumluktan kaçma lüksü bulunmuyor. Sorumluluktan kaçanlar bilsinler ki büyük bir vebal altındadır. Şimdi kıyam zamanıdır. 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak Mahalli seçimler öncesi Demokrat Partili vatan evlatlarına hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Hepimizin yolu açık olsun” şeklinde konuştu.

UYSAL: TÜRKİYE SİSTEMATİK BİR ÇÖKÜŞLE KARŞI KARŞIYA

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal partisinin genel merkezinde düzenlenen Ankara İl Başkanlığı Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada iktidarın mevcut politikalarını eleştirdi. 16 Nisan Referandumu ile başlayan ve Türkiye’yi adeta tarihi geriye akıtırcasına sistematik bir çöküş ile karşı karşıya bırakın bir sürecin son evresine gelindiğini ifade eden Uysal, “31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin arifesindeyiz. Seçim gündemin de ötesine taşan vatandaşlarımızın, esnaflarımızın, çiftçilerimizin, gençlerimizin, kadınlarımızın velhasıl Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın her geçen gün biraz daha umutsuzluk içerisine gark olduğunu görüyoruz. Böyle bir zamanda çözüm üretecek mekanizmanın da Türk siyaset kurumlarının olduğunu biliyoruz. Üzülerek ifade ediyorum. Bugün sadece yozlaşan hakim iktidar anlayışı ve siyasal partisi değildir. ‘Mış gibi yaparak’ bugün yaşananları meşrulaştırıcı bir vazife gören, Meclisteki parti gruplarından başlayarak siyasi partilerle birlikte, meslek örgütlerinden Türkiye’nin esnaflarının, sanayicilerinin, çiftçilerinin örgütlü en üst yapılarının da bu süreçte çöküş yaşadığına hep beraber şahidiz. Milletimiz bugün kara talihini değiştirecek, kendi ruhundan fışkırmış bir kadroyu, bir siyaseti memleketle buluşturacak bir iradeyi beklemektedir. Demokratlar olarak dünden bugüne kavgamız her daim bu olmuştur. Bugün de aynı çizgi içerisinde zamanın ruhunu iyi kavrayan, milletimizin dertlerine derman olacak, bu büyük ülkeyi Anadolu dışında da bizlerden umut bekleyen tüm coğrafyalara bir bayrak, bir ses olacak seviyelere getirmek mecburiyetindeyiz. Mazlumların ahını hisseden yegane millet her zaman Türk milleti olmuştur. Türkiye, kendi coğrafyasında önce kendi insanının huzur, güven ve refah içerisinde yaşatmak zorundadır” dedi.

“KORKU SİYASETİ HAKİM”

Türkiye’nin içerisinde nefes alınamaz bir hale getirildiğini öne süren Uysal, Türkiye’nin korku siyaseti üzerinden dizayn edildiğini söyledi. Uysal, “Türkiye korkular üzerinden siyaset yapmaya, korkular üzerinden kendi varlıklarını kaçınılmaz bir şekilde var etmeye yeminli bir kadronun elinde rehin alınmıştır. Siyasette en büyük mücadelemiz, 'Konuşan Türkiye' diyerek çıktığımız güzergahta yeniden demokrasiyle memleketimizi buluşturmak mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE HER ALANDA KÜME DÜŞMÜŞTÜR”

Uysal, Türkiye'nin sistematik bir çöküş ile karşı karşıya kaldığını öne sürerek, “Bugün Türkiye her manada; demokraside, hukuk devleti prensibinde küme düşmüştür. Ekonomisi her geçen gün mevzi kaybetmektedir. Ekonomide son zamanlarda yaşananlar özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın bütçesini alıp götürmüştür. Türkiye enflasyon canavarı ile karşı karşıya kalmıştır. Keyfi bir yönetim ve rejim kurma anlayışının Türkiye’yi getirdiği yer ve mahkum ettiği siyaset maalesef burasıdır” diyerek konuştu.

“İNSANIMIZIN İRADESİ FELÇ EDİLMİŞTİR”

Türkiye’nin popülizme mahkum edilerek, insanların her cepheden kuşatıldığını kaydeden Uysal, “Bilinçli politikalarla vatandaşlarımız yoksulluğa mahkum edilmiştir. Küresel kapitalizmin enstrümanlarından yararlanılarak insanlarımız borçlu hale getirilmiş, hür iradesinin önünde yapısal engel konarak insanımızın iradesi felç edilmiştir. Uygulanan politikalarla bir yanda kendi vatandaşını çalışmamaya teşvik eden, öbür tarafta da istihdam yaratacak, yatırım yapacak müteşebbislere uygulanan vergi politikalarıyla Türkiye’de yatırım yapılmaması ve istihdam yaratılmaması adına caydırıcı bir vazife, vergiler yoluyla hayata geçirilmiştir. Türkiye’nin yeniden tarihi yürüyüşüne devam edebilmesi için doğru bir siyasi akılla yeniden teşhis edilme mecburiyeti vardır” dedi.

Türkiye’de uygulanan vergi politikalarını da eleştiren Uysal, “2002 yılında 602 Dolar vergi veren her bir vatandaşımız, 2018 başında 1945 Dolar vergi verir hale gelmiştir. Yarının da kaynaklarını bugünden tükettiğimiz için orta ve uzun vadede ülkemizi ileriye taşıyacak politik bir çerçeveden yoksunuz. Bir kişinin şahsında tüm kuvvetleri toplama gayretinin neticesinde en ücra köşedeki meseleleri ve Türkiye’nin yapısal problemlerini O bir kişinin gündemine sokmadığımız müddetçe maalesef çözüm bulamadığını görüyoruz. Bu gerçekler ortadayken TBMM’de milletimizin gerçek günlerimin konuşulmadığını biliyoruz. TBMM’nin fonksiyonsuz hale getirebilmek adına özel bir çaba ortaya konulmaktadır” diye konuştu.

“DEMOKRATLARIN TERCİHİ NETTİR”

Uysal, “Türkiye’yi pembe tablolarla, pembe hayallerle krizden krize kaostan kaosa sürükleyecek, çıkmaz sokakta bir kör döğüşüne mahkum edecek bu sürece dur demek mecburiyetindeyiz. Hukuktan, eşit rekabet koşullarından yoksun bugünlere rağmen zor günleri yırtarak gelmiş bu büyük Cumhuriyeti kurmuş ecdadımızın ortaya koyduğu iradenin öncülüğünde bizlerde bu mücadeleyi aşkın bir ruh içerisinde vermek zorundayız. Türkiye böyle bir dönemde önündeki tercihi ıskaladığı takdirde ya üst üste küme düşmeye devam edecek ya da tarihsel yürüyüşü içerisinde refah içerisinde yaşayacaktır. Biz, Türkiye’nin çıkmaz sokaklara sürüklenmesine göz yummayacağız. Kıyama kalkarcasına bu gidişe itiraz edeceğiz. Demokratların önündeki tercih nettir. Kendi değerlerimizi, kendi ideallerimizi yarınlara taşımak adına verdiğimiz bu mücadeleyi eninde sonunda taçlandıracağız. İktidara destek verenler arasında da memnuniyetsizliğin arttığı ortadadır. Korkular üzerinden Türkiye’yi bu siyasete mahkum etmek isteyenlere, popülizmle Türkiye’yi mahvetmek isteyenlere karşı yeniden milletimizi ortak bir paydada demokrasinin, hukukun işlediği, herkesin nimetlerini de külfetlerini de paylaştığı, hukukundan emin olduğu bir Türkiye hayalimizi gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Yerel seçimlerde milletimizin kendilerine mahkum olduğunu zannedenlere, kapılı kapılar ardında ittifak kurduk diyerek milletin tercihlerini sınırlandırmaya çalışanlara karşı alternatifi kendi uhdemizden çıkarmak durumundayız” dedi.

“İKTİDAR KAŞIKLA VERDİĞİNİ KEPÇE İLE ALACAK”

Bulundukları her kürsüde millet adına hakikati haykıracaklarının altınız çizen Uysal, “Demokratlar bir partinin kazandıranı diğer partinin kaybettireni değildir. Bizler kendi müstakil irademizle davamızı yürütmekteyiz. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Türkiye’nin çok katmanlı bir sorunlar silsilesi içerisine savrulacağını bugünden görüyoruz. Bugün iktidarın kaşıkla verdiğini yarın kepçe ile alacağını milletimiz görmelidir. Türkiye’nin üretmekten başka bir çıkış yolu asla olamaz. Bugün gelinen noktada 2 büyük şehirde Tanzim Satış Noktaları açarak Türkiye’deki enflasyonu, pahalılığı, fahiş fiyatlamaları engelleme imkanınız yoktur. İzlenilen siyasetin sorumluluğunu Polatlı’daki soğan tüccarına yükleyemezsiniz. Uygulanan yanlış politikalardan komisyoncuları, halcileri sorumlu tutamazsınız” ifadelerini kullandı.

TÜTÜN POLİTAKASI

Tütünde izlenilen yanlış politikaların aynı şekilde şekerpancarında da uygulandığını belirten Uysal, sözlerine şu ifadelerle son verdi, “Türkiye tütün üretimini kötü bir şekilde kapatmıştır. 2000’li yıllarda Türkiye’de 405 bin tütün üreticisi varken bugün maalesef bu sayı 65 bin düzeylerine gelmiştir. Türkiye’de tütün üretimi engellenirken ithalatın önündeki vergiler anlamsız şekilde sıfırlanmıştır. Türkiye’de yeniden üretim hamlesini demokratların başlatacağı aşikardır. Dünümüzü çalanlara, yarınlarımızı çaldırtmayacağız.”