Amsterdam’da… Türkçe Yayınlar Sempozyumu
Öten yazılarımda Hollanda devletinin Türkiye’ye karşı aparmış olduğu düşman davranışları hakkında çok sert yazdım. “Mini” ülke olarak Türkiye’ye karşı katı davranışları, Türk Bakanını Sefirliğimize almamaları; PKK teröristlerini desteklemesi; sokaklarda PKK militanlarının boy göstermesine ortam yaratması, Hollanda’nın Türk düşmanlığı yapmasının kanıtlarıdır. Burada yaşayan Türkler zor şartlarda yaşamalarına rağmen Türk dünyası ve Türklüğü savunmaları adeta mucize gibi algılanmalıdır. 3-5 Şubatta İpek yolu Projesi, Türkçe Yayınlar gibi konularla ilgili Sempozyum gerçekleşmiş oldu.
Amsterdam’da Türk Evi Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenmiş olan “8. Avrupa Türkçe Yayınlar Sempozyumu”nda, “Londra’dan Pekin’e Türk Toplulukları ve Yeni İpek yolu Projesi” konusu da gündeme taşınmış oldu. Sempozyuma Hollanda, Türkiye, Almanya, Belçika, Makedonya ve Fas’tan alanında uzman akademisyen, bürokrat ve iş dünyası temsilcileri katıldılar.
Açılış konuşmasını Türkevi Topluluğu Başkanı Dr. Veyis Güngör’dü yaptı ve yurt dışından davet olunan misafirlere: “Aradan uzun bir zaman geçti. Tekrar sizlerle birlikte olmanın heyecanını yaşıyorum. Amacımız, “Türk kültürü ve mantığını yurt dışında tebliğ etmek, Doğu ve Batı Avrupa’da yayın yapan Türkçe yayınların bir araya gelmesi, Türkçe yayın yapan yayıncıların, yazarların toplanarak ortak sorunların tartışılması, karşılıklı tecrübe ve bilgi değişimiydi”, dedi.
YENİ İPEK YOLU PROJESİ SADECE TİCARİ YOL DEĞİLDİR
“Gücün Batı’dan Doğu’ya kaydığı’ tartışıldığı, Çin’in günümüzde üç dört yüzyıl önce İngiliz ve Hollandalıların yaptıkları ticaret modelini uyguladığı belirtiliyor. Çin altyapıya, özellikle de enerjiye yatırım yapıyor. 2030 yılında Çin’in enerji ihtiyacının mevcudun üç katından fazla olacağı ifade ediliyor. İpek Yolu yatırımları ile Çin’in Rusya ve Avrupa ile ekonomik uyumu ilerleteceğine dikkat çekiliyor. Tarihi ‘İpek Yolu’ geri geliyor. Yeni İpek Yolu Projesi, sadece ticaret yolu değil, aynı zamanda düşüncelerin, kültürlerin, inançların karşılaştığı, kesiştiği ve yayıldığı yoldur. Konuşmacı UKID, Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği Başkanı, Musa Serdar Çelebi konuşmasında: “Bu yol Türkistan ile kesişiyor. Bir başka ifadeyle ilk yol tekrar görünüyor. Türkiye Bu Projeye Kayıtsız Kalamaz… Bir Kuşak ve Bir Yol’ inisiyatifi diye adlandırılan bu Proje kıtalar arası kara, deniz, hava ve demir yolları ve tabii ki siber alanda da işbirliklerini öngörmektedir. Çin bu çerçevede CGTN bir televizyon yayınıyla sekiz yüz milyon insana ulaşacak bir yayın hayata geçiriyor” dedi.
ORTAK KADER TOPLULUĞU VE ÇİN RÜYASI
Sempozyuma Türkiye’den katılan Nilgün Eliküçük Yıldırım, “Yeni İpek Yolu Projesi, Bir kuşak, bir yol inisiyatifi, Çin’in en iddialı bir projesidir. Bu diplomaside dört ana çıkış noktası vardı. Bunların başında Çin’in komşu ülkelerle iletişimi başta olmak üzere karşılıklı fayda yani ‘win win’, güvenilirlik sağlama gibi özellikler gelmektedir. Bu proje Çin’in büyük rüyası olarak tanıtılmaktadır. Yeni İpek Yolu Projesinden; Siyasi Birlik, Altyapı bağlantıları, Engelsiz ticaret, Finansal bütünlük kültürel bağların kurulması amaçlanmaktadır. Bunun için Çin, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İpek Yolu Fonu gibi kurumlar oluşturuldu” diye konuştu.
Makedonya Bilimler ve Sanatlar Akademisi Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden sempozyuma katılan Prof. Dr. Numan Aruç, farklı bir bakış açısı getirerek, iki projede de Avrupa Türklerinin önemli bir rol üstlenebileceğini anlattı. “Yeni İpek Yolu Projesi genelde Yeni Medeniyetler İttifakı ile birlikte düşünülmelidir. Her iki proje insanlığın kurtuluşu için önemli fırsatlardır” dedi.
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi-TÜRK KONSEYİ Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ömer Kocaman: “Türk Konseyi, tarihte ilk defa gönüllü olarak Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi olarak kuruldu. Bu projeyle Çin'den Avrupa'ya uzanan bir taşımacılık yapılacak. Bunun içinde Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi de var. Bu proje modern İpek Yolunu bir turizm destinasyonu haline getirmek ve dünyaya tanıtmaktır” şeklinde konuştu.
KÜLTÜREL ETKİLEŞİM FIRSATI
Bu gün dünyada Türk kültürü ve sanatını, edebiyatını, örf adetlerimizi geleneklerimizi üst düzeyde olağanüstü tanıtımını yapan TÜRKSOY uluslararası kurumudur, diye biliriz. TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı, Prof. Dr. Fırat Pürtaş ‘Kültürel Etkileşim’e işaret ederek şöyle konuştu: “İpek Yolu Projesi, eskiden olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da, geçtiği bölgede, ülkelerde refahı yakından etkileyecektir. Çok somut bir örnek vermek gerekirse, Kaşgarlı Mahmut'un ünlü eseri “Kitab-ı Divanü Lûgati t-Türk tarihi İpek Yolu ile dünyayı etkilemiştir. Türkçe dünyada öğrenilen bir dil haline gelmiştir. Ayrıca, bu yıl UNESCO tarafından 950. Yılı olarak ilan edilen, Yusuf Has Hacip ve ünlü eseri Kutatgu Bilig diğer kültürleri etkilemiştir. İpek Yolu Projesi kültürel etkileşim ve zenginleşmede Türkler için önemli bir fırsattır.”
TÜRKÇE AVRUPA’DA YAZI DİLİ OLMALI
Fas’tan Sempozyuma katılan, Türkiye Fas İş Konseyi başkanı ve Congo Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Dr. İlyas Keskin; Almanya’dan Avrupa Türkleri Düşünce Platformu’ndan katılan Sahra Şahin; Türkiye’den Dünya Uygur Kongresi E. Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk; Makedonya’dan katılan Gazeteci Mürteza Suluoca; Türk-Alman Yazarlar Birliği Başkanı Mahmut Aşkar; Belçike Türkçe Medya Birliği Başkanı, Hüseyin Dönmez; Hollanda Haber Gazetesi Yazarı Metin Yazarel; Avrupa Türk Basın Yayın ve Gazeteciler Birliği adına Almanya’dan katılan Gazeteci Muhsin Ceylan konuşmalarında aşağıdaki önemli konulara vurgu yaptılar.
“İpek Yolu projesi çerçevesinde Türkiye başta olmak üzere alt yapılar gerçekleştirilecek, bu bile ülkeler için bir kazanımdır. Kanaatimce Yeni İpek Yolu Projesi Türkiye için önemli bir fırsattır”; “İpek Yolu hem Türkiye hem Avrupa’daki Türkler için, Türkçenin konuşulması ve etkinleştirilmesi için önemli bir fırsattır”; “Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesiyle birlikte yayılmacı politikasına Doğu Türkistan başta olmak üzere Türk Dünyası heba edilmemelidir”; “Anadil Türkçenin anayasal tedbirlerle koruma altına alınması gerekiyor”; “Avrupa Türkleri, İsmail Gaspıralı’yı örnek alarak, kendi iletişim araçlarını, literatürünü, medya ve var olacağımız diğer organlarını güçlendirmelidir”; “…Yeni ipek yolunun tanıtımına medya desteği sağlamak anlamında basın ve medya vasıtasıyla yeni ipek yolunu coğrafi, ekonomik, etnik ve turistik bir perspektiften sunarak, insanlara yeryüzünün yeni egzotik bölgelerini keşfetmeye davet eder gibi tanıtım yapılabilir”… Sempozyum sonunda soru cevap bölümünü koordine etti ve kapanış konuşmasını gerçekleştirdi.
3 Mart 2018 tarihinde Amsterdam’da düzenlenen “8. Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu’ tamamlandı; ‘Londra’dan Pekin’e Türk Toplulukları ve Yeni İpek Yolu Projesi tartışıldı. Sempozyuma sunumlarıyla katkıda bulunan akademisyen ve delegelerin yaptıkları açıklama ve teklifler doğrultusunda ‘Bir kuşak, bir yol inisiyatifi yani Yeni İpek Yolu Projesi önümüzdeki yıllarda da Türklerin gündemini oluşturacak. Sempozyum sonuç bildiride önemli kararlar, öneriler alındı.
Yeni bir Avrupa Türkleri gelecek vizyonu, perspektifi oluşturacak Fikir Fırtınaları organizasyonları yapmak; Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu sunum ve notlarını ayrıca kitap ve televizyon programı olarak yayınlanması kararlaştırıldı. 5. Şubat 2018. Amsterdam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.