Kültürün, sanattın, edebiyatın insana, şehre, ülkeye ve insanlığa katkısı nedir? Edebiyat ile medeniyet arasında bir bağ var mı? Edebiyatla işçi dışlı olan kişiler, kurum ve kuruluşlar neye ve kime hizmet etmiş oluyorlar? Milli kültürün gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan en önemli unsur nedir?

Doğrusu sorularla sözü uzatmanın bir anlamı yok; toptan tek sorunun cevabını arayalım;  Günümüzde edebiyatın, sanatın, kültürün gücü ve etkisine inanmış, yazan-konuşan/bunların eserlerini tanıtan kaç adam var ve bunlar hangi şehirde neler yapıyorlar?

Roman, öykü, gezi, biyografi, deneme gibi yazının çok farklı alanında eserler veren önemli yazarlarımız var. Öyle ki; Hemen hemen tüm şehirlerimizde, ilçelerimizde yaşayan, yazıları gençlere ilham kaynağı olan, başka kaynaklarca atıfta bulunulan, çok sayıda baskı yapan eserler ve bunların müelliferi var.

Bunu, Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları"  ödül değerlendirme toplantılarından ve başka kurumların yazarlara verdikleri ödüllerden biliyorum.

Günümüz yazarları kadar Türk edebiyatına çok önemli eserler kazandırmış bugün aramızda olmayan, tarihe geçmiş yazarlarımız var. Gerek ülkemizden gerekse dünya edebiyatına yön vermiş yazarların hayatları, düşünce dünyaları, eserleri ve tesirlerinin tanıtılması gerçekten çok önemli.

Bu tanıtımı devletin ilgili kurumları yapıyor...

Yeterli mi, değil. Artık olduğu kadar...

Ama bir de edebiyatın birleştirici gücüne inanmış; gençlerin Türkçeyi doğru ve güzel kullanmalarının önemeni bilen, devletine, milletine kültür, sanat, edebiyat yoluyla hizmet etmeyi kendine şiar edinmiş kişiler var.

İşte onlardan biri; iktisatçı, akademisyen, siyaset ve devlet adamı, milletvekili, Tarım ve Köyişleri eski Bakanlarından, “Anadolu Mektebinin Kurucusu” Prof. Dr. Sami Güçlü.

Sami Güçlü, aktif siyaseti bırakıp Sakarya Üniversitesinde akademisyenliğe döndükten sonra, 2012 yılında bir gönül hareketi başlatmış.

Bu hareketin merkezinde gençler var.

Sakarya Üniversitesinde 12 kişilik bir öğrenci grubu ile başlanılan mektebin bugün ülkemizin dört bir yanında, farklı illerde eğitim gören yüzlerce öğrencisi var.

Peki, gelecek adına bizleri umutlandıran Anadolu Mektebi öğrencileri ne tür faaliyetler yapıyor?

Amaçları ne?

Amaçları şu: “Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan, Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkı sunmuş yazarların eserlerinin ve yazar hakkında yazılmış seçkin eserlerin okumasını, okunan her eser hakkında değerlendirme yazısı yazılmasını, seçilen konuda bir konuşma metni hazırlanmasını, düzenlenen panel programlarında hazırlanan metnin sunulmasını amaçlayan bir yazar okuma faaliyeti.”

Bu mektebin öğrencisi olmak isteyenler için gerekli olan şartlar var; Çalışkan olmak, bir büyük ideale sahip olmak, aileye önem vermek, hayatta kimseye zarar vermeden yaşamak ve doğru sözlü olmak.

Öğrenciler; Kültürümüze, sanatımıza, düşünce dünyamıza eserleri ile büyük katkılar sağlamış olan; Mehmet Âkif Ersoy, Yunus Emre, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cengiz Aytmatov, Cemil Meriç, Mustafa Kutlu, Tarık Buğra, Yahya Kemal Beyatlı, Nurettin Topçu Sezai Karakoç, Samiha Ayverdi başta olmak üzere şimdiye kadar yüzlerce edebiyat adamının eserini birçok şehrimizde okuyup anlattılar, anlatmaya da devam ediyorlar.

Ortaokulda başlayan Anadolu Mektebi yolculuğuna lise ve üniversite eğitimi sırasında da devam eden öğrenciler takdire şayan bir edebiyat, bir kültür faaliyetini gerçekleştiriyor.

Bu işin mimarı olan, gençlere bir meşale tutan Sami Güçlü eğitimli ve bilinçli bir neslin yetişmesine vesile olduğu kadar, gençlere edebiyatı ve edebiyat adamlarını da sevdiriyor.

Güçlü ve Anadolu Mektebi; birçok kişi, kurum ve kuruluş tarafından ilgiyle izleniyor.

Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü, ülkemizde kültür, sanat ve edebiyat hayatına uzun süreli katkılarından dolayı Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2019 yılında “Üstün Hizmet Ödülü”ne layık görülmüş, beratını da TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın elinden almıştı.

Konusu hayat ve insan olan; insan ruhuna dokunan, zihnine hitap eden kültürle, sanatla, edebiyatla buluşmak isteyen her şehre bir Sami Güçlü gerekli.

Ve elbette; Türk dili ve edebiyatına meraklı, kendi öz kimliğini arayan, kadim medeniyetimizin değerleriyle tanışmak isteyen, okumaya-yazmaya meraklı, olaylara ve insanlara gösterilenden farklı bakabilmeyi isteyen her öğrencinin de karşına mutlaka bir Sami Güçlü çıkmalı.

Prof. Dr. Sami Güçlü, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2019 yılında “Üstün Hizmet Ödülü”ne layık görüldü. Güçlü Ödül beratını TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın elinden almıştı.

Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü, binlerce öğrenciye Türk edebiyatını, kültürü ve sanatı sevdirdi.