Anız yangınları felaket olmasın
Yaz sıcaklarıyla birlikte ülke genelinde yangınlar da ara vermiyor.
İnsanların ayak bastığı her yerde bir felaket oluyor.
Yılların orman ağaçları kül oluyor.
Ekili alanlar, köyler, yerleşkeler ataşın altında kalıyor.
Doğayı hoyratça yok eden bir dünyada yaşıyoruz.
Doyumsuz sermayenin yarası her geçen gün felaketler getiriyor.
Havaların aşırı sıcak geçmesi yangınlara fırsat veriyor.
Bir yılın birikimini almak isteyen emekçi çiftçi, her an bir yangın felaketinde korkuyor.
Aşırı sıcaklardan ülkenin her yerinde yangın haberleri geliyor.
Geçen gün Mardin'de yaşanan yangın felaketi tüm insanları üzdü.
Köyden köye, tarlalardan tarlaya sıçrayan ateş bir felaket oldu.
Her geçtiği tarlada can yaktı, ekin yaktı, insanların umutlarını yaktı.
Kimse direnemedi, ateşe söndürmeye kimsenin gücü yetmedi.
Ta ki canları, yakana kadar…
Yangın arkasında acı bıraktı…
Şimdi nerden yandığı, nasıl yandığı araştırılıyor.
Yanmadan önce alınması gerekenler şimdi konuşuluyor.
Anadolu toprakları tahıl ambarı, bunun için ekili alanlarımızı korumalıyız.
Çevreye duyarlı olmalıyız.
Yangın, ateş olmasın, acı haberler gelmesin.
Ekilmiş ürünlerin biçim zamanı köylü tarlasında yetiştirdiği ürünü toplayacak.
Burada sigara içinler dikkatli olmalı, içtiği sigara izmaritinin söndüğünden emin olmalı.
Piknikçiler yaktığı ateşin söndüğünü gördükten emin olduktan sonra oradan ayrılmalı.
Anız yakma kesin olmamalı.
Defalarca yazdık, çizdik…
Kimse dinlemedi.
Cezai müeyyideler cılız kalıyor, kimse dikkate almıyor.
Her yıl bu mevsimde, anız yakmalar durmuyor.
Anız yakılan alanlardan sıçrayan ateş etrafı cayır cayır yakıyor!
"Tarım ve ziraat mühendisleri yakılan anızlarla birlikte, topak içindeki yararlı minareler yanar" diyor dinleyen yok.
"Kurt, kuş, yararlı böcekler ölüyor, topraktaki canlılar ölüyor" deniyor.
Yine bildik yöntemler devam ediyor.
Ateş yetişmiş tarlaya düşmeye görsün, kuru otlar yanmasın, yoksa söndürmesi saatler, günler alıyor.
İnsanlar, tarlalarını, hayvanlarını, tarım araçlarını kurtarayım derken canlarından oluyor.
Ateş bu, yangın bu, geçtiği yeri yakıp geçiyor.
Geride kül olmuş emekler kalıyor.
Ateş düştüğü yerlerde canları da yürekleri de yakıp geçiyor.
Bu yangınlarda bir ders alınacak mı dersiniz?
Anız yakmanın keyfiliğinden kurtulacak mıyız cahilleri?
Her yıl bu mevsimde, şehirlerin etrafında sis, duman ve havada uçuşan anız yanıklarının artıkları son bulur mu dersiniz.
Ülke genelinde şehirlerde, kasabalarda, köylerde tarım arazilerinde biçerdöverler ve tarım makineleri çalışıyor.
Çiftçi bir yıl baktığı, beklediği ürünlerini topluyor.
Allah üreticilerin mahsullerini yangından, afatından korusun diyelim.