Antidepresan kullanan ve yakınlarının dikkatine… (2)
Malumunuz tüm insanlık, özellikle halkı Müslüman olan ülkeler olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Eğer Gazze’de katliam yapan Siyonist çetelerin dünyanın geleceği ile ilgili olarak kurdukları hayalleri gerçekleştirme çabaları, Filistin’de katliam yaparken gösterdikleri tempoda devam ederse önümüzdeki günler çok daha zor geçecek gibi. Elinizde fırsat varken “bir gün birileri tarafından bıraktırılmak zorunda kalmadan, antidepresan denen bu kimyasal hapları yutmak yerine kademeli olarak hayatınızdan çıkarmaya çalışın…
Diğer hormonal haplar gibi anti depresanlarda aniden bırakılmaması gereken haplardır. Birden bırakılırsa (uyuşturucu yoksunluğu gibi) yoksunluk belirtileri ortaya çıkar ve baş dönmesi, denge bozukluğu, yorgunluk, baş ağrısı, depresyon ve aşırı sinirlilik gibi yan etkiler görülebilir. Bu nedenle 4 - 5 hafta gibi bir sürede azaltılarak bırakılmalıdır. (Yutulan hapların dozajına göre bu süre daha da uzayabilir.)
Haklı olarak “tamam bırakalım da yerine ne kullanalım veya bu problemi nasıl çözelim” gibi bir soru aklınızdan geçiyor olabilir. Bu sorunun cevabını verebilmek için de kısaca “insan neden sinirlenir, vücudumuz nasıl etkilenir, zararları nelerdir gibi” gibi başka soruların da cevabını öğrenmemiz gerekir.
Her türlü stres kaynağı, hipofiz ve adrenal (böbrek üstü) bezlerinin uyarılmasına neden olur. Salgılanan stres hormonları kalp atış hızımızı, kan basıncını ve nefes alışverişimizi hızlandırır. Oluşan stres kimyasalları, vücudumuz da belirli sistemlerde birikerek hem bağışıklık sistemimizi zayıflatır hem de birçok hastalığa zemin hazırlar.
Günümüzde vücudumuzdaki kimyasal reaksiyonların pek çoğunun "düşüncemiz, duygularımız, psikolojimiz ve diğer insanlarla olan etkileşimlerimizle" meydana geldiği ve "genel sağlığımız, becerilerimiz ve öğrenme kabiliyetimiz" üzerinde sanılandan çok daha fazla etkili olduğu bilimsel olarak ispat edilmiştir. Bu nedenlerle “stres yönetimi sanılandan çok daha fazla önemlidir.”
Antidepresan kullanan ve yakınlarının dikkatine…
Stresle mücadele edebilmek için “sarı kantaron, papatya, limon melisa” gibi bitkilerden yararlanabiliriz. Ancak bu mücadele de asıl faktör “aklımızı ve irademizi güçlü bir şekilde kullanabilmektir. Oda tamamen kendi elimizdedir. “Stresin kaynağından ziyade, bizim olaylara nasıl yaklaştığımız oluşacak psikolojik durumumuz üzerinde daha çok etkilidir.”
(Devam edecek)
Cuma gününün yeni umutlara vesile olacak sevindirici haberler alabilmemize vesile olması dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.