Sevgili dostlar, bugünün benim için özel bir önemi var.

Üç yıldır köşe yazısı yazdığım Anadolu gazetesinin otuz sekizinci kuruluş yılını kutluyoruz.

Dile kolay otuz sekiz yıl basın hayatında olmak.

Geçen süre içerisinde dik ayakta kala bilmek.

Ankara gibi siyaset kazanın kaynadığı, seçilmişlerin başkentinde gazete çıkarmak.

Birçok siyasi iktidarları görmek bunların başbakanlarına, bakanlarına, seçilmişlerine şahit olmak… 

Ankara’da uzun süreli yayın hayatını sürdüren Anadolu gazetesinde siz değerli okuyucularımızla haftanın bir günü bazen iki üç günde beraber oluyoruz.

Dünyanın, Türkiye’nin, Ankara’nın gündemini sizlerle paylaşıyoruz.

İsabetli yorumlar yaptığımıza inanıyoruz.

Basın biraz zor iş herkesin suyunda olamıyoruz.

Dürüst kalmak istiyorsunuz dışlanıyorsunuz.

İktidarda yana yazıyorsunuz yandaş oluyorsunuz.

Muhalefetten tarafı yazarsanız bertaraf oluyorsunuz.

Anadolu gazetesi olarak biz hakkın ve adaletin doğrultusunda yazacağız derseniz dışlanıyorsunuz.

Bunun için otuz sekiz yıl dik ayakta kalmak her basıncıya nasip olmuyor.

Anadolu gazetesi olarak hazırlamış olduğumuz gündemde ve yorumlarımda rahatsız olanlar olduğu gibi memnun olanlarda oluyor.

Anadolu gazetesi olarak bizim işimiz bildiğimiz doğruları okuyucularımızla paylaşmak.

Anadolu gazetesi ve ailesi olarak bu güne kadar kimsenin kalemi olmadık olmayacağız da inşallah.

Anadolu gazetesi olarak bildiğimiz doğrular karşısında hep dik durduk, dik durmaya da devam edeceğiz.

Kimsenin tarafı olmadık olmayacağız da.

Anadolu gazetesi köşe yazarı olarak ne birilerinin tarafıyız, nede karşı tarafız doğruları yazan olduk.

Doğru kalem olmak, doğruları kaleme almak, basın hayatında her kişiye nasip olmuyor.

Ankara’da onlarca mahalli basın yayın hayatına devam ediyor, bunlar haftalık, aylık, günlük çıkıyor.

Bir o kadarda köşe yazarı dostlarımız var.

Otuz sekiz yıldır istikrarlı çıkan gazete sayısı bir elin parmakları kadar diye biliriz.

Anadolu gazetesi istikrarlı bir yol izlemekte ve günlük ulusal gazete boyutunda çıkmakta. 

Günlük istikrarlı çıkacaksınız halka sıcak gündem sunacaksınız bunlar kolayla olmuyor.

Anadolu gazetesi gibi gazetede köşe yazarı olmak daha zor...

Yazar olacaksın her gün haber bulacaksın, gündemi takip edeceksin köşe yazısı yazacaksın.

Kaleme aldığınız yazılardan küsen, alınan, darılan, kırılan olacak.

Böyle bir ortamda köşe yazısını kaleme alacaksınız.

Etraf eş, dost, tanıdık arkadaş her yazında bir alınla karşılaşıyorsunuz.

Siyasiler hiç çekilmiyor.

Bütün bu zorluklara rağmen Anadolu gazetesinde köşe yazılarımıza devam ediyoruz.

Her işin elbette zor yanları var, Ankara gibi siyasetin içerisinde yayıncılık yapmak daha zor.

Her gün Ankara’yla ilgili haber bulacaksın, yazı yazacaksın, aman şuna dokunmayım, buna çatmayım, falana bulaşmayım diyeceksin.

Böyle bir ortamda gazete hazırlamak, halkı bilgilendirmek gerçekten zor iş?

Otuz sekiz yıl ayakta kalmak kolay bir meslek değil gazetecilik de.

Basında eleştirilmek zor, “doğrucu Davut olmak” daha zor…

Basın camiasında “doğru Davut” olmak her yiğide nasip olmuyor.

Dünyalıklar insanları doğruluktan, dürüstlükten çabuk uzaklaştırıyor. 

Anadolu gazetesi ve yazarları olarak Ankara’da doğru Davut olmaya devam edeceğiz.

Susan basın değil yeri geldiğinde doğruları söyleyenlerden olmaya devam edeceğiz.

Yazılarımızda, sözlerimizde alınan, darılan, kırılan olacak, okumayanlarda olacak, eleştirenlerde olacak, biz bildiğimiz doğrularda şaşmayacağız.

Anadolu gazetesi olarak basın denilen bu uzun yolda her ne olursa olsun, kendi doğrularında vazgeçmeden yazacağınız uzun yıllara. 

Anadolu gazetesine yayın hayatın başarılar dilerim.