Bu ülkede sabitler eksik olmasın
Ben okudum. Okunacak kitap. Umarım sizler de merak eder, Sabit Güneş Öğretmenin, 2020 yılında yayınladığı kitabını sizde okursunuz. Özellikle orta yaş ve daha üstü insanlarımız geçmişini hatırlamak ve yeniden dolu dolu yaşamak için okumalı. Gençlerimiz de bu günlere nasıl geldik. Geçmişte insanımızın yaşadıklarından kendilerine ders çıkarmak için okumalı.
Önce size Türk Dili ve Edebiyatı mezunu ve mesleğini Liselerde Türkçe ve Edebiyat öğretmeni olarak sürdürmüş. Emekli olduktan sonra da ZOR GÜZEL GÜNLER adıyla 2020 yılında kitabını yayınlamıştır. Gençlerimizin yaşamlarına çeki düzen vermesini öğütleyen, bir kaynak kitap olmuştur.
Hatırlayalım. Cumhuriyet 1923 te kuruldu. 1935 ler de araştırması yapılmış. Ülkede kadınlarda okuma yazma bilenler nüfusumuzun binde yedisidir. Erkekler de ise okuma yazma bilenlerin sayısı yüzde yedidir. Üstelik nüfusun yüzde sekseni köylerde yaşamaktadır. Oysa Mustafa Kemal, KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR demektedir. Halk sefalet içindedir. Okuma yazma bilmeyen ve sefalet içinde yaşayan insanlardan efendi olur mu? Türk Köylüsü 1970’lerde efendilikte fersah fersah uzaklarda bir yaşam sürdürmektedirler. Kitabı okuyunca sefaleti görecek ve iliklerinizde duyacaksınız. Sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bileceğiz. Sevgili Atatürk’e minnettarlığımız çok daha artacaktır. Sabit öğretmen altı erkek kardeşten üçüncüsüdür. İlkokulu kendi köyünde, ortaokulu, Kaman’da, Liseyi de Kırşehir’de ve Kırıkkale’de okumuştur. Üniversiteyi de Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde okumuştur. Okul hayatının her safhası zorluklar içinde geçmiştir. Zaten kitabın konusu da öğrencilik yıllarına aittir. Hatırladığı kadarıyla, ilkokula başladığında kendisine dayanıklı olsun diye bir kadife pantolon alınmıştır. İlk iki sene sorunsuz bu pantolonu giymiş. Üçüncü dördüncü sene, annesi paçalarının dublesini açmış, pantolonunu boyunu uzatmış Öyle giymiştir. Beşinci sınıfta ise pantalonun boyu iyice kısalmış. Takım elbiseyi, ortaokula başladığı sene görmüştür. Okul hayatı tek katlı, kiralık kerpiç evlerde geçmiştir. Çok az ve sınırlı harçlıklarla okumuştur.
Okulların tatil dönemlerinde köyünde, ailesinin yanında ve ailenin çiftçilik işlerine, bağ bahçe işlerinde, koyunlarının, sığırlarının peşinde geçmiştir. O yıllar gerçekten zordur. Bu zor yıllar bir öğretmen yetiştirmiştir. Bu öğretmen Sabit Güneş’tir. Zor da olsa geçmişin özlemini duyuyor. Kitabın sayfalarında kaleme alıyor. Uzun yıllar Kırıkkale’de Cumhuriyet Lisesinde ve Kurtuluş Lisesinde çalışmış olması nedeniyle, pek çok Kırıkkaleli öğrencinde emeği vardır.
Kitap okuma alışkanlığı olmayanlar için çok ideal bir kitap. Konuları özenle seçilmiş. En uzun bölümü iki sayfayı geçmiyor. Sizi usandırmaz. Bölümü oku. Canın okumak istediği zaman yeni bölümlerini oku. Çünkü bölümler hatıralardan ve yaşanmışlıklardan ibaret. Birbirinden bağımsız. Korkmayın okurken sıkılmazsınız. Zevk alarak okursunuz. Neden derseniz, anlattıklarında hiç abartı yoktur. Yalan ifadeler yoktur. Saklanmış bir yaşanmışlıklar da yoktur. Nasıl yaşamış. Yaşamı içinde ne olmuşsa olduğu gibi, sade ve anlaşılır bir dille anlatmış. Anlatımlarında Türkçe Öğretmeni olmasının etkisi çoktur.
Konuşma dilini aynen, değiştirmeden yazmış. Öküzleri sulamaya giderken, üzerine bindiğini ve yatarak gittiğini, Göö keçinin ailenin en gözde hayvanı olduğunu, Aşırı sıcakta çil kekliği yakaladığını, Köylünün kuraklık günlerinde yağmur duasına çıktıklarını, bulutun altına dedesinin pulluğunu sakladığını, Soğukkuyu ayakkabısını defter olarak kullandığını, Komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerini bir güzel yazıya dökmüş. Ben beğenerek okudum. Sizde okursanız sıkılmayacağınızı ve zevk alarak okuyacağınızı ümit ediyorum. Teşekkürler Sabit Güneş. Türk Edebiyatı sayenizde çok değerli bir esere daha kavuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.