Bugün Aşura Şahadet Günü
İmam Hüseyin o, yola niçin çıktığını biliyordu.
Durum vahimdi, insanlar az bir değer olan dünya karşılığında Allah’ın dininden uzaklaşmışlardı.
İmam Hüseyin, Mekke’den Kûfe’ye doğru yola çıktığında babasına yapılanları ve Küfelilere güvenemiyordu amcasının oğlu Müslim Yezid’in adamlarınca öldürülmüştü.
İmam Hüseyin kafilesiyle ilerlerken yolda, ünlü Arap Şair Ferezdak ile karşılaştığında.
İmam Hüseyin ondan Kûfe’deki durumu sorunca.
“Halkın kalbi seninle, kılıçları ise Beni Ümeyye iledir; kaza ise gökten iner ve Allah dilediğini işler.” dedi.
Kûfelilerin kalleşliği ve dönekliği ortada olduğu, Müslim’e oynanan oyun her şeyi gösterdiği halde.
Hatta kendisi için baş koyduklarını söyleyenler dağılıp kaçtığı halde.
Kufelilere güvenmiyordu ama Yezide biat etmeyi de hiçbir şekilde kabul etmiyordu.
Allah Resul’ünün getirdiği değerler ayaklar altındaydı...
Kuran’ın hükümleri raflara kaldırılıyordu.
Toplum İslami hassasiyetini kaybediyor ve tevhid akidesinin ruhunu taşımaktan uzaklaşıyordu.
İmam Hüseyin yalnız bırakılsa da Allah’ın dini için elinden geleni yapmalıydı.
O, Mekke’den yola çıkan ailesi ve fedakâr dostlarıyla, yola devam etmekten çekinmedi.
İmam Hüseyin ya başarıya ulaşacak, Müslümanları eşitlik, kardeşlik ve adalet ülküleri içinde yaşatacak.
Yezid’in saltanatına son verecek ya da bu yolda boyun eğmeden şehit olacaktı.
İşte İmam Hüseyin, bu asil duyguların esiri olarak adım adım Kerbela’da ailesi ile birlikte açlığa susuzluğa terk ediliyor, çöl güneşi ile beraber koca bir ümmetin bakışları altında yalnızlığı yaşıyordu.
Üstüne kılıç darbeleri yağıyor, Yezid’in paralı askerleri acımasızca saldırıyorlardı.
İmam Hüseyin ve yarenleri Kerbela çölünde şehit edildiler.
İçimizde ki Küfelilerin sayısının her geçen gün arttığı bugünlerde artık;
''Her yer Kerbelâ!
Her Gün Aşura!''
“Sözü, sloganlara ayarlı dudaklarımızda sadece!
“Bugün; Kültürde, Sosyolojide, Siyasette, ticarette, Sanatta, Sağlıkta, Ekonomide, Teknolojide, Medyada, Kürsüde...
Yezidler her yerdedir!
Peki ya Hüseyinler?
Onlar nerede?
Kusura bakma kardeşim!
Yezidlerin olduğu bir yerde Hüseyinler yoksa orası Kerbelâ Meydanı falan değildir!
Olsa olsa Kâr Nema meydanıdır!
Ne diyelim?
Bu da bir kader işte!
''Kader!''
''Düştü Hüseyin atından sahrâ-yı Kerbelâ ’ya
Cibril var haber ver Sultan’ı enbiyaya.''
Düştü koskoca bir ümmet Sahra’yı Kâr Nemâ’ya
Aman Cibril halimiz deme Resul'ü Kibriya'ya.”