Eflatun Neimetzade

Eflatun Neimetzade

Büyük Türk Kahramanı Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul (1. yazı)

Büyük Türk Kahramanı Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul (1. yazı)

Değerli okurlarım! Postama Antalya’dan bir kıymetli okurum, Emekli Albay, Dr. Suat Akğül tarafından çok önemli bir yazı gönderilmiştir. Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle bu kahramanlık Destanı’nı sizlere sunmaktan mutlu olacağım. I. Dünya Savaşı yıllarında Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul’un kahramanlık reşadetini detaylı anlatan Sayın, Akgül’e önceden teşekkürlerimi iletiyorum. Çünkü yeni kuşak gençlerimiz için Ertuğrul gibi nice-nice Türk kahramanlarımızı savaş yıllarındaki cesaret ve hüner sergilediklerini tanıtmalıyız, onların çok zor şartlarda büyük kahramanlıklar gösterdiklerini her bireyin öğrenmesi gerekiyor. Bu gün ilk yazıyı sizlere şerefle iletiyorum…

...Dünya Savaşı içinde Antalya kıyılarında dolaşarak attığı top gülleleri ile Antalya’ya kan kusturan, birçok fabrikanın, binanın ve evin yanmasına, yıkılmasına yol açan, insanlarımızı öldüren yaralayan, yelkenlilerimizi, teknelerimizi batıran, erzak ve iaşe ihtiyaçlarımızı engelleyen gemilerden birisi olan ve döneminin uçak gemisi olarak adlandırılan İngiliz “Ben My Chree” savaş gemisi çevremize ateş püskürüyordu.  Kaş açıklarında Meis adası kıyısında o zaman Teğmen rütbesinde olan Mustafa Ertuğrul komutasındaki Topçu birliğimiz tarafından bu gemi patlatıldı ve batırıldı. Böylece büyük bir kahramanlık olayının ilk kıvılcımı ateşlenmiş oldu. Bize yaptıkları kahramanlıkları ile büyük bir gurur ve şeref yaşatan Topçu Yzb. Mustafa Ertuğrul’u ve kahraman silah arkadaşlarını yeterince tanımıyorum. Antalya kıyılarında kazanılan büyük zaferleri ve yaşanan kahramanlık olaylarını bilmiyoruz. Antalya kıyılarında kazanılan zaferleri, batırdığımız gemileri, bu kahramanlıkları ve başarıları gerçekleştiren büyük Türk kahramanlarını tanımalıyız. Bu kahramanların başında Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul gelmektedir.

eflatun-neimetzade-056.jpg

MUSTAFA ERTUĞRUL KİMDİR? TANIYALIM!

Top. Yzb. Mustafa Ertuğrul AKER; 1893 yılında Girit’te doğdu. Babası bando subayı Ahmet Nuri Bey, annesi Beyza Hanım’dır. Selanik Lisesini bitirdikten sonra Harp Okulu’na girdi. 1914 yılında Topçu subay olarak mezun oldu. 1915’te Çanakkale’de Seddülbahir ve Kerevizdere muharebelerine katıldı. Muharebelerin başından sonuna kadar kahramanca savaştı. Bu kahramanlığı dolayısı ile madalya aldı.

9 Ocak 1917 tarihinde, Teğmen rütbesinde iken, dönemin uçak gemisi olarak kabul edilen 4 uçaklı “Ben My Chree” adlı İngiliz gemisini, Kaş’ta Meis Adası açıklarında top atışları ile batırdı. Bu başarısı dolayısıyla Madalya ile ödüllendirildi. Bir torpidoyu hasara uğrattı. Birçok yelkenli gemiyi batırdı. Meis Adasında bulunan 2 Fransız topunu ve 1 telsiz istasyonunu imha etti.  2 ve 26 Şubat 1917 tarihlerinde 2 yelkenli Gemiyi daha batırdı.

13 Aralık 1917’de, Üsteğmen rütbesinde iken Kemer limanında, Fransızlara ait “Paris II” adlı Gemiyi top atışları ile batırdı. 8 Mart 1918’de yine Fransızlara ait “Aleksandra” Gemisi, bir kayığa yerleştirilen dinamitlerin patlatılmasıyla batırıldı. Bu başarıları için de Madalya aldı.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında İstiklal Savaşı’na katıldı. Batı Cephesinde görev aldı. Aydın bölgesinde muharebe esnasında ağır yaralandı. İyileştikten sonra tekrar birliğinin başına dönerek savaşmaya devam etti. 1 Ekim 1920 tarihinden itibaren Antalya bölgesinde görevlendirildi.

Gerek Birinci Dünya Savaşı içinde, gerekse İstiklal Savaşı esnasında düşman birliklerinin Antalya’da başarılı olamamalarında büyük bir rolü ve etkisi oldu. İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.

Savaştan sonra çeşitli bölgelerde görev yaptı. Özellikle ATATÜRK’ÜN emri ve özel bir önem verdiği havacılık hususundaki yönlendirmeleri ile bir süre Havacılık konularında görev yaptı. 1927 yılında Antalya Hava Rasat İstasyonu Müdürlüğü görevinde bulundu.

Çanakkale Savaşları kahramanlarından ve İstiklal Savaşında Antalya ve Havalisi Komutanlarından Alb. M. Şefik AKER’in kızı ile evlendi. 3 çocuğu oldu. Bir kızı halen hayattadır.

12 Temmuz 1930 tarihinde emekli oldu. Emekli olduktan sonra Antalya’ya yerleşti.  Emeklilik döneminde 2. Dünya Savaşı içinde göreve çağrıldı. Uluborlu Askerlik Şube Başkanlığı yaptı. Ömrünün sonuna kadar Antalya’da yaşadı. Aynı zamanda iyi bir ressam olan Mustafa Ertuğrul gerek muharebeleri gerekse Antalya’nın doğal güzelliklerini tablolara yansıttı. Antalya’da kendi kurduğu çiftliğinde ve serasında Antalya tarımına ve üretimine katkıda bulundu. Alçak gönüllü ve mütevazı kişiliği ile Antalyalılar tarafından çok sevildi. 5 Kasım 1968’de Antalya’da vefat etti. Antalya-Andızlı Mezarlığına defnedildi. Kaş, Kemer ve Antalya’da çeşitli yerlere ismi anı olarak konuldu, heykelleri yapıldı. Hakkında çeşitli kitaplar yazıldı. Bunlardan en başta geleni Mustafa Aydemir tarafından yazılmış olan “Ben Bir Türk Zabitiyim” adlı kitaptır. Bu kitap sayesinde Mustafa Ertuğrul’un yaptığı işlerin büyüklüğü ve önemi görülerek bir farkındalık oluştu. Konu Dr. Burhanettin Onat tarafından yazılan “Bir Zamanlar Antalya” adlı kitapta ayrıntılı olarak işlenmektedir.

TÜRK DÜNYASININ ŞEREFLİ EVLADI

Antalya üzerine değerli çalışmaları olan Macit Selekler de “Yarım Asrın Arkasından” adlı eserinde Mustafa Ertuğrul konusunu yazmıştır. Antalya kent tarihçisi ve değerli bir yazar olan Hüseyin Çimrin de “Bir Zamanlar Antalya” adlı kitabında konuyu ayrıntılı olarak işlemektedir. Antalyalı yazar eğitimci - Ali Yıldız da “Akdeniz’e Düşen Mürekkep Damlaları” adlı kitabında konuyu edebi bir üslupla anlatmaktadır. Mustafa Ertuğrul konusunda bir duyarlık oluşmasına ve farkındalık yaratılmasına büyük katkı sağlayanlardan birisi de Kemerli Ramazan Kar’dır. Onun “Dünden Bugüne Kemer” adlı kitabında konu ile ilgili ayrıntılı bilgiler verilmektedir. Mahmut Yılkut Güngör tarafından da “Antalya’nın Gizli Kahramanı Kahraman Yüzbaşı” adıyla çocuklar için bir çizgi roman hazırlanmıştır. Öte yandan Antalya’dan Kaş’tan Kemer’den ve ülkemizin birçok bölgesinden birçok yazar ve gazeteci de konuyu dile getirerek Mustafa Ertuğrul’u tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak için değerli uğraşlar vermişlerdir. Kendisi anılarını yazmayı düşünmedi ama Mareşal Fevzi Çakmak ve Org. Fahrettin Altay’ın ısrarı üzerine Antalya açıklarında yaptığı muharebeleri askeri bir tecrübe olarak yazdı. Bu yazdıkları 1935 yılında Genelkurmay Başkanlığı’nın yayınladığı Askeri Mecmua adlı Dergide “Büyük Harpte Küçük Bataryam; İngiliz, Fransız Muavin Kruvazörlerini Nasıl Batırdı?” adıyla yayınlandı.

İNGİLİZ UÇAK GEMİSİ “BEN MY CHREE” KAŞ AÇIKLARINDA BATIRILMASI

16 Aralık 1916’da Teğmen rütbesinde olan Mustafa Ertuğrul görev yeri olarak Aydın’da bulunuyordu. Gelen bir emirle Denizli’ye hareket etti ve 23 Aralık tarihinde Denizli’ye geldi. Burada 1 gün kaldı. Yeni bir muharebe emri gereği Kaş istikametine hareketi ve burada birliği ile konuşlanması istendi. Bu maksatla 7 Ocak 1917’de Kaş’ta olması emredildi. O, Elmalı üzerinden giderek belirlenen tarihten daha önce 5 Ocak’ta Kaş’ta oldu. Bu esnada Meis adasını işgal ve tahkim emri verildi. Bu iş için tahsis edilen kuvvet İzmir’den getirilecek olan 15’lik Sahra Bataryası, Mustafa Ertuğrul’un Dağ bataryası, Bir Alman Binbaşı idaresindeki bir uçak ve Jandarma Teğmen Muhittin Efendi komutasındaki 120 kişilik bir Piyade Bölüğü idi. Bu birliğe rütbesi yedek subay olan ve asıl mesleği askerlik olmayan bir kişinin komuta etmesine karar verildi. Topçu bataryalarına da 2 Alman binbaşı atandı. Bu atamanın şekli askeri adaba ve hiyerarşiye uymadığı için Mustafa Ertuğrul bu durumdan endişe duydu. Üstelik komutası altına girdikleri kişinin askeri bilgileri de yetersizdi. Bu durumu amirlerine yazı ile bildirdi. Emrindeki birliğe 1 gün istirahat verdi. Ertesi gün yani 6 Ocak’ta Bayındır’da bulunan açık ve engebeli mevzie yerleşildi. Bu yerleşme zor oldu. Çünkü bölgenin sarp olması ve ulaşım imkânının kısıtlılığı topların rahat hareket ettirilmesini güçleştiriyordu. Bu zorluk askerlerin büyük gayretiyle giderildi. Toplar ve cephane sırtlarda ve omuzlarda taşındı. 7 Ocak’ta toplar tamamen mevzie yerleşti. Alman Binbaşı emrindeki diğer obüs topları için de 600 atımlık cephane, korumasız ve uygun olmayan bir alana istiflendi. Bu tedbirsiz ve yanlış durum Mustafa Ertuğrul’u endişeye sevk etti. Durumu görevlilere bildirdi ancak ikna edemedi. Bu top mermilerinin daha sonra muharebe esnasında isabet almaları sorun yaratacaktır…

Devamı vardır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eflatun Neimetzade Arşivi