Ciğer kebabı…
Hz. Ebubekir-i Sıddık (ra.) ’ın komşusu bir gün Peygamber (sav) Efendimize gelerek;
─Ya Rasulullah, Ebubekir’in evinden ciğer kokuları geliyor. Komşusu olduğum ve kaç gündür aç olduğum halde bize ikram etmedi, diye söyler..
Bunun üzerine Peygamber (sav) Hazretleri kalkar ve Ebubekir-i Sıdık (ra)’ın evine gelir. Fakat evin içerisinde yiyecek hiçbir şey yoktur.
Ebubekir Sıddık (ra) Hazretleri, Rasulullah (sav) Efendimize:
─Buyur, Ya Rasulullah! Anam, babam sana feda olsun! Sizi buraya getiren sebep nedir? diye sorar.
─Ya Ebubekir! Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir. Komşun, senin ciğer yediğini söylüyor. Evinden ciğer kokuları geliyormuş ve sen ona ikram etmemişsin. Bu doğru mu?
─Ya Rasulallah! Hâlim Allah-u Teâlâ Hazretlerine ve size malumdur. Ben günlerdir ağzıma bir şey koymadım! Sadece Allah’ı zikrediyordum! dedi ve dilini damağına yapıştırıp; “La İlahe İllallah” demeye başladı.
Biraz sonra evin içerisinde ciğer kokusu gibi bir koku meydana geldi. Peygamber (sav) Hazretleri, Hz. Ebubekir’in komşusuna dönerek:
─Bahsettiğin koku bu muydu? diye sordu.
O da:
─Evet, Ya Rasulallah! Bu kokuydu. Ben anlayamadım. Allah’ım beni affetsin! Sen de affet! Meğerse Ebubekir’in ciğeri Allah aşkından püryan olmuş, gelen koku buymuş, dedi.
Sağlıklı günler dilerim…