Eflatun Neimetzade

Eflatun Neimetzade

Doğum günün kutlu olsun Düsen Ağa!

Doğum günün kutlu olsun Düsen Ağa!

Ne tesadüf ki her ikimizin babaları bizleri farklı alanlara yönlendirmek istemişler. Onu zabit, beni ise doktor olmayı arzu etmişler, hatta baskı bile yapmışlardır. Ama o müzik dünyasına meftundu, alanında tanınmış kemancı oldu. Ben ise aktörlüğü okudum, sonra reji eğitimine devam ettim ve her ikimizin başarı sonuçları ortada… Her ikimiz mutluyuz ve sanat hayatımızda yeni kuşaklar için faydalı, hatta tarihi önem taşıyan projeler gerçekleştirdik… Babaların ruhları şad olsun onlar bizi yarattılar ve bizler de onların gururunu, onurunu yükseklere yücelttik…

Düsen Kaseinov fevkalade disiplinli zabit ailesinde dünyaya merhaba dedi. Altay bölgesinde.  Erken, yani yedi yaşında zayıf, minicik çocuk elinde keman müzik derslerine gitti, gitti… Yükseldi kemanıyla zirvelere ve genç yaşlarında bir dünya orkestrasıyla yetenekli kelamcı gibi otuzdan fazla dünya ülkelerini dolaştı… İleri kaçmayalım, teker-teker anlatalım kendisini okurlarımıza…

ALTAY KAPÇAĞIN DÜNYAYA AÇILIŞI

Hayatının çeşitli dönemlerinde sanat dalında en iyi hocalarda eğitim aldı-o ilk hocasını Yevgeniya Davidovna Burtman özellikle hasretle hatırlıyor. Kemanı yürekten çalmayı, müziği ve hayatı, sevgiyi ve güzelliği ondan öğrendi. Ayrıca hoşgörülü olmayı, saygı ve sevgi duygularını yaşamak azmini ilk hocasından öğrendi. Tattimbet Karakanda Güzel Sanatlar Lisesinde yatılı okudu. Babaanneden uzaklarda. Sonra Kurmangazi Devlet Güzel Sanatlar Enstitüsünde Lisans eğitimine devam ediyor. Öğrencilere özel dersler veriyor. Oğlunun bu başarılarını uzaktan izleyen ve aralıklarla onun sanattaki yükselişinden onur ve kıvanç duyan baba Korabay ve annesi Gülay Hanım onu manen destekliyor, başarılarından duydukları hayranlığı ifade ediyorlardı her defasında… Gençler ile orkestra yaratarak ülkeyi dolaşması, hatta çeşitli orkestralarla Almanya turnelerinde iştiraki, insanlarla iyi anlaşmak,  çevresinde bulunanların hürmetini kazanmakla kendini ülke çapında tanıtılmasını sağladı. Ama bir gerçeği de burada vurgulamak isterim.

Onun şahsiyetinin pekişmesinde, sanattaki başarılara ulaşmasında, yeni ufuklara yücelmesinde unutulmaz bir şahsiyetin özel payı vardır: evlendiği hanımefendi Şura Hanım.  Sıcak kalpli, pırlanta gibi saf ve dürüst, berrak yıldız kadar yüce bir insandı. Bizim de aile dostumuzdu. Işık tuttu onun yükseliş yıllarına, hey yanında, çevresinde, bir adım önünde ona yön verdi, aile içinde kolaylıklar sağladı, onu itti dünya ufuklarına.  Bir sözle Şura Hanım onun başarılarının yol göstericisi olmuştur… Bir gün sıcak yaz ayında Denize girdi, kalbi yoruldu ki aniden aramızdan ayrıldı, Cenneti-Mekan oldu… Nur içinde yatsın, Allah rahmet etsin…

Yeteneğinin Uluslararası düzeye ulaşmasında Moskova Çaykovski Devlet Konservatuarında eğitim almasına borçludur. Çünya bestecilerin yaşadığı, yarattığı şehir, onlarla aynı ortamda bulunmak büyük şanstı Dusen Bey için. Beşeri müziğe ulaşmanın ilk aşamasıydı. Burada dünya ünlü keman ustaları yanında kendini geliştirdi, parmaklarını yorulana dek keman telleri üzerinde seve-seve oynatarak sanatını hep pekiştirmiş oldu. Örneğin Moskova Konservatuarı doktora sınavı için Çaykovski’nin Keman Konçertosunun ikinci ve üçüncü bölümlerini çalmıştır. Çok da zor eserlerdir, fakat yüksek başarı gösterdi. Kazakların gelecek usta kemancısı hayatında iki hocasına borçluydu: İgor Bezrodnıy ve Yuriy Yankeleviçe. Yankeleviç kimdir dersiniz? Dünya keman sanatının duayenleri sayılan Viktor Tretyakov ve  Vladimir Spivakovun usta öğrencisi. Şimdi tasavvur edin ki bu iki deha sanat adamının varisi, onların sanat irsini sırtlarında taşıyan Yankeleviç, Düsen’e kemanın sihirli dünyasını açıyor, tanıtır ve hocalarının üslup ve tarzlarını aşılıyordu. Tanrı ona ikinci kapıyı da açmış oldu.

MOSKOVA’DAKİ EĞİTİMİ SANATTAKİ UFUKLARINI PATLATTI

Düsen Bey’i bir gün Konservatuarın rektörü G. A. Jubanova yanına davet eder, ona teklifte bulunur. Bu öneri üzerine Dusen Bey, Meksika’da oluşan Filarmoni Orkestrasının Kemancı Konkuruna girer ve başarıyla kazanır. Sevinci göklere uçuyordu, kolay değildi. İşte bu tanınmış orkestra ekibiyle dünya turuna çıktı ve ufukları feth etmiş oldu.

 Sovyet dönemlerinde böyle muteber görevlere genelde kendi ırkından olanlara üstünlük veriliyordu. Genel durum böyleydi.  Şimdi Kıpçak Türkü bariyerleri, yasak kuralları aşarak çiğnedi, kendi yetenek ve hünerini ispatladı, satrançtaki gibi mat dedi çevresindekilere.  İşte Düsen Bey’in dünya sanatının ufuklarına ulaştığı başarı serüveni bir gerçekti.

Devamı var…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eflatun Neimetzade Arşivi