Ufkun semalarında yücelen sanatkar
“Yetenekli İnsanları Koruyun, Zayıflar Kendi Yerlerini Kendileri Bulurlar” Lev N. TOLSTOY
…Ünlü Rus yazarı yetenekli insanların zor şartlarda yaşadığı ve çalıştığı dönem için bu hikmetli kelamı kullanmış ve devletten yetenekli insanları korumalarını talep etmiştir. Tarihin hemen-hemen bütün dönemlerinde yetenekli insanlar çeşitli zorluklarla, sıkıntılarla karşılaşmışlar ne yazık ki… Yetenek yok ise başarı da olamaz. Başarı Tanrısal yeteneğin dışarıya fırlaması hüneridir. Bu hüner tarihte genelde sadece asil Türk erenlerine has hususiyettir. Düsen Bey bu basamaklarda yürürken azimle, hırslı fakat titiz, disiplinli çalışmaları sayesinde yükseliyordu. Vatana döndüğünde o artık tanınmış usta kemancı, deneyimli hoca ve devletin üst kademelerinde yer almayı hak etmiş hakiki Kıpçak delikanlısıydı. Onun işi yaver gitmiştir. Kazakistan devleti onun yurtdışındaki aktivitesini dikkatle izliyordu ve vatana döndüğünde hemen yakasından tuttular ve görev teklif ettiler. Çünkü bu yetenekli evladının ilk önce doğduğu ülkesine faydası olmalıdır… Önce eğitim aldığı Kurmangazi Almatı Devlet Konservatuarına Keman Ana Bilim Dalı Başkanı, sonra bu tanınmış eğitim kurumuna rektör atadılar. Vatan için hakiki, yetenekler eğitmesine üstlenmiş bulunuyor.
UFKUN SEMALARINDA YÜCELEN SANATKAR
Çalıştığı Konservatuarın eğitim kalitesi, yetenekli insan potansiyelin aktarılıp bulunması için kollarını sıvadı. Eğitim yükselmeye başladı, pırıl-pırıl genç yetenekler bu tanınmış deneyimli hocanın önünde tir-tir esiyor, ona layık olmak için gece-gündüz çalışmaya özen göstermişler. Bu dönemde Kırgızistanlı soydaşları için keman sınıfını organize ediyor. Bir ilke de imza attı, komşu kardeş ülkenin yetenekli gençlerini Konservatuara getirmiş oldu, Kırgız sınıfını yarattı böylece.. Onun azimle çalışması devlet Başkanının dikkatini üzerine çekmiş oldu ki daha üst görevlerde yararlı olacağına vardılar. Eğitim aldığı üst düzey Akademik Merkezlerde okumak ve sanatkâr gibi yükselmek her gence nasip olmuyor. Bu Tanrısal yeteneğin yanında bir de titizlikle çalışarak daha üstün başarılı olmayı gerekiyor.
Şunu özellikle not etmek gerekiyor: Düsen Kaseinov’un Almatı Konservatuarında eğitim aldığı yıllarda dünya ünlü keman ustası İosif Davıdoviç Kogan’ın emeği büyüktür. Deneyimli keman ustasından aldığı dersler hayatının en mutlu anları olmuştur ve ona dünya şöhreti getirmiştir.
Böyle yetişkin, fevkalade titiz, yüksek disiplinli ünlü bir kadroyu devlet hemen denetimine aldı. İlk önce 2003 yılında Kazakistan Cumhuriyeti Kültür Bakan Yardımcısı, daha sonra Kültür Bakanı görevlerinde çalışırken o, Kazak müziğini dünyaya tanıtılmasında müstesna hizmetler göstermiş oldu. Ayrıca kendisine Olağanüstü Büyükelçi statüsü de verilmiştir. İşte ismini dünyaya tanıtan tam o yıllarında kendisiyle telefonda tanışmış oldum. O yıllarda iki dehasal Uluslararası Proje gerçekleştirdim. Ağrı Dağı İshak Paşa Sarayın tarihi mekânında sahnelediğim “Ağrı Dağı” (Ç. Işıközlü) operasında Kazakistan ve Kırgızistan’dan yıldız sanatçıların getirilmesine yardımcı oldu. Böylece Türkiye’de ilk defa Türkiye, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Tataristan’ın (RF) dünyaca tanınmış şan ustalarının katılımıyla Türk Dünyasının en büyük Projesini gerçekleştirmiş olduk. Burada Düsen Bey’in evez olunmaz tarihi hizmetini unutamayız. Hala o yıllarda kalbinin derinliklerinde Türk Dünyasına, Türk Birliğine olan sevgisi, hasretini projemize uzanmış sıcak ellerinden duydum ve hiç zaman unutmadım.
Ve Düsen Kaseinov’un Türk devletleri Kültür Bakanlarının ortak kararıyla TÜRKSOY’a Genel Sekreter atanması tarihi zaruretten gerçekleşti, çünkü o buna layıktı, tam da yerini bulmuş oldu. Yıllarca kalbinde birikmiş Türk Dünyası Birliğine ve bütünlüğüne hasret ve özlemi burada patlak verdi. “Ben çok mutluyum ki, benden sonra TÜRKSOY gibi önemli Uluslararası kurumun başına en güvendiğim, sevdiğim, değer verdiğim güzel teşkilatçı, güzel insan, fevkalade iyi yönetici Düsen Kaseinov getirilmiştir, eski TÜRKSOY Genel Sekreteri, Azerbaycan Cumhuriyetinin Rusya Büyükelçisi, Prof. Polat Bülbüloğlu diyor. – “Aslinde mucize bir karardır ve onun dışında bu kurumu ufuklara götürecek yetenekli teşkilatçı bulmak mümkün değildi. Düsen Bey bu kurumun nüfuzunu kıtalardan-kıtalara götürdü, Türk Kültür ve sanatını dünyanın hemen-hemen bütün ülkelerine tanıttı ve bu şerefli görevini metanetle, büyük cesaret ve hünerle, büyük sabır ve azimle devam ettiriyor.”
Devamı var…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.