Dünya Engelliler Günü 3 Aralık 2020
Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve bu konuda farkındalığın arttırılması amacına yönelik özel günlerden biri de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Birleşmiş Milletler, 1992 yılında bu kararı almış ayrıca 1993 yılında da özürlülerin sorunlarını yeni tanımlama ve başlıklar halinde insan hakları meselesi kapsamında yorumlamıştır. Engelli görme, işitme, duyma, ortopedik, spastik veya zihinsel olarak değerlendirilebilse bile genel tanımlama olarak ‘normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri, bedensel ve ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar’ şeklinde açıklanabilmektedir.
Değişik tanımlamalar Dünya Sağlık Örgütü’nce (WHO) ve bizde de 5378 sayılı yasa kapsamında mevcuttur. Demografik çalışmalarda toplumların ortalama %8’i engelli olarak görülmekle birlikte, ülkemizde bu oran %12.3' ler seviyesindedir. Bu oranlara, toplumun ortalama %20’lik yaşlı nüfus ve kronik hastalığı olan insanlarımızı da eklediğimizde, kabaca her üç kişiden birisi için aşırı özen gösterilmesi gereken hedef nüfus ortaya çıkmaktadır ki bu rakam ülkemiz için 10 milyon sınırındadır.
Ülkemizde, engel gruplarına göre alt başlıklara baktığımızda, kronik hastalıklar nedeni ile 808.335, zihinsel 482.361, ortopedik 321.895, görme 216.077, ruhsal ve duygusal 176.475 ve dil ve konuşma olarak da 37.494 vatandaşımız tanımlanmıştır. Bu sayılar her yıl için %4-9 oranında artmaktadır. Engellilerin özel yaşamından Devletin istihdam politikalarına kadar uzanan spektrumda maalesef tatmin edici bir durumda olduğumuz söylenemez. Son yıllarda yasal anlamda yapılan değişikliklerin topluma yansıması olumlu olmuş ancak zorunlu istihdam oranlarının uygulama pratiği arzu edilen seviyelere ulaşamamıştır.
Uygar toplumların bir özelliği de engelli vatandaşlarına fırsat eşitliği kapsamında sağladığı pozitif ayrımcılıktır. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün, toplumsal algıyı ve farkındalığı arttırarak engellilere yönelik özel konut konfigürasyonundan kentsel planlama ve tasarıma, eğitim ve sosyal yaşama katılımlarından işe yerleştirilmelerine kadar birçok sorunun çözüme kavuşabilmesine yönelik strateji ve politikaların oluşumuna vesile olmasını umut ediyorum. Engellilerin yaşadıkları zorlukları anlamak ve onların yaşamını kolaylaştırmak hepimizin görevi. Bu bilince sahip kişilerin yapabileceklerini şöyle sıralayabiliriz, herhalde.
Otobüslere onların biniş ve inişlerinde yolcuların ve sürücülerin daha hassas davranmaları gerekiyor. Belediyelerin yol çalışmalarında-bu yalnızca engelliler için değil-insanları uyarıcı ve onları tehlikeden uzaklaştırıcı levha ve önlemlerin olması. Karşıdan karşıya geçerken engellilere herkesin yardımcı olması. Birer duyarlı insan olarak hepimiz onları anlayışla karşılamalıyız.
Günün birinde aynı zorlukları yaşamaya adayız. Bunu düşünürsek yarın bize yapılmasını istemediğimiz davranışları, bugün biz başkalarına yapmayalım. Engelsiz bir dünyayı el ele, gönül gönüle kurabiliriz. Onları iş yaşamına kazandırmak, ne büyük mutluluktur, herkes için. Bir düşünsenize, engeli aşan bir engellinin sevincini. ‘Engelli olmak üretime engel değildir, yeter ki fırsat verilsin.'
'Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz. ‘Her türlü sporu yapabilmekte günümüzde artık engelliler. Yaşamın dışına itilmişlikten kurtuluyorlar, böylece. Onlara bu olanakları sağlayan spor kulüpleri ve devlet kurumları övgüye değer işler yapıyor. Engellilerin basket karşılaşmalarına gittiniz mi hiç? Bizler de onların yaptığı etkinliklere giderek onları desteklemeliyiz. En azından ilgimizi esirgemeyelim, yaşama tutunmaları konusunda. Engeli değil, engelliyi düşünün, derim. Benden söylemesi.
Selâm ve duâ ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.