Ankara'dan YKS birincisi olan Yaşar: ''Rusçayı unutmamak için sürekli kitap okudum''

Ankara'daki Ayrancı Anadolu Lisesi'nde öğrenim gören 18 yaşındaki Safiye Yaşar, Türkiye'ye 18 yıl önce gelerek Ali Yaşar ile evlenen Kırım Türkü bir annenin en büyük çocuğu. Evde annesi ve Kırım'daki akrabalarından Rusçayı öğrenen Yaşar, Türkiye'de Rusçayı unutmamak için film ve dizi izlediğini, sınava hazırlık sürecinde ise makaleler okuduğunu belirtti. Aynı zamanda eşit ağırlık alanında Türkiye 412'incisi olan Yaşar, tercihlerini bu alanda yapmayı düşündüğünü ifade etti.

"RUSÇAYI UNUTMAMAK İÇİN SÜREKLİ FİLM VE DİZİ İZLEDİM"

Yaşar, "Biz Kırım Türkleriyiz, bu yüzden doğduğumdan beri evde Rusça konuşuluyordu. Türkiye'de yaşamama rağmen Rusçayı unutmamak için sürekli kitap okudum, çizgi film ve dizi izledim. Bu sene ekstra olarak daha çok makale ve deneme okumaya çalıştım. Eşit ağırlık alanında da Türkiye 412'incisi oldum ve tercihimi eşit ağırlıktan yapmayı düşünüyorum. Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi ya da Koç Üniversitesi'ne doğru kayıyorum ama bakacağız. Uluslararası ilişkiler düşünüyorum çünkü diller çok önemli. Farklı dillere yatkınlığım olduğu için bu bölümü kendime uygun görüyorum." dedi.

"GELECEKTE UNESCO VE BM GİBİ ULUSLARARASI BİR ÖRGÜTTE ÇALIŞMAYI İSTİYORUM"

Lisedeyken ayrıca Çince eğitimi de aldığını belirten Yaşar, "Çinceye bu kadar ilgim olacağını bilmiyordum ama öğrendikten sonra ilerlettim ve iyi bir seviyeye getirdim. Çincenin de şu anda çok avantajlı bir dil olduğunu düşünüyorum. Gelecek planlarım arasında UNESCO ve BM gibi uluslararası bir örgütte çalışmak var. Çince, Rusça ve İngilizcenin bu tür yerlerde çok avantajlı olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"ÇOCUKLARI SADECE PSİKOLOJİK OLARAK DESTEKLEMELİSİNİZ"

Kızının sınav sonucundan gurur duyduğunu belirten annesi Biana Yaşar, sonucu gazeteden öğrendiğini ifade etti. "Arkadaşım gazetenin bir kısmını atınca inanamadım ama çok sevindim. Biz evde hep Rusça konuşuyoruz çünkü ben Kırım Tatarıyım. 18 yıl önce Türkiye'ye gelin olarak geldim. Her yaz memlekete, akrabaların yanına gidiyorduk. Orada herkes Rusça konuştuğu için kızım bol bol pratik yapıyordu ve kitap okumayı çok sevdiği için sürekli kitap okuyordu. Ben sadece destekliyordum. Şimdi tüm velilere şöyle söylemek istiyorum: Çocukları sadece psikolojik olarak desteklemelisiniz. Hiç baskı yapmadan, strese sokmadan sadece güven verip her konuda desteklemelisiniz. Mesela kızım 'Rusça sınavına girmek istiyorum anne' deyince 'tamam, birinci olmak şart değil, sadece kendini denemelisin' dedim. Hiç tedirgin olmuyorduk ama böyle bir sonuç alınca çok sevindik." dedi.