Otizmde sihirli kavramlar: Erken tanı ve doğru müdahale!
Otizm, erken yaşlarda fark edilip müdahale edilmesi gereken bir gelişimsel bozukluk olarak biliniyor. Uzmanlar, özellikle okul öncesi dönemde bu belirtilerin fark edilmesinin çocukların gelişimine büyük katkılar sağladığını vurguluyor.
ÖZEL HABER: ALİ DEMİRASLAN
Özel bir okulda rehberlik öğretmeni olarak görev yapan Dilek Coşkuner, otizm belirtilerinin erken dönemde tanınmasının önemine dikkat çekti.
"ERKEN TANI, ÇOCUĞUN POTANSİYELİNİ ORTAYA ÇIKARIR"
Dilek Coşkuner, otizm tanısının erken yaşlarda konulmasının büyük fark yarattığını belirtti. "Otizm belirtilerini erken fark etmek, çocuğun potansiyelini ortaya çıkarma şansı verir" diyen Coşkuner, gelişim süreçlerine uygun özel eğitim programlarının hazırlanmasının çocuğun hayatında ciddi olumlu değişikliklere yol açtığını ifade etti.
"AİLELER 18 AYDAN İTİBAREN BELİRTİLERİ FARK EDEBİLİR"
Ailelerin, çocuklarının gelişimlerini yakından takip etmelerinin önemli olduğunu belirten Coşkuner, otizm belirtilerinin genellikle 18 aydan itibaren gözlemlenebileceğini söyledi. "Çocukların göz teması kuramaması, ismine tepki vermemesi, yaşıtlarıyla iletişim kurmada zorluk yaşaması gibi belirtiler aileler için bir uyarı işareti olabilir" diyen Coşkuner, bu belirtilerle karşılaşıldığında bir uzmana başvurulması gerektiğini vurguladı.
"ÖĞRETMENLER, TANININ ERKEN KONULMASINA DESTEK VEREBİLİR"
Okul öncesi dönemde öğretmenlerin rolüne de değinen Coşkuner, bu dönemde eğitimcilerin gözlem gücünün çok önemli olduğunu dile getirdi. "Öğretmenler, çocukların sosyal etkileşimlerini gözlemleyerek otizm belirtilerini fark edebilir ve aileleri yönlendirebilir. Eğitimciler, çocukların dil gelişiminde yaşanan gecikmelere ve sosyal uyumsuzluklara karşı duyarlı olmalıdır." diye belirtti.
"EĞİTİM SÜRECİ, BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ OLMALI"
Otizm tanısı alan çocukların eğitim süreçlerinin titizlikle planlanması gerektiğini ifade eden Coşkuner, her çocuğun ihtiyaçlarının farklı olduğuna işaret etti. "Bu çocuklar için bireyselleştirilmiş eğitim planları yapılmalı ve çocukların güçlü yanları ön plana çıkarılarak eğitim süreci şekillendirilmelidir. Özel eğitim kurumları ve rehabilitasyon merkezleri bu süreçte büyük bir rol üstlenir." şeklinde konuştu.
"TOPLUMA ENTEGRASYON, ERKEN MÜDAHALEYLE MÜMKÜN"
Erken tanının, otizmli çocukların topluma kazandırılması sürecinde kritik bir rol oynadığını belirten Coşkuner, ailelerin ve eğitimcilerin iş birliği içinde çalışması gerektiğini vurguladı. "Aileler, çocuklarının sosyal becerilerini geliştirmeye odaklanmalı ve öğretmenlerle sürekli iletişim halinde olmalı. Erken yaşlarda yapılan müdahaleler, çocukların ilerleyen yaşlarda daha bağımsız bireyler olmasını sağlar." dedi.
"SOSYAL BECERİLER OKULDA GELİŞTİRİLEBİLİR"
Coşkuner, otizmli çocukların sosyal becerilerini geliştirmek adına okullarda yapılabilecek çalışmaların da önemine değindi. Dilek Coşkuner, "Oyunlar ve grup etkinlikleri, çocukların sosyal etkileşim becerilerini artırmada çok etkili olabilir. Ayrıca, otizmli çocuklarla diğer öğrencilerin kaynaştırılması için farklı etkinlikler düzenlemek, toplumsal farkındalığı da artırır." diyerek sözlerini tamamladı.
Erken tanı ve doğru müdahale, otizmli çocukların hayatlarını değiştirebilir. Bu sürecin en önemli adımları ise aileler, öğretmenler ve uzmanların iş birliği içinde çalışmalarıyla atılabiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.