Yıldırım Kaya: 2021 eğitim bütçesini değerlendirdi
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 2021 eğitim bütçesini değerlendirdi.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 2021 eğitim bütçesini değerlendirdi. “Covid-19 pandemisi devam ederken, eğitime ayrılan bütçe hayal kırıklığı yaratmıştır.” diye Kaya “Covid-19 pandemisi koşullarında Milli Eğitim Bakanlığının bütçesini değerlendirdiğimizde, bir artışın söz konusu olmadığını, aksine pandemi koşulları nedeniyle geçen yıla göre daha da aşağıda kaldığını söyleyebiliriz.” dedi.
Kaya, “Pandemi koşullarında yüz yüze eğitime geçmek için derslik ve öğretmen açığının kapatılması birinci koşuldur. Uzaktan eğitim yapabilmek için de bilgisayar/tablet televizyon, internet ihtiyacının karşılanması gerekir.” Değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 2021 bütçesiyle açıkladığı hedeflere ulaşamayacağını söyleyen Kaya, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 2021 bütçe görüşmelerinde hedef olarak; tekli eğitime geçileceğini, eğitimde fırsat eşitliği sağlanacağını, öğretmenlerin sorunlarının çözüleceğini, köy okullarının açılacağını, EBA alt yapısının iyileştirileceğini, öğrencilere 500 bin tablet dağıtılacağını açıkladı. Ancak bu bütçeyle bu hedeflerin gerçekleşemeyeceğini kendisi de çok iyi biliyor.” dedi.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın açıklaması:
Değerli Basın Emekçileri,
İzmir’de meydana gelen depremde 114 canımızı kaybettik, çok sayıda da yaralımız var. Acımız çok büyük. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm sevenlerine başsağlığı, yarlılarımıza da acil şifalar dilerim.
Bir kez daha öldürenin deprem değil, tedbirsizlik olduğunu gördük. Yarın deprem olacakmış gibi tedbirlerin alınması gerektiğini artık tüm yetkililerin görmesi ve tedbir alması, ivedilikle de Türkiye genelinde tüm okulların depreme dayanıklılık kontrolünün yapılması gerekir.
2021 EĞİTİM BÜTÇESİ HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Covid-19 pandemisi etkisini artırarak devam ederken, eğitime ayrılan bütçe hayal kırıklığı yaratmıştır.
2020 yılında Covid-19 pandemisi yokken Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi 125 milyar 396 milyon, eğitim yatırımlarına ayrılan pay ise yüzde 4,65 idi. Bu bütçenin normal koşullarda dahi yetersiz kaldığını gördük.
Covid-19 pandemisi koşullarında hazırlanan 2021 yılı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ise 146 milyar 920 milyon olarak öngörülmüş. Yatırımlara ayrılan pay ise 7,69 olmuş. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde sadece 21 milyar 524 milyonluk bir artış söz konusu.
Covid-19 pandemisi koşullarında Milli Eğitim Bakanlığının bütçesini değerlendirdiğimizde, bir artışın söz konusu olmadığını, aksine pandemi koşulları nedeniyle geçen yıla göre daha da aşağıda kaldığını söyleyebiliriz.
Çünkü pandemi koşullarında yüz yüze eğitime geçmek için derslik ve öğretmen açığının kapatılması birinci koşuldur. Uzaktan eğitim yapabilmek için de bilgisayar/tablet televizyon, internet ihtiyacının karşılanması gerekir.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI 2021 BÜTÇESİYLE AÇIKLADIĞI HEDEFLERE ULAŞAMAZ
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 2021 bütçe görüşmelerinde hedef olarak;
- Tekli eğitime geçileceğini,
- Eğitimde fırsat eşitliği sağlanacağını,
- Öğretmenlerin sorunlarının çözüleceğini,
- Köy okullarının açılacağını,
- EBA alt yapısının iyileştirileceğini,
- Öğrencilere 500 bin tablet dağıtılacağını,
açıkladı.
Ancak bu bütçeyle bu hedeflerin gerçekleşemeyeceğini kendisi de çok iyi biliyor.
Buradan AKP ve MHP Milletvekillerine sesleniyorum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 2021 yılı bütçesinde açıkladığı hedefleri gerçekleştirmesi için gelin hep birlikte buna uygun bir bütçe verelim.
Aksi halde, 2021 Milli Eğitim Bakanlığı bütçesiyle ne öğretmen açığı kapatılabilir, ne derslik ihtiyacı giderilebilir, ne öğrencilerin, bilgisayar, tablet ve internet bağlantısı karşılanabilir, ne de Milli Eğitim Banının açıkladığı hedeflere ulaşılabilir.
2021 BÜTÇESİYLE ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPATILAMAZ
- 20 bin köy okulu açıldığında bile, her okula en az 2 öğrenmen, toplamda ise 40 bin öğretmen ataması yapılamaz.
- Her okula pandemi koşullarını takip edecek en az bir öğretmen, toplamda 54 bin 715 öğretmen atanması yapılamaz.
- Uzaktan eğitimin sağlıklı yapılaması için her okula bir teknoloji öğretmeni, toplamda en az 54 bin 715 öğretmen atanması yapılamaz.
- 4+4+4 eğitim siteminden kaynaklı ortaöğretime başlayan fazladan 600 bin öğrenciyi için 100 bin öğretmen ataması yapılamaz.
Bu bütçeyle ne bizim tespit ettiğimiz 250 bin öğretmen açığı kapatılabilir, ne 2019 Sayıştay Raporuna göre 138.393 öğretmen ihtiyacı karşılanabilir.
20121 BÜTÇESİYLE DERSLİK İHTİYACI KARŞILANAMAZ
Devlet okullarındaki dersliklerdeki ortalama öğrenci sayısı 26’dır. Bu sayı Bilim Kurulunun pandemi sürecinde yüz yüze eğitim için açıkladığı 15 öğrenci ortalamasının çok üstündedir. Her derslikte 15 öğrenci olması için 424 bin 659 dersliğe daha ihtiyaç vardır. Pandemi sürecinde ikili eğitim yapılacağını varsaydığımızda ise en az 212 bin 329 dersliğe ihtiyaç duyulmaktadır.
2021 Milli Eğitim bütçesiyle derslik ihtiyacının karşılanmasına da imkan yoktur.
2021 BÜTÇESİ ÖĞRENCİLERİN BİLGİSAYAR İNTERNET İHTİYACINI KARŞILAYAMAZ
- Eğitimin uzaktan yapılması halinde, internet bağlantısı bulunmayan 3 milyon 621 bin öğrencinin evine internet bağlantısı sağlanamaz.
- Uzaktan eğitime bilgisayar/tablet ve televizyonu olmadığı için erişemeyen 12 milyon öğrencinin ihtiyacı karşılanamaz.
ÜNİVERSİTELER BU BÜTÇEYLE NASIL BİLİMSEL ARAŞTIRMA YAPSIN
2020 yılı bütçesinde Yükseköğretim Kurumu ve üniversitelerin bütçelerinin toplamı, 36 milyar 034 milyon 244 bin TL iken; 2021 bütçesinde YÖK ve Üniversitelere 45 milyar 395 milyon 788 bin TL ayrılmıştır.
YÖK ve Üniversiteler, ilave olarak verilen 9 milyar 361 milyon 544 bin TL’yi pandemi koşullarında eğitim-öğretim için mi harcasın yoksa bilimsel araştırmalar mı yapsın?
Bu koşullarda üniversitelerimizden ne bekleyebiliriz? Dünyadaki ilk 500 üniversite içine tek bir üniversitemizin girememesinin yanıtı burada gizli değil mi?
EĞİTİM YATIRIMI 2002 YILI ORANINA ÇEKİLSİN
AKP iktidara geldiği 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığı eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde %17,18 idi. AKP eğitim yatırımlarına ayrılan payı iktidara geldiği 2002 yılındaki seviyeye çekerek, en az 17,18 yapmalıdır.
2021 yılı eğitim bütçesinde bir artış olmazsa eğitimi zor günler bekliyor. Bu bütçeyle eğitimde fırsat eşitliği sağlanamayacak, çocuklarımız sağlıksız koşullarda pandeminin gölgesinde mağdur edilecekler.
2021 bütçesi “Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor” anlayışın eğitime reva gördüğü bütçedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.