Elazığ’a gitsem
Girsem Sivrice’den çıksam Keban’dan!
Sorsam Gakgoş bana göl gösterir mi?
Kenan Temiz yine söyler “Bu handan” !
Mustafa Saygılı yol gösterir mi?
Geçirsem başıma ‘sekiz köşe’yi,
Çayda çıra çalsa bulsam neşeyi!
Nure halayında görmem bir şeyi,
Üçetek giyenler kol gösterir mi?
Harput Kalesi’nden hoş seyretmesi,
Acıkınca yersin Harput Köftesi,
Derler çok meşhurdur taze meyvesi,
Kiraz yolmak için dal gösterir mi?
Ulu cami’de var eğri minare,
Sori Şelalesi akıyor nere?
Buzluk Mağarası sana buz vere,
Sağı üşütünce sol gösterir mi?
Gel acele etme düşme çabaya,
Daha uğramadın Üryan Baba’ya!
Kapalı Çarşı’da orcik ye baya!
Ağın leblebisi bol gösterir mi?
Golan kaplıcası döktürüyor ter!
Üç Lüleli Çeşme bir yudum su ver!
Yorulunca canın dinlenmek ister,
Şefik Gül Konağı hol gösterir mi?
Çık Harput’ta otur bak manzaraya!
Gakkoş halay çeker gir Tamzara’ya!
Yazdım Elazığ’ı verdim postaya,
Mektubu uzatan pul gösterir mi?
Erzurumlu Osman kalmadı tasan,
Gidip de gezmeyi arzular insan!
Elazığ’da çıkar bağrına basan,
Necdet Yiğit gibi kul gösterir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.